Alaz:
Rhea ile ilk gecemiz hayal ettiğimden çok daha güzeldi. O günü beklemek benim için işkence gibi olsa da buna fazlasıyla değmişti. Herkes kendi ulusuna dönmüştü. Diğer toplantılara göre bir fark vardı. Herkes ulusuna dönerken yanlarında diğer uluslarda seçilmiş birer kişiyi de yanlarında götürmüştü.
Karmaşık bir üç ay geçmişti. Kral ve kraliçe olmak için acelemiz yoktu. Şu anda üzerimizde daha büyük bir sorumluluk olduğu için her ulus düzenden memnun olup bizim yerimize başkasını koyana kadar bekleyecektik. Her ay farklı uluslardan raporlar alıyorduk. Şimdilik bir problem görünmüyordu. Bizim ulusumuzda ki seçilenlerin yardımı beklediğimden daha fazla olmuştu. Ateş ile beraber bozulan hava düzenini hava bükücü tarafından düzeltiliyordu, kurak kalan topraklar su bükücü sayesinde canlanmıştı, canlanan toprakların verimliliği toprak bükücü sayesinde artmıştı. Ateş bükücü daha çok onların güvenliğinden ve bölgede dolaşmalarına yardım etmekten sorumluydu. Dördü sadece zorunluluktan değil gerçekten iyi anlaşıyorlardı. Saraya yakın bir yerde bir arada kalıyorlardı.
Geçen üç ay içerisinde Rhea ve beni mutlu edecek bambaşka bir olay ortaya çıkmıştı. Colin ve Marlene bize beraber olduklarını ve evlenmeye karar verdiklerini söylemişlerdi. Normalde Colin kraliyet ailesinden olduğu için böyle bir şeye izin verilemezdi. Ama Colin'in anne ve babası vefat etmişti ve Colin soyun devamını sağlamaktansa kendini ulusun güvenliğine adamıştı. Bu açıdan bir problem oluşturmasa da evliliklerini gizlemek istediklerini ve normalde ki görevlerine devam etmek istediklerini söylediler. Durum böyle olunca köyde bir eğlence töreni hazırladık. Colin ve Marlene'nin nikahını ben kıydım. Aynı zamanda bu köyde onlar için bir ev ayarladık. İstedikleri zaman gelip burada kalabileceklerdi. Bu Rhea'nın Marlene'e hediyesiydi.
'' Her şey için teşekkürler Prens Alaz ve Prenses Rhea.''
'' Marlene saray dışında bana Alaz diyebilirsin. Sonuçta artık kuzenimle evlisin.''
'' Pekala Alaz. Gerçekten ikinizi de minnettarız.''
'' Daha önce söylemiş olsaydın daha çok yardımcı olabilirdim.''
'' Biliyorum Rhea ama sizin işiniz çok yoğundu rahatsız etmek istemedim.''
'' Ben daha önce söylememiz gerektiğini defalarca Marlene'e söylemiştim.''
Bütün gece bütün köy halkı ile eğlence ve sohbet devam etti. Mutlu çiftimizi yolcu ettikten sonra Rhea saraya doğru yönelirken kolundan tuttum.
'' Gel sana bir sürprizim var.'' Gülümseyerek elimi tuttu. Kendini zehirlediği zaman kaldığı evin önüne geldik.
'' Neden buraya geldik?''
'' Sarayda her şey çok yoğun gidiyor. Biri bizi gördüğü an hemen bir şeyler sormaya başlıyor. Belki bizimde sadece ikimize ait herkesten uzak gidebileceğimiz bir yer olmalı diye düşündüm. Ne düşünüyorsun?'' önce mutlu sonrada yüzünde sinsi bir gülüş oluştu. Dudaklarını kulağıma yaklaştırdı.
'' Yatak odasını nasıl dizayn ettiğini düşünüyorum.'' Dediğinde onu kollarıma aldım ve yatak odasına kadar ikimizin de çıplak kaldığından emin oldum.
Colin ve Marlene'nin düğününden üç ay daha geçmişti. Yani artık diğer uluslara ziyaret etme vaktimiz gelmişti. Önce Toprak Ulusu'nu, sonra Su Ulusu'nu ve en son Hava Ulusu'nu ziyaret edecektik. Dönerken yine diğer uluslara da uğrayarak Ateş Ulusu'na geri dönecektik. Yaklaşık bir aylık bir yolculuk olacaktı.
'' Neden sizinle gelmediğimizi bir kere daha açıklar mısın Alaz?''
'' Ateş Ulusu'nu temsilen gitmiyoruz Colin. Sadece anlaşmanın başında olan Alaz ve Rhea olarak gidiyoruz. Yanımızda siz olursanız yanlış anlaşılabilir.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ulusların Yok Oluşu: Ateş Ulusu'na İtilen Toprak Prensesi
Fantasy'' Toprak Prensesleri'nin daha mütevazi olduklarını düşünmüştüm.'' Diyerek bana doğru yaklaşmaya başladı. '' Ne demek istiyorsun?'' '' Üzerinde böyle bir gecelik varken bence ne demek istediğim gayet açık.'' Diyerek daha çok yaklaştı. Gözlerine bak...