5 . bölüm "beni kimse dövemez"

434 133 54
                                    

Kendimi yerde bulduğumda ölüm korkusunu iliklerime kadar hissediyordum. Gözyaşlarım benden habersizce yağmaya başlamıştı bile. Az kala ölüyordum.

Kâran bey ayağa kalktığında onunda benimle beraber yol kenarına savrulduğunu anladım.

"İyi misin" Sesinde hiç bir duygu yoktu.
Zebani.

Kendimi toplamaya çalışsamda deli gibi ağladığımı fark ettim. Sağ elimde gözyaşlarımı silip üstümdeki tozdan kurtuldum.

Onun yüzünden az kala ölüyordum

Kâran beyin üstüne yürüyüp
iki elimle göğsünü ittim. "Derdiniz ne sizin? Arabayı üstüme üstüme sürüyorsunuz." 

İki elini dizlerinin üstüne koyup sert bir şekilde yüzüme baktı

"Asıl senin derdin ne?
Ne halt etmeye yolun ortasında duruyordun? Arabayı gördüğünde koşmak yerine sen öylece sana çarpmasınımı bekledin? Ben seni çekmeseydim şu an ölmüş olurdun"

Fobim var benim, korktuğumda kaçamam ki ben

"Ben korktuğumda donup kalıyorum. Panik atağım var ve ayrıca beni kurtarmaniz arabayı üstüme sürmüş olduğunuz gerçeğini de değiştirmez." Kızgın bakışları hafif yumuşadı.

"Herneyse" diye geçiştirdi.

"Gel hadi seni eve bırakayım"
Bana yaklaşıp arabayı işaret etti. Sanada arabanada...

İtiraz edecek oluyordum ki niye edeyim bıraksın beni. Birde bu saatte daha fazla dışarda kalmak istemediğimden. Kaportasını indirdiğim gri arabaya biniyoruz ikimiz de. 

İstemeye istemeye konuştum.
"Ben... Kaporta için üzgünüm. Biri taciz ediyor sandım." Yüzümü ona döndüm.

Bakışları yoldaydı.
"Önemli değil nasıl olsa hasarı sen ödeyeceksin."

Hah gerçekten mi?

"Bende öyle düşünmüştüm." Maaşımdan keserdi artık kıymetli parasını.

Kafamı camdan dışarı çıkardım.Soğuk rüzgarı yüzüm de hissediyordum.

"Torpido gözünde su olacaktı biraz içte yüzüne kan gelsin" yüzüme bakıyordu. Nasıldı ki yüzüm?

Torpido dan suyu çıkarıp içtim. Ne halde olduğumu tahmin bile edemiyordum.On yıl yaşlanmıştım bu gece.

Yola bakmayı sürdürdüm.
Kâran bey nerde oturduğumu bile sormamıştı. Sahi niye sormuyor bu adam.

"Nereye gidiyoruz" Biraz yan döndükten sonra gözlerine baktım. İnsan bir adres sorar ve biz on dakkadır yoldaydık.

"Bana güvenmiyormusun."

Ben hiç kimseye güvenmem, kaybettigim sınavdan sonra bunu çok iyi anlamıştım.

Cevap vermedim.
"Seni kaçırıyorum baş belası" Sesinde alay vardı.

"Baş belası değilim zira belanın başı sizsiniz." diye mırıldandım.

Duydu. Duysun.
"Çok küstahsın, ben senin hayatını kurtardım. Böylemi teşekkür ediyorsun?"

Sessiz ÇığlıklarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin