29. bölüm "Güzel adam"

146 26 26
                                    

Gelecek bölüm final bilmeyenlere duyurulur keyifli okumalar.

Bekliyordum....
Bir saat kırk dakikadır, Kartal denen adamın Selim beyin ofisine gelmesini bekliyorum.
Ve yine yapacağımı yapmış hiç bir şeyi şansa bırakmamıştım.
Şansını kendin yaratmalısın

Nemi yapmıştım, Sevgi hanımı yalvar yakar evine göndermiştim. Ve onun yerine bugün ben bakacaktım Selim beyin işlerine, bununlada kalmayıp Selim beyin ofisindeki telefonu sevgi hanımın odasındaki telefona bağlamıştım bu şekilde kapı dinlememe gerek kalmadan ne konuştuklarını duyabilecektim.
Evet ben bir dahiyim.

Sakin ol... Nefes al...
Koridoru bilmem kaçıncı ölçüşüm, acaba gelmekten vazmı geçmişti, saat üçü geçiyordu. bu arada Kâran Güvenin bu işle ilgileneceğini söylesede ortada kimse yoktu. Belkide şirketin girişinde nöbet tutuyordu bilemiyorum.
Sevgi hanımın odasına girip Selim beye imzalattırmam için gösterdiği dosyaları elime alıp Selim beyin ofisine gittim. Kapıyı çaldıktan sonra "gir" sesiyle kapıyı açıp içeri girdim. Okan Selim beyin karşısında gergin bir şekilde koltukta oturuyordu. Beni görünce hafif bir tebessümle başını selam verdi. Selim bey ise kaşları çatık ve onun yüzündede aynı gerginlikle bana bakıyordu.
Sanırım yanlış bir zamanda gelmiştim.

"Sevgi nerde" Sanırım hıncını benden çıkaracaktı hiç bozuntuya vermeden elimdeki dosyayı önüne koydum.

"Eve gitmesi gerekti efendim, onun yerine ben bakıyorum."

"Neden, birşey mi oldu?"
Hayır ama her an olabilir.

"Hayır efendim birşey yok, bunları imzalamaniz gerektiğini söyledi."
Selim beyin şüphesini üzerime çevirmeden dosyayı imzalattırıp odadan çıktım. kapıyı kapattıktan sonra yüzümü kapıya çevirip sanki karşımda Selim bey varmış gibi konuştum.

"Az kaldı sen bekle cezanı çekeceksin" içim rahatlayarak sırtımı kapıya dönmüştüm ki karşımdaki adamı görmemle küçük bir çığlık attım.

"Bağırma" diye bu sefer o bağırdı. Korkunç bir şekilde çıkan ürkütücü sesi hiç yabancı değildi. Elimdeki dosya yere düştüğü için eğilip yerden aldım ve adamdan bir metre kadar uzaklaştım. Adamın olmayan saçlarını saklayan yüz hatları ürkütücü durduğu kadar da karizmatik duruyordu, bir insana kellik anca bu kadar yakışırdı.

"Sizi görmemiştim o yüzden bağırdım" gözleri gereğinden fazla yüzümde oyalandı, adamın tek kaşı havaya kalkarken benim iki kaşımda havaya kalkmıştı.
Neden o kadar dikkatli bakıyordu.

"Fark ettim, Selim'e saydırmakla meşguldün o an"

Sertçe yutkundum, duymuştu lanet olsun ki sesimi duymuştu. Ya söylerse Selim beye ya bu seferde her şeyi batırırsam.

"Şimdi müsade edersen içeri gireceğim, beni bekliyorlar"

Birde Kâran'a nezaket yoksunu diyordum bu adam nezaketin n si bile bilmiyordu.

"Sana diyorum önümden çekilecekmisin" adamı tanımıştım Kâran'ı takip ettiğim gece Okan'a konuşan adamdı. O gece karanlık olduğu için yüzünü görmemiştim ama sesini yeterince işitmiştim. Şimdi korku yavaş yavaş bedenime akın ediyordu.

Kartal benim davranışlarımı önemsemeden beni yolundan çekip içeri girdi. Bir kaç dakka kendime geldikten sonra bende Sevgi hanımın odasına girip telefonun başına yerleştim Bismillah diyerek telefonu kaldırıp Hoparlöre verdim.

Sessiz ÇığlıklarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin