1.7

1.3K 69 24
                                    

Barış'ın beni öylece bırakıp gitmesinin üzerinden 10 dakika geçmişti ve donup kalmıştım resmen. Tahmin ediyordum hatta ediyorduk ama itiraf etmesi aklımın ucundan geçmezdi.

Geceyi kuliste geçiremeyeceğimi anladığımda toparlayıp yanlarına dönmekten başka çarem olmadığını anladım. Aynanın karşısına geçip makyajımı ve saçımı düzelttim. Çok geçmeden o büyülü kabine girmeden önceki halime dönmüştüm.

Çıktığımızdaki suratlar aklıma gelince utançtan kanım yanaklarıma toplanmıştı tekrar. Savaştan çıkmış gibi bir halimiz vardı ve devam etmeyi deli gibi istiyordum. 7 dakika ona doyabilmem için çok kısa bir süreydi. Barış da benimle aynı fikirde olmalıydı ki takım arkadaşlarını orada bırakıp arkamdan kulise kadar gelmişti.

Yine de ona engel olduğum için o kabinde beni terk eden mantığım şu an gurur duyuyordu benimle.

Toparlanıp yanlarına döndüğümde gözlerim ilk olarak Barış'ı aramıştı. Erden Timur ve Dursun Özbek'in yanında olduğunu görünce şaşırdım. Yeni gelmiş olmalıydılar. Barış, izlendiğini hissedince bakışları anında beni buldu. Umursamadan başkanına dönüp sohbete devam ettiğinde moralim bozulmuştu.

Onu boşvermeyi deneyip gözlerim Duru ve Ayaz'ı aradı. Ayaz yoktu. Kabinden çıktığımda da görememiştim. Gitmişti büyük ihtimal. Duru'ya gelirsek onu tekrar Kerem'in yanında gördüğümde bu kez yanlarına gitmeye karar verdim.

Onlara doğru adımladığımda gülüşmelerini kesip aynı anda bana dönmüşlerdi. Gözlerinin altındaki imayı görmek zor değildi.

"Bana biraz daha öyle bakarsanız ikinizi de vururum." Tehditim karşısında Duru ellerini 'suçsuzum' dercesine havaya kaldırdığında Kerem de ona bakıp gülmemek için dudaklarını birbirine bastırmıştı. Kerem'e gözlerimi kısarak baktığımda Duru'ya olan hayranlığını görmemek imkansızdı. Konuyu değiştirmek adına söze girdim.

"Siz de çok iyi anlaştınız bakıyorum da. Dışardan gören doğduğunuzdan beri tanışıyorsunuz sanar." Kerem'in arkasına geçip Duru'ya doğru sırıtarak işaret parmaklarımı birbirine sürtüştürdüm.

Duru, gözlerini şaşkınlıkla belertip elime sertçe vurduğunda dudaklarımdan kaçan inlemeye engel olamamıştım.

"Yavaş olsana kızım. Elimi kırıyordun." Benim abartışım karşısında Duru gözlerini devirirken etrafa göz gezdirmeyi ihmal etmemiştim. Barış'ın buraya doğru olan bakışlarını yakaladığımda imalı bir gülümseme sundum ona.

"Neyse. Hayırlı işle-" Karıştırmışım gibi elimi dudaklarıma götürdüm.

"Yani iyi eğlenceler gençler demek istemiştim." Arda Güler masumiyet gülüşü atarak yanlarından uzaklaştım.

Barmenin yanına gidip içki istedim. Barmen, kadehi uzattığında omzumdan dürtüldüğümde hareketin sahibine döndüm.

Mauro, kadehini tokuşturmak için benim kadehime uzattığında gülümseyerek kadehlerimizi tokuşturdum.

"Şarkıcı mısın?" İngilizce kurduğu cümleye anlaması için aynı şekilde karşılık verdim.

"Hayır ama bir şarkım çıkacak yakın zamanda."

Müzikten sesimi tam olarak alamadığından olacak ki iyice yaklaştı bana.

"Bugüne kadar keşfedilmemiş olman büyük kayıp."

Aynı şekilde kulağına doğru yaklaşıp sesimi biraz yükselttim.

"Teşekkür ederim iltifatınız için!"

Güldü.

"İltifat değildi! Doğruları söylüyorum!"

"Çok naziksiniz!"

Karşılıklı kadehlerimizi yudumladığımızda bu kez sadece Barış'ın değil Dursun Bey ve Erden Bey'in de düşünceli bakışları buraya yönelmişti. Barış için aynı şeyi söyleyemeyecektim. O bir hayli gergin gözüküyordu. Mauro ile bu denli yakın görünüyor oluşumuzun hoşuna gitmediği açıktı üstelik onu yaklaşık yarım saat önce terslemişken.

Erden Bey ve Dursun Bey birbirlerine doğru yaklaşıp bir şeyler fısıldadıktan sonra Erden Bey parmaklarını ağzına götürüp ıslık çaldığında Mauro ve benim dikkatimi çekmeye çalıştığını fark ettim.

Mauro da bakışlarını onlara yönlendirdiğinde Erden Bey tek eliyle gelmesini işaret etmişti. Mauro ayaklanıp bana veda etmeye hazırlanırken Dursun Bey seslendi bu kez.

"Mavi kızım sen de!" Aynı şekilde gel işareti yaptığında kalbim yanlış bir şey yapmışım gibi hızlı hızlı atmaya başladığında şaşkınlıkla Barış'a baktım. O da ne olduğunu bilmiyor gibiydi. Kaşlarını çatıp bir bize bir de başkanlarına bakıyordu.

Mauro ve ikimiz hiçbir şey anlamadan yanlarına gittiğimizde ikisi de oturmamızı işaret etti. Mauro ile yan yana başkanların tam karşısına oturduğumuzda bacaklarımı birbirine bastırıp en hanım hanımcık oturuşumu sergilemeyi de ihmal etmemiştim.

Barış, benim bu çabama gülmemek için kendini zor tuttuğu belli olan ifadesiyle kısa bir an yüzünü başka bir yöne çevirmişti. Yüz ifadesini toparlayıp tekrar bize döndü.

"Nasılsın Mavi kızım? Bizi tanıyorsundur."

Onaylarcasına başımı salladım.

"Tabi efendim. İyiyim siz nasılsınız?"

"Teşekkür ederiz." Dursun Bey sorumu cevapladıktan sonra eliyle işaret edip sözü Erden Bey'e teslim etmişti.

"Mavi biz senin yüzünü çok beğendik. Reklama çok müsait ve doğal bir güzelliğin var. Eğer sen de kabul edersen seni yeni sezon forma tanıtımımızın mankeni yapmak istiyoruz."

Ne diyeceğimi bilemezken gözüm Barış'a kaydığında o da en az benim kadar şaşkın görünüyordu.

"Yani bilemiyorum. Şu an çok yoğun bir tempoda çalışıyorum zaten. Nasıl olur ki?"

"Single çıkaracağını duyduk. Senin için de iyi pr olur bu iş."

Nereden öğrendiğini bilmiyordum ama bu adam gerçekten bir insanı nasıl ikna edeceğini iyi biliyordu. Duru'ya sorma fırsatım olmamıştı ama bu teklifi geri çevirirsem iki eli yakamda olurdu ondan emindim.

"Çok vaktini de almaz zaten. Güncel hayatını fazla etkilemeyeceğine eminim." Erden Bey güven veren gülümsemesiyle gözlerimin içine bakarken ona hayır demek çok zordu.

"Tamam. Kabul ediyorum." Neşeyle gülümsedim. Barış'a döndüğümde masadaki kadehine uzanıp içkisini yudumladığını gördüm.

Erden Bey ingilizce konuşmaya başlayıp durumu konuşmalara yabancı kalan Mauro'ya da açıkladığında Mauro da onayladığına dair başını sallıyordu.

"Erkek manken olarak da seni düşündük Icardi. Bu durumda fotoğraf çekimlerinde Mavi'nin partneri sen olacaksın."

Mauro halinden memnun olduğunu belli ederek onaylamaya devam etti. Barış ise Erden Bey'in kurduğu son iki cümle karşısında içkisini püskürtüp öksürmeye başlamıştı.

Bölüm sonu.

Umarım bölüm hoşunuza gitmiştirr kıskanç Barış yazmak çok keyifli bir süre daha şahit olacağız gibi. Lütfen beğendiyseniz oy verip yorum yapmayı unutmayınnn <3




















7 dakika | barış alper yılmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin