18. Bölüm🐚

207 42 153
                                    

Merhabaaaa

Nasılsınızzz

Keyifli okumalar <3

***

Anında karşı çıkanlar Bulut ve Yiğit'ti. Onlara hayretle bakmaya başladım. Taner'le arada bu tarz şakalaşmalarımız olurdu. Eğer onlar bu kadar net bir şekilde itiraz etmeselerdi muhetmelen yaramaz bir tavır takınarak Taner'le uğraşırdım. O da eksik kalmaz, devam ettirirdi.

Herkesin odağı onlara kaydığında Yiğit, yorumsuz kalmayı tercih etti. Bulut ise ''Şey... Yani rahat edemezsiniz diye şey yaptık.'' dedi ensesini sıvazlayarak. Pek mantıklı bir açıklama olmasa da onları daha fazla utandırmamak adına üstelemedik. Yalnız utanırken çok tatlı olduğunu düşünmeden de edememiştim.

Taner, ''Uyuyalım artık.'' deyip ayaklandı. Bulut ve Yiğit de ayaklandılar. Bulut, ''Biz seninle uyuruz Taner. Kızlar da rahat edecekleri bir odada kalsınlar.'' dediğinde istemsizce kıkırdadım. Zaten en başından beri böyle olacaktı. Ama onlar, Taner'in o dediğini ciddiye almışlardı gerçekten de.

''Emin misiniz? Odamda tek yatak var. Üçümüz nasıl sığacağız?'' diye sordu Taner. Bulut ve Yiğit birbirlerine sıkıntılı bakışlar gönderdiler. Ama bu konuda kararlı olmalılar ki ''Sığarız. Kanepede de yatabiliriz. Bir şey olmaz.'' dedi Bulut. Yiğit de onu onayladı. Neden bu kadar ısrar ettiklerine dair hiçbir fikrim yoktu açıkçası. Yine de Taner'in yalnız uyumasını istemiyordum. Bu iyi olmuştu.

Taner; biraz düşündü, ardından itiraz etmedi ve üçü birlikte Taner'in yatak odasına gittiler. Üç erkeğin tek yatakta yatması mükemmel bir olay olacaktı. Umarım sığarlardı. Düşündükçe gülesim geliyordu. Bir hayal etsenize. Üç koca adam orta büyüklükte bir yatakta dip dibe uyumaya çalışıyor. Onlara baskın yapıp fotoğraflarını çekme fikri, çık aklımdan. Kesin çok komik görünüyor olacaklardı.

''Ben de uyumaya kaçar. İyi geceler.'' deyip oturma odasından çıktım. Adel ve Soner oturmaya devam ediyorlardı. Onlar için erkendi tabii.

Koridora yönelip Taner'in odasının hemen yanındaki odaya girdim. Bu odanın misafir odası olduğunu biliyordum. Muhtemelen ben, Adel, Defne ve Gül bu odada kalacaktık. Ama sorun şu ki Defne kayıptı. Bu odada değildi. Ali, onu bir odaya taşımıştı. Aklımdan gidip onu görmek geçse de ayıp olur diye düşündüm. Ali de onun yanında mı uyuyakalmıştı acaba? Merakım ağır bastığından odadan çıktım.

Tam karşıda iki oda daha vardı. Birinin önüne gelip kapıyı hafifçe tıklattım. İçeriden ses gelmeyince kapıyı sessizce aralayıp içeri girdim. Ve ilk seferde tutturdum!

Defne, mışıl mışıl uyuyordu. Ali ise hemen yatağın yanındaki koltuğa uzanmış ve uyuyakalmıştı. Yattığı yön, Defne'yi en rahat görebileceği yöndü. Bu durumda onu izleyerek uyuduğu sonucuna varmak çok da zor değildi.

Kalbim yumuş yumuş olmuştu bir anda. Çok tatlılardı. Ali'nin bu hareketi çok hoşuma gitmişti. Çok ince davranmıştı. Defne'm için doğru kişi olabilirdi. Uygun bir zamanda Defne'yle konuşup onun bu konuda ne düşündüğünü soracaktım.

Onları rahatsız etmemek adına sessizce odadan çıkıp kapıyı dikkatle kapattım. Kalacağım odaya geçip üzerime rahat bir şeyler geçirdim. Ardından yatağa geçip uyku modumu aldım. Umarım yarınlarımız, bugünlerimizden çok daha güzel olurlardı.

🐚🐚🐚

  
Aradan yaklaşık iki hafta geçmişti. Cengiz abi durumu bildiğinden bana ve Yiğit'e izin vermişti. Tüm zamanımızı Taner'le geçirmiştik. Birlikte olmamızın güzel bir sonucunu da almıştık. Hepimiz kendimizi az çok toparlamıştık, Taner dahil. Şimdi ise kahvaltıdan sonra oturma odasında oturmuş çay içiyorduk.

Bir Yaz HikâyesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin