12 BÖLÜM "Deve kuşu"benmi.?

340 115 61
                                    

"Girişin saat 8 de yapılmış ama çıkışın gözükmüyor 12:00 den sonra güvenlik Kameraları komple devre dışı bırakılmış ve 03:00'a kadar öyle sürmüş , güvenlik görevlisi de 12, 03 arası uyuya kaldığını söylüyor , sence de ortada birinden şüphelenecek bir durum yokmu "

" galiba o Şanslı kişi ben oluyorum "

"Galiba "

şu an en korktuğum şeylerden birini yaşıyordum damarlarımda dolaşanın kan değilde çaresizlik olduğundan şüphe duymaya başladım

" peki suçsuz olduğumu ispatlayamazsam ne olur? "

Biraz korku ile sorduğum sorunun cevabı ne kadar kötü olabilirki en fazla beni kovarlar' ki ben zaten onlardan önce davranıp istifamı ettim .

"Selim bey seni polise vermeyi düşünüyor "

"Neee? "

deyip ayağa fırladım
"Iyide ben bir şey yapmadımki" kendimi savunmaya başladım.

"Sana güvenmek istiyorum nefes ama sen ertesi gün kalkıp istifa ediyorsun. senin hakkında ne düşüneceğimi bilmiyorum artık sen söyle sen olsan ne düşünürdün "

"Ben-"sözümü tamamlamadan açılan kapıyla ikimizde kapı önünde duran Karan beye dönüyoruz yüzümüzü,ilk defa Kâran beyi gördüğüme seviniyorum , aksi taktirde şu an sevgi hanımın karşısında ne yapacağımı bilemez bir durumdaydım Kâran beye attığım 'imdat bana yardım et 'bakışını anlamış olmalıki kapı eşiğinde durmaktan vazgeçip yanımıza geldi.

"Nefes sen dışarı çık "
Ben Kâran beye şaşkın şaşkın bakarken oda en derin ela tonunda olan bakışlarını bana çevirip ,

"Sana çıkmanı söyledim değilmi" dedi.

Sevgi hanıma baktıktan Sonra ne döndüğünü anlamadan dışarı çıktım .kapıyı kapatıp kulağımı kapıya yapıştırıp dinlemeye çalıştım.
Lanet olsun ki sessizlikten başka birşey yok akrep yelkovayı takip ederken aradan yarım saat geçiyor içerideki konunun benimle ilgili olduğuna adım gibi eminim .kendimi düşüncelere o kadar kaptırmışım
ki kapı eşliğinde beni izleyen kâran beyi fark etmem le irkilmem bir oluyor .başka ani bir hareketle bileklerimden tutarak beni ofisine doğru çekiştiriyor. Bende karşı koymayıp peşinden sürükleniyorum. içeri girip kapıyı kapattıktan sonra yüzünü sert bir şekilde duvara dönüyor.

"Ne oldu?
Ne dedi?
Sevgi hanımla
ne konuştunuz??
beni polise mi verecek?"

Peş peşe sorduğum sorulara bir cevap alamayınca Kâran beyin ofisindeki mobilya koltuklarına oturup, onun anlatmasını bekledim
Anlatır her halde çay kahve içmek için sürüklemediya beni buraya ve hala bekliyorum. derdi ne bunun beni meraktan öldürmekmi.
belki de zaman kazanmak için beni oyalıyordur.
birazdan içerisi polis dolup bileklerime kelepçeyi takacaklar lanet olsun katil olan o hırsız olan yine o ama kelepçeler bana mı takılacak hiç adil değil.
Ama ben bunu hak ettim Zamanında konuşsaydım şimdi böyle bir duruma düşmezdim hemde beni işten kovan adam için ben salak filanmıyım acaba, yada Ankaranın havası çarpmış olmalı kesin Ankaranın havası çarpmıştır yoksa ben kendi zekamdan korkan bir kızdım.o kadar olmasada başkasının suçunu üstlenecek kadar aptal da değildim.

Sessiz ÇığlıklarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin