Yankı | Kerem Aktürkoğlu

8- Aile Yemeği

İyi okumalar!!
Yorum bıraksanız çok güzel olur aslında..
🤍

-
[Hira'dan.]

"Hira, tebrikler."

"Teşekkürler abi."

Çalışanların tebriklerini duymak iyi gelmişti. Zaten keyfim yerindeyken birde bu tebrikler iyi geliyordu. Maç içinde gerginlik yaşansada işin sonucuna bakmak en sevdiğim şeydi. İşin sonunda ise ben kazanmıştım.

Yaklaşık yarım saat sonra takım yemeğine gidecektik şimdilik hepimiz hâlâ staddaydık. Üzerimdekileri çıkarıp günlük kıyafet giymek için soyunma odasına girdim. Tüm takım zaten oradaydı. Sadece şortuyla duran Mertens'in benim odaya girmemle kendini dolap kapağıyla örtmeye çalışmasına seslice güldüm ve ellerimle gözümü kapattım. Hâlâ gülüyordum ve odada ki diğer oyuncularda Mertens'le dalga geçiyorlardı. İşin sonunda gözlerimi açtım ve her şey tam takırdı.

Biraz daha makaradan sonra Okan Hoca'nın tabletine bir arama düştü. Herkesin dikkati o yöne kayarken Okan Hoca'nın dikkati benim üzerimdeydi. Ne olduğunu anlamayınca Okan Hoca açıklama yaptı.

"Eski takımınla görüştüm. Seni tebrik etmek istiyorlar. Görüntülü arıyorlar, gel bakalım."

Anlık bir şaşkınlıkla otuz iki diş sırıttım ve resmen depar atarak Okan Hoca'nın yanına geldim.

"Cidden mi Hocam?"

"Evet. Baksana mutlu olabiliyormuşsun. Bilsem daha önceden aratırdım."

Okan Hoca aramayı kabul etti. Ekranda bir anda beliren kişi Torres oldu. Beni görünce alışık olduğumuz o kendine has bağırma sesini çıkarttım

"Vay be, Neler izlettin sen bize be kızım?"

Minik bir kahkahayla karşılık verdim.

"Barcelona'da izlettiklerimden iyi değildi Torres."

Bir anda arkadan biri belirdi. Zorla kamerayı Torres'ten aldı. Tabii ki bunu yapan Depay'dı.

"O kavga ettiğin adam ölmek istiyordu değil mi? Adı ne o elemanın?"

"O kadar gereksiz ki. Hey, Ekin nerede?"

Torres güldü. O an arkadan bir bağırma sesi duydum.

"LAN, GIVE ME THAT PHONE. LAN VERSENİZE!"

Tabii ki Ekin..

"Ekin verirler mi sence?"

Torres, Ekin'e bağırmaya başladı.

"Gıt, gıt."

Kendi kahkahamı bastırdım.

"Torres, not Gıt. Git."

Torres beni dinleyip Ekin'e geri döndü.

"Git, git.'

Ekin zorda olsa telefonu aldı.

"Şükür be, öldüm öldüm dirildim amı-"