31. Bölüm🐚

106 11 256
                                    

Mirabaaa

Nasılsınıııız

Geçen Pinterest'te gezinirken bir  göz fotosuna denk geldim. Onu görünce aklıma Yiğit geldi. Onun gözlerini böyle hayal etmiştimmm Çok hoşuma gittiii Siz de görün istedimmm

 Onun gözlerini böyle hayal etmiştimmm Çok hoşuma gittiii Siz de görün istedimmm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İyi okumalar🩷

***

Taner'in evinden çıktıktan sonra Yiğit'le apartmanımıza doğru yürümeye başladık. Başta sessiz olsak da sonra aklıma gelen şeyi sorarak o sessizliği dağıttım.

''Yiğit, bugün Lale yanıma geldi.'' Hatırlayamamış gibi kaşlarını çattı. Bir süre düşünse de çıkaramamış olacak ki ''Lale?'' dedi sorarcasına. Lale'nin ondan bu kadar çok hoşlanırken onun adını bile hatırlayamaması acı verici olmalıydı.

Bir iç çekip ''Sana açılan kız.'' dedim hatırlamasını umarak. Ensesini kaşıyıp mahcup bir bakış gönderdi bana. ''Sadede gelsen?'' İnanamıyorum ya! Kızı ciddi ciddi unutmuştu. Acaba birden fazla kız ona açılmış olabilir miydi? Neden olmasın ki? Yakışıklıydı, kibardı, tatlıydı... Yine de sebepsizce canım sıkılmıştı.  

Dudağımı büküp ''Her neyse.'' dedim memnuniyetsizce. Kollarımı göğsümde birleştirip yürümeye devam ettim. Bakışlarımı ayaklarıma çevirdim. 

Başını hafifçe yana eğdi. Göz teması kurmaya çalışsa da buna engel oldum. ''Neden kızdın ki şimdi?'' Son derece masum ve mahzun çıkan sesi ona bakmamı sağladı. Kahverengi gözleri merakla dolmuştu.

''Kızmadım.'' Kızmamıştım gerçekten de. Ama nedense hoşlanmamıştım işte bu durumdan. Yiğit'in ne kadar popüler olduğunu fark ettiğim ilk an buydu. İlk tanıştığımızda hayatında tek ben vardım. Sonra diğerleriyle tanışmıştı. Şimdi sayısız insan tarafından seviliyordu. Bu durumun eskiden farklı olmasından dolayı o tarz bir tepki vermiş olabilirdim.

Önce kollarımı sonra da yüzümü işaret etti. ''Beden dilin böyle söylemiyor minik civciv.'' Hemen kendimi toparlayıp kollarımı çözdüm. Boğazımı temizledim. Ardından asıl konuya geldim.

''Bir sürü kız sana aşık olduğunu söylemiş olabilir. Ondan hatırlamamış olabilirsin tabii.'' Tripli çıkan sesim yüzünden kendime kızdım. Sanki trip atmaya hakkım varmış gibi! Neye göre, kime göre trip atıyordum yani? Şimdi çocuk bana 'Sana ne? Bu tepki de neyin nesi?' dese ne diyebilirdim ki? Hiçbir şey!

Yiğit'in yüzünde durumdan memnun kalmışçasına bir sırıtş oluştu. ''Kıskandın mı sen?''

Ağzım bir karış açılırken gözlerimi kaçırdım. ''Yoo!'' Bana inanmıyormuş gibi alaylı bir ses çıkardı. ''Her neyse! Asıl mesele o değil.'' dedim onu konudan uzaklaştırmaya çalışarak.

Bir Yaz HikâyesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin