4.bölüm" sana yüzüne ne oldu dedim"

417 140 44
                                    

Bir insanın başına en kötü ne gelebilir ki kaçma arzusunu harekete geçirecek kadar ne yaşamış olabilirki. Hiç korkmadığım kadar korkup kaçtım geçmişimden.
Belkide insanlardan.
Kabuslarda bile durmadan kaçtım, zihnimin araladığı geçmişim gelirken gözümün önüne hiç te sırası olmadığını haykırdı iç sesim.
Annen için bunu yapma güçlü ol.

Düşüncelerimi bir kenara bırakıp anneme döndüm çoktan ağlamaya başlamıştı bile.

"Annem, sakin olurmusun kimsenin bana birşey yaptığı yok. Korkma sadece kapkatcı saldırdı bende direnince sonum böyle oldu."

İnanmadı ama inanmak istedi.
"Bak eğer birşey varda söylemiyorsan" tehtidkar gözlerle bana baktı.

"Korkmanı gerektirecek hiç şey yok annem"

Anında yumuşadı.
"Ah be kızım niye direnirsin ki bir çanta senden önemlimi" Yüzümdeki hasarın büyüklüğünü anlamak için parmaklarını yüzümde gezdirdi.

"Sen beni bilmiyormusun inadım tuttu bırakmadım çantayı" annemin ellerini yüzümden alıp öptüm.

Ona yalan söylemek canımı ne kadar yaksada benim için daha fazla endişelenmesini istemiyordum. Annemde çok iyi bilir ki hiç bir kapkatçı'ya kolay kolay çantamı kaptırmazdım.

"Polise gittinmi?"
Polislerden korkuyorum.

"Hayır annem gitmedim çok yorgunum bugün daha fazla ayakta duracak halim yok yarın giderim" Zorda olsa annemi ikna edip kendimle yalnız kaldım. Annemin korkularını çok iyi anlıyordum.

Ben de korkuyorum ondan hemde deli gibi adını bile anarken ürperiyor içim, beni bulmasından öyle çok korkuyorumki, gün geçtikçe içimdeki korkular dahada büyüyordu.

~~~~~~~~~~

Odamı dolduran gün ışığıyla
kendiliğimden uyandım. Beynim bugün ilk iş günüm olduğunu idrak etmiş olmalı. Kendime verdiğim sözü tekrarladım.

Ne yaşarsan yaşa aşabildiğin bir engel olduğu müddetçe hiç bir günde takılı kalma. Hiç bir acını yarına taşıma.

Kendime verdiğim sözü dinleyip dün olanları dünde bıraktım bedenimdeki izler dışında.

Güzel bir duş alıp annemin odasına girdim. Uyku sersemliğiyle neye uğradığını şaşırsada çabuk toparlandı.

"Allahım bugünleri de mi görecektim,"Ellerini açıp yukarıya baktı.

"Abart annem abart"

Ne var yani ondan önce uyanmışsam.

Yüzümdeki morluğu kapatmak için epey makyaj mazemesi kullanmak zorunda kalmıştım. Adi herif nasıl bir güç kullandıysa üzerimde, izi geçecekmiş gibi durmuyordu. Malesef dikkatli bakıldığında belli oluyordu.

Daha fazla zaman kaybetmemek için kahvaltı etmeden çıkıyorum evden. Geç kalmamak olası değil. Şirketin içine girince sevgi hanimla burun buruna geliyoruz. Nöbet mi tutuyor bu kadın.

"Nerdesin sen arıyorum açmıyorsum" Dün telefon numaramı vermiştim.

" Şey telefonumu çaldırdım da" Mahçup bir şekilde sevgi hanıma baktım.

Sessiz ÇığlıklarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin