26.bölüm "seni özledim"

165 38 20
                                    

insanlar doğar, büyür ve ölürler değilmi peki o zaman, aynı şeyi yapmaya proğramlanmış robotlardan ne farkımız var.

Ben farklı olmak istiyorum diye atladı içimdeki çılgın Kız,  farktan kastı onbir parmak  yada govdesinin üstünde iki baş değildi.
Ben zaten farklıyim diyerek kendi sorusunu cevapladı yine, benim yalnızlığın en büyük farkim, sesi dokunaklıydi.halbuki yalnızlık allaha mahsur olmalıydı.

"Daha ne kadar o telefona bakmayı düşünüyorsun" irkilerek başımı telefondan kaldırdığımda Elifi başımda dikilirken gördüm.

"Dalmışım kusuruma bakma"

Elif "yok yani seni tanımasam aşık oldun, ondan bu leyla hallerin diyecem" dediğinde Doğru tespit diyemedigim için dilimi isirdim.

"Sonatı aradım açmadi ona dalmıştim" hastanede anlamını çözemedigim davranışlardan sonra nedense benden uzak duruyordu iki gündür. arıyorum ama her seferinde telefonu meşgule atıyordu.
Kâran'la aramızda geçen o konuşmadan sonra bir daha onu hiç görmedim,  Sonat'in evinde kaldığını biliyordum ama gidip onu görmeye cesaretim yoktu, o gün ben suçluymuşum gibi konuşmuştu, halbuki benim tek suçum susmaktı. Ben dünyaya geldiğim günden beridir susuyorum susturuluyorum benim alışkanlıklarımi kâran bile değiştiremez.

Bu iki gün içerisinde kendimi yeterince suclayip yıpranmıştim ölü olan bedenimi bu sabah silkeleyip Anka Kuşu gibi küllerimden doğmuştum artık üzülmek yok.

"Ne yapacaksin ki Sonat'ti " hala başımda durmaya devam ediyordu. Meraklı sesine eşlik eden meraklı bakışları yüzümde dolaşıyordu.

"Nikahima alicam Elif, bir itirazınmi var"

"Aman ne halin varsa gör" bana sert bir bakış attıktan sonra kapıya doğru gidip askıda duran çantasını aldı ve ardından çarparak çıktığı kapının sesiyle baş başa kaldım.
Elifte en az benim kadar anormaldi.

Elim tekrar telefona gittiğinde Kârana mesaj atmaya karar verdim. Onu deli gibi merak ediyordum, acaba yarası nasıl olmuştu mesaj bölümüne girip amirim yazan yeri tıkladım. Adını Amirim diye değiştirmiştim böyle daha iyiydi, peki şimdi ne yazacaktım.  Boş ekrana baktım ekran bana baktı, parmaklarım aklımdan geçen ilk kelimeyi yazdı.

Seni özledim

Evet cidden böyle yazmıştım ama bunu Kârana gönderecek kadar yürek yememiştim.  Elimi mesajı silmek için dokunmatik ekrana yaklastirdigimda,büyük bir gürültüyle kapanan kapı sesi telefonun ellerimmin arasından kayarak yeri boylamasina neden oldu. Elif bana hiç bakmadan masasına ilerlediginde ona kızgın boğalar gibi bakıyordum.

"Neden geldin Elif" dedim o ise kolundaki çantasını indirmeden bilgisayarın başına gidip bir kaç tuşa bastıktan sonra tekrar kapıya doğru ilerledi.

"Bilgisayarı kapatmayı unutmuşum, şimdi gidiyorum" başka bir şey dememe fırsat vermeden kapıdan çıktı. Arkasından öküzün trene baktığı gibi baktım, beni aramak yerine gelip kendi kapanmıştı tuhaf.

Elimden kayan telefon aklıma gelince dönen sandalyeyi geri çekip telefonu yerden aldım neyseki ekran yerinde duruyordu. Eş zamanlı olarak bana gelen iletildi mesajına kaşlarım çatık bir şekilde ekrana baksamda altında yazan Amirim yazısı nefesimi kesilmesine neden olmuştu.

Yazdığım mesajı Kârana göndermiştim ve az önce mesajım iletilmişti.

Seni özledimseni özledim

Sessiz ÇığlıklarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin