43 - Sen Orda Yoksun

612 42 3
                                    

İyi Okumalar!
Umarım Seversiniz!
Oyları Unutmayalım!
🤍🦁

-

[Kerem'den]

"Nasıl yani? Nasıl yaptınız bunu?"

Şaşkın gözleriyle bir bana bir Yunus'a bakan Ekin'e bakakaldım. Mutluluğum her şekilde belli oluyordu. Hira beni durumdan haberdar ettiğinden beri transfer için çabalıyordum. Hatta Ekin'in menajeriyle bile direkt olarak ben iletişime geçtim.

Okan Hoca, ve onunda desteği sayesinde Dursun Özbek başkanımla da konuşup durumu halledebilmiştim. Barcelona ile iletişime geçen kulübümüz ve Ekin'in menajeri sayesinde her şey sonlanmıştı. Şuan her şey Ekin'in cevabına bağlıydı.

"Hallettik biz. Her şey cevabına bağlı. Bizim kapımız açık Ekin, gelmek ister misin?"

Ekin'in titreyen çenesini fark ettim. Gözlerinde oluşan parlaklıkta gözümden kaçmamıştı. Göz ucuyla Yunus'a baktığımda yine gözlerinde yaşlar olduğunu fark ettim. Ekin'e dayanamıyordu.

"İsterim. Tabii ki isterim ulan. Soru mu bu?"

Ekin cevabını verir vermez beni kendine çekip sarıldı. Şaşkınlık içinde bende ona sarıldım. Kemiklerimi kıracak derecede beni sıktıktan sonra teşekkürler sıralamaya başladı. Benden ayrıldıktan sonra aynı şekilde Yunus'a döndü.

İkisini izlerken arkamdan gelen hıçkırık sesini duyunca farkındalıkla arkamı döndüm. Hira'yı tebessüm etmiş şekilde ağlarken gördüm. Döktüğü göz yaşları canımı yaktı ama mutluluktan dolayı olduğunu bildiğim için yaşlarından bahçe kurmak istedim.

Hira'yı kollarım arasına aldığım an hıçkırıkları büyüdü. O güzel sesini duydum. Sadece benim duyabileceğim derecede fısıldıyordu.

"Teşekkür ederim. Çok teşekkür ederim."

"Gerek yok güzelim."

Ekin ile Yunus birbirlerine odaklanmış karşılıklı ağlarken bizi fark etmediler. Hira oturuşunu düzeltip benimle konuşmaya devam etti.

"Ekin haklıymış."

"Ne konuda?"

"Sonunda doğru adamı bulduğum konusunda."

-

[ 2 hafta sonra]

Aynı arabanın içinde, Hira, ben ve Ekin antrenmana gidiyorduk. Benim için garip bir andı ama herkes gibi mutluydum. Ekin'in biraz çekingen olduğunun farkındaydım. Eski takımı ve taraftarı tarafından ağır bir linç ve zorbalık altında kalıyordu. Hepimiz yanında olmaya çalışıyorduk.

Arabayı sürerken sağ elime değen ele baktım. Hira'nın elini görünce gülümseyerek ona baktım. Hayatımın incisi.

İç çekerek elimi sıktı ve bırakmadan önüne döndü. Hepimiz mutlu görünüyorduk. Tabii ki içimizde her şeyi yıkıp döken fırtınalar hariç.

Arka koltuktan uzanan iki koldan biri benim koltuğuma, diğeri Hira'nın koltuğuna yaslandı. Tabii ki Ekin'di.

"Siz bayağı güzel oldunuz. Hira ne zaman tanışıyor annenler ile?"

Yankı   |  Kerem AktürkoğluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin