Rhea:
Her şey ne kadar karmaşık olsa da yeni bir düzene alışmaya çalışıyorduk. Bu dönemde sık sık Marlene'nin bükme gücüne yardımcı olmak adına onun yanında olmaya çalışıyordum. Aynı zamanda Fau'nun güvenliği için onu saklamaya çalışıyorduk. Yine onlarla beraber olduğum bir gün bir anda kolyem ortaya çıktı ve parlamaya başladık. Luo amca yanımıza gelip saldırı altında olduğumuzu söyledi.
'' Rhea, onların yanında kal.'' Diyerek Colin dışarı çıktı. Gitmem gerekiyordu. Gidip bize güvenen insanları korumam gerekiyordu. Ama Marlene ve Fau'nun güvenliği de önemliydi. Birden kapıdan nişan günümüzde saldıran adamlar girdi. Kıyafetleri aynıydı.
'' İşte buradasınız.'' Diyerek havayı büktü ve bizi nefessiz bıraktı. Daha sonra Fau'yu kucağına alınca küpelerim ortaya çıktı.
'' Gerçekten karşılaşman gereken son kişiyle karşılaştığının farkında değilsin.'' İçimde ki öfkeye hakim olmayarak adamın etrafını sarmaşıklarla sardım. Fau'yu Marlene verdim.
'' Sakın buradan çıkma!'' diyerek odanın etrafını sarmaşıklarla kapattım. Adamı alıp dışarı fırlattığımda dışarıda kaos vardı. Askerlerin yaklaştığı haberi ile hepsi ormana kaçmaya başladı.
'' Bu sefer bu kadar kolay kurtulmanıza izin vermeyeceğim.'' Diyerek peşlerinden gittim. Alaz gelene kadar kontrolü kaybettiğimin farkında değildim. Evet bize saldırmışlardı. Ama bunun öfkesiyle Alaz'a zarar vermeye çalıştığıma inanamadım.
Ertesi gün sakinleşince Alaz durumu krala anlatmamız gerektiğini söyledi. Marlene ve Colin'in durumunu krala anlattık. Şimdilik bunu saklamaya devam etmemizi ve onların tamamen saraya taşınmasının daha güvenli olacağına karar verdik. Günler geçerken içimde ki öfkeyi durduramıyordum. Anlamadığım bir şekilde sanki bütün dünyaya öfkeliydim, kırgındım. Yavaş yavaş bu halim herkesin dikkatini çekmeye başlamıştı. Günden güne Alaz'dan da uzaklaşıyordum. O yaklaştıkça ben kaçıyordum. Birkaç gün sonra Alaz, Marlene ve Colin'i bahçede konuşurken yakaladım.'' Rhea çok garip davranmaya başladı. Hizmet ettiğim prensesten git gide uzaklaşıyor.''
'' Kesinlikle köye yapılan saldırıdan beri hep öfkeli.''
'' Üzerinde ki nesneler onu etkilemeye başladı.''
'' Nasıl yani?'' Alaz durumdan kısaca bahsetti. Marlene ağlamaya başladı.
'' Neden daha önce anlatmadınız?''
'' Rhea'nın kendi anlatması gerektiğini düşündüm.''
'' Ama düşüncelerin ve davranışların çatışıyor Alaz.'' Diyerek yanlarına yürüdüm.
'' Sadece sana yardımcı olmak istiyoruz Rhea.''
'' Bana yardımcı olmak mı? Yardım istediğimi nerden çıkardınız Marlene?''
'' Rhea sakin ol lütfen.''
'' Sürekli sakin olmamı söyleyip duruyorsunuz. Ama sakin kalmam için hiçbir şey yapmıyorsunuz!''
'' Colin seni korumaya çalışıyor Rhea. Hepimiz seni korumak istiyoruz. Tıpkı senin bizi korumak istediğin gibi.''
'' Ya sanki beni koruyabilecek gücünüz varmış gibi konuşuyorsun. Marlene her başım sıkıştığında koşa koşa sana geliyor. Sen beni odaya kapattığında Colin seni durduracak hiçbir şey yapmadı. Sana daha önce de söyledim. Beni en çok koruman gereken şey kendinsin.''
Git gide öfkem artıyordu. Colin ve Alaz, Marlene'nin önüne geçtiklerinde yüzümde bir gülümseme belirledi.
'' Bakalım beni hangi güçle koruyabileceksiniz?'' kolyemi ortaya çıkararak onlara doğru taşlar fırlatmaya başladım. Colin ve Alaz ateşleriyle onları yakıyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ulusların Yok Oluşu: Ateş Ulusu'na İtilen Toprak Prensesi
Viễn tưởng'' Toprak Prensesleri'nin daha mütevazi olduklarını düşünmüştüm.'' Diyerek bana doğru yaklaşmaya başladı. '' Ne demek istiyorsun?'' '' Üzerinde böyle bir gecelik varken bence ne demek istediğim gayet açık.'' Diyerek daha çok yaklaştı. Gözlerine bak...