İyi okumalar!
-
[Kerem'den]"Olsun Kerem bir dahakine denersin."
Yanımdan geçen Nelsson'un sesiyle gözlerimi kaleden alıp Hira'ya çevirdim. Topu Barış'tan mükemmel bir şekilde kaptıktan sonra bana pas atmıştı ama şut amaca hizmet etmedi. Hira'nın şaşkınlığını buradan görebiliyordum. Ağzı bir karış açık şekilde bir ayağıma bir kaleye bakıyordu. En sonunda nefes verip önüne döndü.
İyi bok yedin Kerem. Kıza kendini gösterecektin kalenin direğini gösterdin. Aferim sana.
Oyun hızlı bir tempoyla tekrar başladı. Barış artık Hira neredeyse topu ondan daha uzağa taşıyordu. Yunus, Barış'ın üzerine doğru gelirken Hira'da arkasındaydı. Onları takip ederek son bir şans ile kaleye doğru koşarken Hira'nın sesini duydum. Bağırıyordu.
"Yunus, YUNUS. Açıl."
Yunus afallasada dediğini yaptı. Yunus açılır açılmaz Hira bir depar attı ve Barış'tan topu yine kaptı. Barış nefes nefese bir halde topun gidişini izledi.
Hira topu bir süre sürdü ve sonra bana baktı. Yine bana atmasını beklemiyordum ama o yine bana pas attı. Top yine bana geliyordu. Yine sol ayağıma.
"Kerem, Kerem git lan bu takımdan."
"Kodumun balonu."
"Eleştirileri dinle bir daha forma falan giyme."
"Boş kaleye bile atamıyor bir bok olmaz bundan.""KEREM HADİ KEREM."
Var gücümle vurdum. Ne olduğuna bakmayacaktım ki Yunus'un sesini duydum.
"DEDİK SANA BİR DAHA Kİ VURUŞA OLUR DİYE!"
Gol olmuştu. Bu sefer olmuştu evet. Bu tarz bir şeyi birde maçta yapsam efsane olurdu herhalde. Kafamı çevirip takım arkadaşlarıma baktım. Bana asist yapan Hira'yı kenarda su içerken gördüm. Anlık bir cesaretle ona seslendim. Dönüp baktığında yüzünde şaşırmış bir ifade yoktu. Yanına gitmeden uzaktan konuştum.
"Güzel pastı. Teşekkürler."
"Rica ederim."
Tekrardan önüne döndü ve su içmeye devam etti. Bu kadar diyalog bile yeterdi. Daha fazla muhattap olmaya gerek yok diye düşündüm ve maça devam ettik.
-
Maç bittiğinde soyunma odasına doğru yürüdük. 2-1 biz galip gelmiştik. Bizim takımımızda Hira'nın kafa golüyle öne geçmiştik ve son dakikalarda ise Mauro'nun attığı tek bir gol vardı. Önemli olan kazanmış olmaktı bu yüzden golü kimin attığı umurumda olmadı.
Soyunma odasına girince Hira kendi odasına girdi. Biz hepimiz aynı yerde dururken işi bitince o da geldi. Birkaç şeyle uğraşırken Yunus konu açtı.
"Hira. Yanlış anlamazsan bir şey soracağım."
Hira göz ucuyla Yunus'a baktı. Kafasını salladı.
"Dinliyorum."
Yunus biraz eveleyip güveledi.
"Neden Galatasaray'a geldin? Barcelona'da mutluymuşsun. Yakın arkadaşlarında orada falan ya hani. O yüzden sorayım dedim."
Hira önce bir şey demeden içini çekti.
İnsan gibi soru sorduk cevapla işte."Bazı manevi sebepler diyelim. Olması gereken buydu."
Mükemmel. Cevabını anladık baya.
Yunus kafasını salladı. Hira'da odadan çıktı zaten. Hira çıkar çıkmaz Yunus telefonunu çıkardı. Bir şeyler yaptı ve yanımıza geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yankı | Kerem Aktürkoğlu
Teen FictionBarcelona'dan Galatasaray'a gelen Hira Kozdağ. Galatasaray'ın sevilen oyuncusu Kerem Aktürkoğlu. Takımda çıkan anlaşmazlıklar ve bunlara çözüm olarak Hira'yı tekrardan Barça'ya isteyen Ekin Yener. Ve her şeyin cevabını verecek olan o maç.