16- Kerem ve Ekin?¿

1.3K 67 13
                                    

İyi okumalar!!
Oyları unutmayalımm!!
🤍🤍

-
[Hira'dan]

"Böyle olmayacak Hira. Biliyorsun. Ya sen Barça'ya geri döneceksin ya da ben buraya geleceğim. Seçim senin."

Ekin'in söylediklerini sindirmem birkaç saniyemi aldı. Yüzümde oluşan şaşkınlıkla tamamiyle ona bakıyordum ama tek kelime dahi etmiyordu. İkimizde birbirimize bakarkan Kerem'in sesi duyuldu.

"Bu öyle hemen olacak bir şey değil. Canınınız istedi diye takımdan takıma atlayamazsınız. En az bir yıl daha tutarlar sizi takımlarda."

Ekin'in kararlı yüzü Kerem'e döndü. Sesinde hâlâ o gerici ton vardı.

"Futbolu bırakırım o zaman."

"Ekin ne diyorsun? Saçmalama."

Ekin tekrardan bana baktı. Yüzünde yavaş yavaş oluşan siniri görebiliyordum.

"Saçmalamıyorum Hira. 15 senedir seninle kusura bakma ama götle don gibiyiz. Sen bir anda bize ben Galatasaray'a gidiyorum diyorsun ve çekip gidiyorsun. İkimizde birbirimize alışkınız ve sen kendini sadece bir iki günlük bir kararla kilometrelerce uzağa atıyorsun. Sana ulaşamadım lan ben. Her bir şey olduğunda uçağa atlayıp geleyim mi? Bir telefon uzakta değilim artık."

Tam ağzımı açıp itiraz edecektim ki Ekin beni yine susturdu.

"Hayır, Hira. Dediğim şeyde kesinim. Madem Kerem'in dediği gibi, tamam. Bırakırım futbolu."

Başımın döndüğünü öyle çok hissetmeye başladım ki yattığım yerden bile düşecektim neredeyse.

"Ekin bu konuyu sonra konuşalım. Futbolu bırakmak falan yok tamamiyle ani bir karar bu yaptığın."

Ekin yine sertçe itiraz edecekken Kerem'in sesini duydum.

"Ekin, Hira iyi değil şuan. Sonra mı itiraz etsen?"

Ekin histerik bir şekilde güldü.

"Biliyorum, Kerem. Ama ben Hira'yı tanıyorum. Bu dakikadan sonra hiç yaşanmamış gibi davranacak ve konuyu açmama izin vermeyecek.O yüzden bırak ne zaman ne yapacağıma ben karar vereyim."

Dayanamayarak bu kez ben araya girdim.

"Ekin, Kerem doğru söylüyor. Yeter."

Ekin resmen inanamayarak bana baktı. Sırıtarak ayağa kalktı ve kapıya doğru yürüyerek konuşmaya başladı.

"Peki Hira. Nasıl istiyorsan."

Kapıyı çarparak çıktı. Artık ne olup ne bittiğini beynim almıyordu. Aklım sadece babamdaydı.

"Yeni telefonun hayırlı olsun."

Kerem yeni bir son model telefonu bana uzattı.

"Kerem neden zahmet ettiniz?"

"Zaten gerekli bir şeydi. Diğeri kullanılmaz haldeydi. Hattını taktırdık buna. Her şeyi hazırdır herhalde."

Gülümseyerek ona baktım. Belli ki bayağı uğraştırmışım hepsini.

Yankı   |  Kerem AktürkoğluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin