Küçük bir caddeydi, aynı zamanda da boştu. Tek tük araba geçerdi ki zaten tek bir arabanın sığabileceği büyüklükteydi.
Aniden sırtındaki tişörtün sıkıca tutulup çekiştirilmesi ile önünden son sürat geçen arabayla göz göze gelmişti.
Bir anda geriye çekilmiş ve son sürat gelen araba bacağını sıyırmıştı. Arabanın rüzgarıyla başını sağa doğru, arabanın gittiği yöne doğru, çevirmiş; saçları yumduğu gözlerinin üzerine doğru uçuşuyordu. Gözlerini açıp derin bir nefes aldıktan sonra önce giden arabaya, sonra da solunda duran ve hala tişörtünü sıkan adama döndü. Gördüğü tanıdık simayla gergince dudaklarını yukarı kıvırmış anlamsız bakışlar atıyordu. Başını önüne çevirirken hala nefesini düzene sokamamıştı. Eğer onu geriye çekmeseydi, kesinlikle ölürdü.
"Oha ölüyordum resmen."
"Niye sağına soluna bakmıyorsun, araba kırk kere korna çaldı zor yetiştim sana." Bir iki kere öksürürken sırtındaki el ondan ayrılmıştı. O kadar yorgundu ki, bedeni artık zar zor ayakta duruyordu. Bunu fark eden Kuroo bir eliyle onun belini kavramış, hafiften ittirerek ilerletiyordu.
Bir bank bulup Kenmayı oturttuktan sonra hemen yandaki büfeden bir su aldı. Kenma'nın yanına otururken aldığı suyun kapağını açıp Kenma'nın titreyen ellerine uzattı önce, fakat onun bu şekilde suyu tamamen üzerine dökeceğini anlayınca bir elini tekrar beline yerleştirirken diğer eliyle suyu içiriyordu yavaş yavaş. Şişeyi Kenma'nın dudaklarından ayırıp kenara koyduktan sonra Kenma'nın koluyla ağzını kurulamasını izledi.
Kuroo Kenma'nın korkudan titrediğini sanarken, Kenma'nın aslında kendisinin ona temas etmesinin heyecanından tirediğinden habersizdi. Kuroo şefkatle ona bakıyor, Kenma ise belini okşayan el yüzünden hiç bir şeye odaklanamıyor ve heyecanını kontrol etmeye çalışıyordu. Kalbinin sıkışmasının ve bu kadar basit bir temasın onun nefesini kesmesinin sebebini arıyor fakat bulamıyordu. Ya da bulmaya korkuyordu.
"Daha iyi misin?" Kenma aldığı soruyla rüyasından uyanıp kendisini toparladı.
"İyiyim ya, bir şey yok." Kuroo istemsizce kıkırdadı.
"İyisin. Tabii canım, titreyende bendim zaten." Kenmada aynı şekilde güldükten sonra Kuroo'nun Terushima'nın ona bulaştığını görmemesine şükretti.
"Beni kurtardın, yine." Kuroo kenmaya bakan bedenini önüne döndürüp sırtını banka yasladı.
"Bir de ben kendimi korurum diyorsun, ben olmasam işin yaş senin." Onun bu tavrına kıkırdayan kenma da sırtını yasladı banka.
"Kenma, araba yeterince uzaktayken korna çaldı ama sen hiç duymadın bir de üstüne yola atladın."
"Dalmışım ya, duymadım." Kuroo yüzünü ekşitti.
"Ya bunun dalmışımı mı olur, hem senin o sokakta ne işin var." Kuroo'nun siniri, çocuğu kaybolan bir annenin sinirine benziyordu. Endişesini sinire vurmuştu.
"Diyene bak, sen de oradaydın."
"Ben en azından arabanın korna sesini duyabiliyorum." Kenma Kuroo'ya doğru göz devirdikten sonra gözlerini yumup başını Kuroo'nun dizlerine yasladı, daha sonra da ayaklarını banka koyup kendisine doğru çekerek yatar pozisyona geçti. Düşünmeden yalnızca iç güdüleriyle yaptığı bir şeydi. Sonrasında ne olur diye düşünmekten hiç bir şey yapamıyor, ilerleyemiyordu. O da düşünmeyi bırakmaya karar verdi, içinden nasıl gelirse ertelemeden yapacaktı. Tabii, bu yaptığı şeyin Kuroo'yu rahatsız edip etmeyeceğini bilmiyordu ve etmemesini umdu. Hem, herkes arkadaşının dizine yaslanıp uyur sonuçta.
Gözlerini açıp ona şaşkın şaşkın bakan Kurooyla göz göze geldi. Kıkırdadı.
"Ne öyle baykuş gibi bakıyorsun, yoruldum ve uyumam lazım. Eve gidene kadar dayanamam." Kuroo kocaman açtığı gözlerini bir kaç kez kırpıştırdıktan sonra yüz ifadesini bozup başıyla onayladı. Sonuçta artık ona karşı hiç bir romantik hissi yoktu ve Kenma'nın bu yaptığını her arkadaş yapıyordu. Rahatsız olmamıştı o yüzden.
Gözlerini kaçırdıktan sonra saçlarında hissettiği parmaklarla gözlerini tekrardan Kuroo'ya çevirdi. Kuroo bir dirseğini bankın koluna yaslamış yumruk yaptığı eliyle çenesine destek sağlıyor, diğer eliyle ise nazikçe Kenma'nın saçlarını okşuyordu. Kenma, sıcaklarken aynı zamanda yüzünün kızardığını dahi hissedebiliyordu. Karşısındaki görüntü oldukça güzeldi, rüzgarda dağılan saçları gittikçe güzelleşiyordu. Her açıdan yakışıklıydı, nefesini kesiyordu. En ufak temas bile kalbini yerinden zıplatıyordu. Neden diye sordu, ama cevap vermedi kendisine. Alacağı cevaptan korkuyordu çünkü...
"Ne, sevmedin mi?" Kuroo sırıtarak kurduğu cümlenin ardından parmaklarını çekmişti Kenma'nın saçlarından. Hoşuna gittiğinin farkındaydı, yalnızca ondan duymak istiyordu.
Kenma elleriyle Kuroo'nun uzaklaşan elini tutup tekrardan başına yasladı.
"Hayır be, çok sevdim. Saçımla oynanmasını seviyorum, devam et." Yalan söylemişti, saçıyla oynanmasını hiç sevmezdi. Ve Kuroo da bunu biliyordu, bu yüzden saçını okşamaya başlayıp vereceği tepkiyi incelemişti. Fakat yüz ifadesine bakılırsa gerçekten hoşuna gitmişti. Kenma şu an oldukça keyif alıyordu. Kuroo onu tanıyordu, eğer hoşuna gitmeyen bir şey olursa karşısında kim olursa olsun çekinmeden söylerdi. Yalan söyleseydi de hemen anlaşılırdı. Demekki gerçekten hoşuna gitmişti, ama neden kimsenin dokunmasına izin vermediği saçını Kuroo'nun okşaması hoşuna gitmişti? Kuroo ise buna cevap arıyordu.
Kenma Kuroo'nun gözlerinden anlamıştı ki Kuroo bulundukları durumdan rahatsız olmuyordu. Rahatsız olduğunu hissetseydi direk kalkardı zaten. Saçını okşaması da cabası, daha önce hiç bu kadar iyi hissetmemişti. O ana hapsolmak istedi. Kuroo'nun bu durumu kabul etmiş olmasının verdiği huzurla az önce yaşadığı şeyleri birer birer unutmuş farkında olmadığı tebessümü ile huzurla gözlerini yummuştu. Burnuna gelen tanıdık koku onu iyice mayıştırıyor, güvende hissetmesine sebep oluyordu. Saçlarına nazikçe sürten parmaklar ise kalbinin çevresinde bir takım kıvılcımlar oluşmasına sebep oluyordu. Ömrü boyunca, ilk kez böyle hissediyordu. Daha önceden tanımadığı yeni hislerdi bunlar. Her arkadaş, birbirinin dizinde uyuyakalabilir sonuçta.
Kuroo kucağında uyuyakalan çocuğa baktı, uyuduğundan emin olduktan sonra saçlarında ki elini çekip bankın sırtından sarkıttı kollarını. Başını geriye doğru yaslayıp gözünü yumdu derin nefeslerinin arasında. Bulundukları durumda garip bir şey görmüyordu, arkadaşlar birbirinin dizinde uyuyakalabilir sonuçta.
Terushima'nın ona sorduğu soruyu düşünüyordu. Yaptığı şey doğru muydu? Onu aldatan kişiyi hayatından çıkartması gerekirken önce arkadaş olmuş, şimdi de onu zorbasından koruyordu. Ama biliyordu ki, Kenmayı görmezden gelseydi daha çok acı çekerdi. Sonuçta hayat hala devam ediyor ve yapıp yapamadığı çok şey oluyordu. Hayatın onu götürdüğü yere gidiyordu. Reddetmekle uğraşacak gücü yoktu. Yanlış ya da doğru ayırt etmeden, içinden ne gelirse onu yapıyordu. Ona göre doğru olan buydu.
______________________________
✨ Arkadaş ✨
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lost On You ||| kuroken
FanfictionAldattığı eski sevgilisine aşık olmak mı? şaka yapıyor olmalısın. Konusu yanlış hissettirse bile okumaya devam ettikçe sevecek ve tatmin olacaksınız. Bir kaç bölüm kenmaya sinir olabilirsiniz, okumayı bırakmak yerine devam edin ve tatmin olun, değec...