13. bölüm " Bana yardım etmeki'sana yapacaklarımdan pişmanlık duymayayım"

218 66 39
                                    

Allahım sen yardım et, Kâran beyin bakışları beni korkutmakla kalmayıp gözlerimi kaçırmama sebep oldu. Kendimi suçlu hissetmeye başladım. Bu duygu da nereden çıkmıştı. ne zamandan beri Kâran beyin düşündüklerini umursuyordum hiç bilmiyorum. Ah yerimde rahatsız bir şekilde kıpırdandım, hala bana bakıyordu. bende Okan'ın omzundan ona bakıyordum. İçimde garip bir his oluşmaya başladığında elimdeki meyve suyunu kafama diktim.kafa dağıtmaya geldim güya. Ne işi var onun barda kahretsin..! gittiğim her yerde karşıma çıkmak zorundamıydı.

"Meyve suyuyla kafa bulan tek insan sensin herhalde" önümdeki boş bardağa baktım. sonrada okan'a, ve gülümsedim.

"bunu dene işe yarayacagina eminim" Okan kendi içki kadehini bana uzatirken yüzümü buruşturup, kafamı Hayır anlamında salladım.
"Böyle iyiyim sağol"

Başımı tekrar lobiye çevirdiğimde kimse yoktu. Az önce Kâran beyin durduğu yerde şişman ve iri yapılı bir adam duruyordu. Ne yani Kâran beyin hayalini görecek kadar çıldırmış olamam değilmi?.

Aptal mısım sen, Kâran beyin hayalini neden görecekmişsin,
iç sesim benden daha mantıklı düşünebiliyordu bazen. Kâran beyi düşünmek için hiç bir sebebim yoktu. Hem o bakışlar hayal olmayacak kadarda gerçekçiydi.

"Bu kadar düşünme" işittiğim sesle Okan'a dönüp "ne dedin" diye bağırdım. Ne söylediğini duymamıştım, Müzik sanki kafamin içinde çalıyordu.

" Eyleme geçmediğin sürece düşünmek sana bir şeyi kazandırmaz " değip kadehi fondikledi. göz göze gelince ne demek istediğini anladım."haklısın" ne düşündüğümü bilmeden bana öğüt vermesine şaşırdım doğrusu. Haklıydı aslında boş boş kafa yoracağıma gidip Kâran beyi bulmalıydım. Elime çantamı alıp ayağa kaktım" ben bir kızlara bakayım " dedim. Sadece başını salladı.

Ortam o kadar çok kalabalıktıki onları burdan görmek zordu. Kalabalığın arasına karışıp etrafıma bakınmaya başladım. Bu kadar insan ne buluyordu da buraya gelmişti hayret. Aradığını bulan kaç kişi vardı acaba.

Kızları gördüğümde pistte dans ediyorlardı. Elif in yanında genç bir adam vardı. Ve oldukça samimi gözüküyorlardı. Büyük bir ihtimalle arkadaşlarından biriydi, gerçekten bu kızı çözmek zor, kötünün iyisi diye geçirdim içimden. Yoluma devam edip kalabalığı geride bıraktım bar çok büyüktü duman rengi koridordan tekrar geçerken başka bir çıkış kapısı olduğunu görünce oraya doğru gittim. Ve kapıyı açtığım an kendimi dışarıda buldum. Ne yaptığımı sorgulamadan yürümeye başladım. Yollar boştu park edilmiş arabalar dışında kimse yoktu. Lanet olsun ne yapıyorum ben,elimi saçlarıma sokup arkaya doğru attığımda gözüme bir şey ilişti. Ayaklarım benden habersizce o yöne gitmeye başladı. yaklaşıyordum. iki arabayıda geride biraktığımda Kâran beyin kırmızı arabasının karşısındaydım.

Hayal görmediğimi biliyordum ne yapıyordu burda? öylece arabanın içinde oturmuş gözleri kapalı bir şekilde arkasına yaslanmıştı. Uykusu geldiyse neden evine gitmiyorduki, belkide birini bekliyordu. yavaşça yaklaşıp cama iki kere vurdum. Kâran beyin tepkisini ölçmeye çalışıyordum.

Sesi duymakla irkilmesi bir oldu. ya uyumuyordu, yada refleksleri çok iyiydi. Gözleri etrafı kolacan ederken sonunda beni gördü, yüzünde büyük bir şaşkınlık vardı. Allah aşkına ne vardı bu kadar şaşıracak, zaten içerde olduğumu bilmiyormuydu.

Arabadan çıkıp yanıma geldi. "Ne işin var burda" gözleriyle önce üstümü süzdü.oda tepkimi ölçmeye çalışıyordu. daha sonra arabaya yaslanıp gözlerime baktı.

Sessiz ÇığlıklarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin