49 - Sana Muhtacım

486 43 8
                                    

Umarım Seversinizzz!!
Oyları ve YORUMLARI aksatmayalımm!!
🦁🤍

-
[Hira'dan]

"Ekin, anlamıyorum. Bu kadar basit miydi yani? Mete'ye bok gibi davranmama rağmen surat yapan adam ilk haftadan eski sevgilisine nasıl yazar? Kafayı yiyeceğim."

Derya bana yazdığından beri susmadan Ekin'in başını şişiriyordum. Ağlamaktan çok sinirle etrafı yıkasım geliyordu. Oturduğum koltuğun arkasında durmuş, omuzlarımı ovan Ekin beni sakinleştirmek yerine anlamaya çalışıyordu, farkındaydım.

"Bir açıklama yapması lazım, haklısın. Önemli olan mutluluğun Hira, biliyorsun. Yanlış anlama lütfen ama, ben senin üzülmemen için ya da kalbinin kırılmaması için özenle uğraşırken başka birinin seni üzmesi zoruma gidiyor."

Nefesimi düzenli hale getirmek gittikçe daha da zorlaşırken kafamı Ekin'e doğru hafifçe çevirdim. O an Ekin'in omuzlarımda duran elleri kollarımı sardı ve kafasınıda aşağıya eğerek bana sarıldı.

Dolu gözlerimle Ekin'e sarılırken ne yapacağımı bilmiyordum.

-
[Kerem'den]

"Bir anda karşısına nasıl çıkayım oğlum? Manyak mısınız?"

"Sen o boku yemeden önce düşünecektin onu. Yürü lan."

Barış'ın beni sırtımdan Hira'nın evinin bahçesine itmesinden sonra iç çekerek kapıya doğru yürümeye başladım. Derin nefesler alarak kapının önünde dikilirken elim bir türlü zile gitmiyordu. Ne yapacağımı bilemeyerek arkama döndüğümde bana öfkeyle bakan Barış ve Yunus'u gördüm. İç çekerek önüme dönüp yine kapıyla yüz yüze geldiğimde zile basmaya çalışıyordum.

En sonunda belli ki tereddütüme dayanamayan Yunus, yanıma gelmiş ve zile basmıştı. Fark ettirmeden gözlerimi kapamış, tedirginlikle bekliyordum. Yediğin boku temizlemen lazım Kerem.

Kapının sesini duyduktan saniyeler sonra gözlerimi açmış ve yarım açık kapıdan öfkeyle bana bakan üçüncü kişiyle, Ekin Yener ile karşılaşmıştım.

İkimizde birkaç saniye birbirimize bakarken konuşan Barış oldu.

"Ekin, nasılsın kardeşim?"

Ekin, gözlerini bir saniye benden ayırmadan Barış'a yanıt verdi.

"İyiyim Barış. Sen?"

"İyidir bende, sağol. İçeriye girebilir miyiz?"

"Ne için?"

Ekin'in agresif cevaplarını hakediyordum, kesinlikle evet ama yine de daha fazla oyalanmak istemiyordum.

Tam konuşacakken beni dürtüp susturan Yunus oldu.

"Kardeşim ne deseniz haklısınız ama bizde konuşabilir miyiz? Ne zaman isterseniz çıkarız. Birkaç saniye bile yeter. Lütfen."

-
[Hira'dan]

Çalan kapıyla yanımdan ayrılan Ekin, birkaç saniye sonra yanıma geldi. Kimin geldiğini soramadan Ekin konuştu.

"Kerem, Yunus ve Barış geldi. Yunus rahatsız olduğun an gideceğini söyledi. Yine de bir şey demedim. Cevabına göre yollayacağım ya da eve alacağım. Ne istiyorsun?"

Sinirle önüme döndüğümde ne diyeceğimi bilemedim. Söylemek istediğim onca şey varken hiçbirini söylemeye dilimin varmayacağınıda adım gibi biliyordum. Yine de yüzleşmem gerektiğine karar kıldım. Önce dolan gözlerimi eski haline getirmem gerekiyordu.

Yankı   |  Kerem AktürkoğluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin