5 - Ego Dağları

2.6K 192 78
                                    


hellö,

azıcık kısa oldu ama tepkilerinize göre sonraki bölümü hemen salabilirim bakacagiz shdhdhfhfhfj

-

Bitter, geriden gelen hafif tarçın ve portakal tatları, hepsini kucaklayan viski: old fashioned.

Kokteyli ağır ağır yudumlarken Samet ile Yunan ve Türk mutfağı üzerine inanılmaz koyu bir sohbetin içerisindeydim.

"Cacikiymiş, siktirsinler!" dedi Samet, kendisini biraz fazla kaptırmıştı. Birkaç saniye sessizce suratına baktığımda elini kaldırıp "Pardon." dedi.

Utanıp yüzünü çevirmesine sırıttım. "Sorun yok."

Bakışlarımı ondan çekip kalabalığı azalmış salonda gezdirdim. Saat 12'yi geçiyordu, ensesi kalın takım elbiseli amcaların çoğu ayrılmıştı.

Ceyda barın ilerisinde bir çocukla yarım saatten fazladır sohbet ediyordu. Kim olduğunu bilmediğim bu kişiyle iş konuşmadığı belliydi çünkü iş konuşurken bu kadar neşeli olması imkansızdı.

"Telefonun çalıyor."
Samet'in sesiyle ortamızda duran telefonumu elime aldım.

Üst komşum Emine Teyze arıyordu. Emine Teyze'nin benimki kadar hareketli bir gece hayatı yoktu, yatsı namazını kıldıktan sonra uyuyan kadının şu saatte aramasının iyi bir sebebi olamazdı.

"Efendim Emine Teyze?"

"Yavrum neredesin sen?"

"Hayırdır, bir şey mi oldu?"

"Adamın teki senin kapının önünde yarım saattir zile basıyor, sarhoş sarhoş bağırıp duruyor."

"Adamın biri mi? Kimmiş o?"

"Ne bileyim ben çocuğum? Sen söyle kim bu serseri?"

"Emine Teyze-"
Sustum çünkü kim olduğunu anlamıştım.
"Ben geliyorum hemen." diye devam ettim.

Yüzümün değişen ifadesini fark eden Samet kaşlarını çattı. Göz kırparak hayırdır dediğinde uzanıp arkamdaki bar taburesinde duran çantamı alıyordum.

"Salih Bey polisi arayacağım diyor kızım."
Salih Bey de karşı komşum olan emekli bankacı huysuz bunaktı. Aynı zamanda ev sahibinin asker arkadaşı olarak apartmandaki denetleyici gözdü.

İki senedir yaşadığım evin bu seneki kontratının bitmesine az kalmıştı, ev sahibiyle zaten kira zammı yüzünden birbirimize girecektik, o zamana kadar iyi kiracı olup uslu durmaya çalışıyordum.
"Aramayın polisi!" diye yakardım. Mahalleye polis getirttiğimi huysuz Salih ev sahibine ispiyonlarsa mahvolurdum.

"Kızım kim bu herif? Başına bir şey gelmesin."
Emine Teyze de ortalama bir yaşlı kadar meraklı ve sinir bozucu olabiliyordu ama en azından iyiliğimi düşünüyordu.

"Ben geliyorum, halledeceğim Emine Teyze merak etme."
Bok hallederdim. Hakan'ı nasıl başımdan atacağıma dair hiçbir fikrim yoktu. Belki Ceyda'nın abisini falan arardım, en kötü yine polisi çağırırdım. Şu gecelik bir şekilde başımı kurtarsam yeterdi.

"Tamam tamam, çabuk ol sen hadi." dedi Emine Teyze, telefonu suratıma kapatmadan hemen önce.

"Bir sorun mu var?"

Telefonumdan engellenmiş numaralara girip Hakan'ın numarasını ararken telaşlıydım. Muhtemelen bana ulaşamadığı için kapıya dayanmıştı. Aynı saniyelerde evimin adresini bir şekilde öğrendiğini fark ettim, telaşım katlandı. Ben nasıl bir belaya bulaşmıştım?

delibalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin