25.bölüm "O kardeşime aşık"

107 36 24
                                    


         Sonat'ın ağzından

"Allahını seversen sus Kâran, beynimi deştin"

saat daha yedi bu adam benle dalgamı geçiyor.

"Lan sana açım diyorum.  Kalk bana kahvaltı hazırla"
Allah benim cezamı versin, ne diye bende kal ben sana bakarım dedimki.bırakacaktım kendi haline, banamı kaldı Kâran'nın bakiciligini yapmak.

"Kalk dedim lan" diye bağırdı tekrar. Anlaşılan bana uyku yoktu.

"Bana karınmışım gibi davranmaktan vazgeç Kâran"
Yataktan ayaklarımı sarkıtıp doğruldum.

"Sana söz veriyorum birgün evlenirsem o senden başkası olmayacak"

"Bu gidişle ben bile kabul etmeyeceğim seni, huysuz ihtiyar" dedikten sonra banyoya doğru ilerledim. Ömrümde Kâran gibi takıntılı birine rastlamadım. Onbeş yıldır Kâran'ı tanıyorum ve onbeş yıldır bir kere bile yediden sonra uyandığını görmedim. Sanki adam kargalarla inatlaşıyordu. Salona doğru ilerlediğimde Kâran'ın bagirismalari kesilmişti. Başımı uzatıp içeri baktım içerde kimse yoktu. Nerde lan bu herif "Kâran" diye seslendigimde balkonda telefonla konuştuğunu gördüm. Başını kaldırıp bana baktı yüzü gergindi.  Elini kaldırıp bir dakika dedikten sonra tekrar sırtını bana döndü bende başımı sallayıp mutfağa girdim.

su ısıtıcısını açtıktan sonra buz dolabindan domates çıkarıp soymaya başladım. Arkamdaki sandalye çekilince Kâran'a döndüm. Göğsüne sarılı olan bandaji saymazsak üst tarafı çıplaktı

"Evimde çıplak dolaşmayı adet edindin bakıyorum" Kâran umursamaz tavrını takılıp gülümsedikten sonra iki elini havaya kaldırdı.

"Söz veriyorum ırzına geçmeyeceğim" Elimdeki zeytinlerden bir tane alıp ona doğru firlattım.

"Ne kast ettiğimi iyi biliyorsun" dedim. Kâran zeytini havada yakalayıp ağzına attı. Kardeşim diye demiyorum ama refleksleri çok iyiydi.

"Biliyorum kardeşim, beni üstsüz gördüğünden biri bana abayı yakan bir komşun var" dediğinde onu başımla onayladım.

" sana kim dedi üstsüz ken kapıyı aç diye. Valla kız beni biraz daha zorlarsa numaranı vermek zorunda kalacağım. Sülük gibi yapıştı yemin ederim"  doğradıgım domatesleri tavaya attıktan sonra altıma bir sandalye çekip Kâran'ın karşısına oturdum.

"O kıza numaramı verirsen seni öldürürüm Sonat"

"Yok abi" deyip devam ettim. " ben yenge istiyorum artık, ömrünün sonuna kadar ben sana yemek yapamam, hem çok saçma lan kızları sevmemen" Kâran yüzünü buruşturup her zamanki felsefevi görüşünü söyledi " kızları seviyorum... ama insan olarak"

Bu konudaki dusuncelerimiz çok farklıydı,  ben kızları her türlü severdim Kâran'ın aksine bir sürü kızla çıktım hatta evlenmeyi düşündüğüm bir kız bile olmuştu ama bu olay düşünceden ileriye gidemedi. Kâran ise kızlara karşı biraz kabaydı.  Bir kızın ne düşündüğünü önemsemez yada ona değer vermez. Insan olarak onlara saygı duyup sever ama kalbini bir kıza emanet edecek kadar güvenmezdi.

"En ağırından sana bir beddua ediyorum amin de" dedim gülerek.

"Amin" dedi çocukken hep olduğu gibi. Ettiğim bedduayı söylemezdim ama o her seferinde bana güvenip 'amin' derdi.

"Ama bu sefer sesli söyleyeceğim" kast ettiğim şey bedduaydı.

"Başımıza taş yağmasın sonra"

Sessiz ÇığlıklarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin