"Nefes kaman bir katil"
Dün gecenin şokunu tüm gece üzerimden atamamıştım. Oyun oynamıştık itiraf oyunu ve Elif benim katil olduğumu öne sürmüştü. Sızıp kalmasaydı, olanları düşünmek bile istemiyorum. O bana katil demişti, benim katil olduğumumu düşünüyordu.
İç sesim sen zaten katilsin diye bağırsada, doğru olmadığını biliyordum.
Sonat'la Kâran beyin, Elif'in dediğini duyduklarından bile şüpheliydim, yada sarhoş olduğu için önemsememişlerdi.
Ama aklımda bulunsun bir daha bu kızla uğraşmayacağım.Bu hafta Kâran bey şirkette olmayacaktı. sevinmelimiydim? Tabiki sevinmeliyim.
Kâran beysiz bir hafta rahat bir hafta demektir. Başımda bana emir yağdıran birinin olmaması harika bir duygu olacak. Ah nerdeyse unutuyordum Elif'le aynı odada kalacaktım bu kıza nasıl tahammül edecektim hiç bir fikrim yok.
~~
Şirkete varır varmaz kendi odama gittim. Siyah beyaz parkeler ve duvar boyasından geriye hiç bir iz kalmamıştı. Açıkçası Okan'ı merak etmiyor değildim. Daha önce takım tutanı görmüştüm ama bu kadar abartana rastlamamıştım.
Asıl şimdi bir sekreter odasına benzemişti bembeyazdı.
Sadece bir masanın olduğunu görünce hemen geçip yayıldım."Günaydın" Başımı Sevgi Hanıma döndüm.
" Günaydın" Kapı eşliğinde durmaktan vazgeçip yanıma geldi.
"Elif gelmedimi?"
Elif Hanım demiyormuydu. Ne ara Elif oldu.
"Elif Hanım mı ? Yok daha gelmediler" Sesimi biraz bastırdım. Dün Elif Hanım aşağı Elif Hanım yukarı.
"Selim bey Elifi fazla şımartmayın dedi. Hanıma gerek yok."
Yüksek sesle mi konuştum acaba yoksa sevgi hanım zihin okumanın sırrınımı buldu. Devam ediyor.
"Oda tüm stajyerler gibi muamele görecek daha fazla değil." Yüzünü kaldırıp odayı incelemeye başladı.
"Sanırım bunu Elife de söylerseniz iyi olacak görünüşe bakılırsa Elif' in bu saate kadar gelmemesi sizin tam aksinizi düşündüğü için" dedim. Gözleriyle tüm odayı taradıktan sonra, bakışlarını odadan çekti. Galiba oda bu rengi sevmişti. Beni yeni duymuş gibi bana bakıp ekledi.
"Ben onunla konuşurum, sen takma kafana" Ve kapıdan çıkıp gitti.
Elif'in gelmesi öğleni bulurken ben hiç gelmez diye düşünmüştüm. Ama en azından bir işi olduğunu unutmamış oda birşeydi.
"Kalk ordan ayakta duracak halim yok"
Odada sadece bir sandalye ve masa vardı. Ve ben sandalyeye çoktan yayılmıştım, Elife gelince geç gelmenin cezasını ayakta kalarak çekecekti."Burası benim masam kalkmıyorum işte" derken küçük kızlar gibi tartışıyorduk.
"Nefes kalksana kızım hiç mi acımıyorsun bana yeremi oturayım" Ocıyordum ama dün gecenin intikamınıda bir şekilde almak istiyordum.
Elif kucağıma oturmuştu "Ben mi dedim sana o kadar içkiyi iç diye" Azarladım onu.
Kucağımda ne orıyor bu.
![](https://img.wattpad.com/cover/41486241-288-k657459.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sessiz Çığlıklar
Teen FictionHayat ini buz tutmuş bir girgaptı ona göre ve ona armağan edilen tek şey nefes almaktı, tıpkı bir saksının içinde büyütülen bitki gibi. Haberi yoktu, etrafı soyut halatlarla çevriliydi.Oyun bitene, yeşil gözlü canavar karşısına çıkana kadarda haberi...