Yankı | Kerem Aktürkoğlu

38 - Hoparlör

İyi Okumalar!!
Oyları aksatmayalım!!
🦁🤍

-

[Hira'dan]

"Ee Hira'cım. Ne zaman dönüyorsunuz sahalara? Vallahi şu acemilerle oynamak sıktı beni artık."

Barış'ın cümlesiyle seslice güldüm. Gerçekten bende özlemiştim.

"Acemilerle oynamak nasıldır bilirim. En yakın zamanda kurtarırım seni bunlardan."

"Şimdi öyle mi olduk Hira?"

Yunus'un şakacı tavırla üzülmüş gibi yapmasına karşın bende aynısını yaptım.

"Sen hariç."

Yunus sırıtarak arkasına yaslandı. Gözüm arada sırada Mete'ye kayıyordu. Çok gergindi. Halıyı izliyordu. Umursamadım. Burada olması bile suçtu ya, neyse.

Berkan'ın Mete ile konuşmaya çalıştığını fark ettiğimde bir şey demedim. Kerem'in önerisiyle televizyon açıldı. Aklıma yeni düşen şey ile resmen yerimde zıpladım.

"Maç var bugün."

Kerem bana baktı.

"Ne maçı güzelim?"

"Barcelona. Barcelona'nın Celta Vigo ile maçı var. Başlamıştır bile onu açsana Kerem."

Diğerleride onayladığında maçı açtık. Başlayalı on dakika bile olmamıştı. Ekranda Pedri'yi gördükten sonra özlemle eski takımıma baktım. Ne olursa olsun, özlüyordum.

"Şu maçı kazansınlarda ben Ekin'ciğime Hazal'cığımı güzel güzel sorayım. Keyfi yerinde olsun."

Barış'ın söylediği şeyle omzuna vurdum. Gülerek maçı izlemeye devam ettim. Ekrana Ekin geldi. Yüzümde oluşan sırıtışı önleyemedim. Gözlerimde doldu zaten. Özlemiştim o salağı.

-

Maç Barcelona için güzel geçmişti. 3-0 kazanmışlardı. Ekin'in golü yoktu ama iki asisti vardı. Mutlu görünüyordu. Gavi ile sarılmış, taraftarları selamlıyorlardı. Onu mutlu gördükçe bende mutlu oluyordum.

Kerem'in belime sarılan elini hissedince ona döndüm.

"Özledin mi eski takımını?"

"Özlediysem geri mi götüreceksin?"

Kerem beni kendine daha da çekti.

"Asla."

Yanağımdan öptüğünde donup kaldım. Yunus gülmeye başladı.

"Kardeşim, bizi niye çağırdınız ya?"

Kendimi uzaklaştırıp Yunus'a baktım.

"Niye kıskanıyorsun sen Yunus? Bulayım mı sana bir tane?"

Barış yerinden zıplayınca irkildim.

"Kızım bi yavaş ya. Hazal'ı halletseydik. Ne oluyor ya?"

"Barış oradan bakınca ben takımın pezevengi gibi mi duruyorum?"