3- Kale Direği

1.8K 81 73
                                    

İyi okumalar!

-

[Kerem'den.]

Antrenman maçı yapılacaktı. İki kaptandan biri olarak takıma oyuncu alacaktım ama hâlâ Hira Kozdağ'a sinirliydim. Dişe diş. Güzel. Ne ima ettiğini biliyordum. Bu kadınla belli ki çok uğraşacaktım.

Oyuncu almaya başlamıştık. Diğer takımın lideri Mauro'ydu. İlk o başladı.

"Muslera."

Ve evet, böylelikle bize net olarak Günay kaldı.

"Yunus."

"Barış."

"Mertens."

"Hira."

Kesinlikle çalımlayacaktım. Kesinlikle.

.
.
.

"Evet, takımlar hazır. Kerem'in takımı Günay, Yunus, Mertens ve Torreria. Icardi'nin takımı ise Muslera, Barış, Hira ve Nelsson. Fazla vakit geçmeden başlayalım çocuklar."

Maça başladık. Bizim avantajıma başladı. Hızlıca sürülen top benim ayağıma geçtiğinde karşımda Hira'yı gördüm. Sırıttım ve çalım hayaliyle devam ettim. Hira önümde belirdi. Tam çalım için sağa yönelirken Hira beklenmedik şekilde sola yönelip sağ ayağıyla topun hakimiyetini aldı ve kendine kapattı. Hızlı düşünüp onu ben kapatmaya çalıştım ama bu sefer o denediğim şeyi yaparak beni çalımladı ve eğilip koltuk altımdan arkama geçip kaleye koştu. Donup kaldığımda beni dürten Yunus oldu. Koşmaya başladım.

Hira tek bir vuruşla topu İcardi'nin ayağına attı ve, evet. Tabii ki bu mükemmel asistin sonucuda gol oldu. Mauro Hira'yı tebrik etti. Ardından ise tüm takım. Ben ise hırstan sadece çimleri izliyordum. Kısa süre sonra yine başladık.

Top Mertens'teydi. Kaleye çok yaklaşmıştık ve gol olacağına inancım tamdı. Hira Mertens'in arkasından koşarken bende önüme bakmadan sadece Mertens'e bakıyordum. Aynı anda koşarken anlık bir hatayla dengem bozuldu. Önümü göremezken beni sert bir şekilde ittiren bir çift el hissettim. İtişiyle saha çizgisinden çıkmıştım. Gözlerimi açtığımda beni ittiren kişinin Hira olduğunu gördüm. Zaten ona sinirli olduğum için ayağa kalkıp tüm sinirimi boşaltmayı planladım. Sesim yükselmişti.

"Beni iterken ne planlıyordun? Nasıl bir zihniyetle yapıyordun bunu?"

Hira cevap vermedi ama gözlerinden siniri okuyabiliyordum.

"Sinir kaptında bana mı patlıyorsun Kozdağ? Attığın golden mi havalardasın yoksa?"

Hira sırıttı. Manyak mı lan bu?

"Kale direğine giriyordun, Aktürkoğlu. Çarpıp yüzünü parçalama diye ittim. Ama bayağı hevesliymişsin. Bir dahakine direğe girmene izin veririm."

Takım arkadaşlarının yanına döndü. Duyduklarım ile şaşırdım. Yükselen nabzım bir türlü düşmüyordu. Kendimi toparlamaya çalıştım ve oyuna döndüm.

.
.
.

Antrenman bitmişti. Telefonumu alıp soyunma odasına girdim. Orada biraz telefona göz gezdirdim. Galatasaray'ın paylaştığı antrenman fotoğraflarımıza baktım. Hira için ayrı bir gönderide atmışlardı.

Yankı   |  Kerem AktürkoğluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin