15 - Mazinin Rüzgarı

2.5K 273 184
                                    


hellö çiçeklerim !!!

bu, bir gece bölümü.

tabii gündüz de okuyabilirsiniz ama teoman eşliğinde sakin sakin hissederek okuyun, tadını alacaksınız.

yine sarıp sarmalamak koynumda saklamak istediğim bir gökdeniz-delibal sahnesi yazmış oldum.

bütün bölümü multimedya eşliğinde okuyabilirsiniz.

şimdiden iyi okumalar cok öptümmm

yeni bölüm için sınırımız 160 oy

-

"Dalga mı geçiyorsun Gökdeniz?" dedi Alper nefes nefese. Güldüm.

Balkonun kapısını arkamdan çekerken "Bu sefer neden nefes nefesesin?" dedim. Mesajımı görür görmez elimdeki telefon çalmaya başlamıştı ve ekranda beliren Delibal Arıyor yazısıyla ofisin balkonuna kaçmıştım.

"Dalga mı geçiyorsun?" diye tekrarladı. Yanına gelmemin ihtimalinin bile onu bu kadar etkilemesinden zevk alıyordum.

"Hangi konuda dalga geçtiğimi düşünüyorsun?"

"Almanya'ya mı geliyorsun?"

"Evet, yani galiba dedim, kesin değil."

Öne doğru gidip balkon trabzanlarına yaslandım.

"Kesin olması için n'apmam gerekiyor?"
Benim aksime o fazlasıyla ciddiydi. Yüzümdeki gülümsemeyle arabaların vızır vızır geçtiği caddeyi izlerken bütün gecenin yorgunluğu ve hüznü üstümden kalktı sanki.

"Senin değil benim yapmam gerekiyor."

"N'apman gerekiyor?"

"Çok iyi bir yazı çıkarmam gerekiyor."

"Sen şu olayı bir düzgünce anlatsana bana." dedi tüm gerginliğiyle.

"Şirket bütçe yollamış Euro 2024 maçlarına katılım için. Bizim ekipten de 2 kişilik kontenjan var. Biri zaten Oğuz, diğeri de cumaya kadar sitedeki yayınları en yüksek tıklanma sayısına ulaşmış kişi olacak."

"O ekipte senden daha iyisi daha zekisi var mı acaba? Düşünmeye ne gerek var, yollasınlar seni bana."

"O işler öyle olmuyor pek."

"Ya anasını satayım..." diyerek söze girdi. Her konuşmamızda en az 3 kez birilerinin anasını satmadan duramıyordu zaten. "Parası neyse verelim de yavşak Oğuz'a kalmasın işimiz."

"Komik bir şaka."

"Komik değil, şaka hiç değil."

"O zaman sen böyle bir teklifi kabul etme ihtimalimi düşünecek kadar aptalsın."

"Gökdeni-"
Konuşmasına izin vermeden devam ettim. "Baştan ben sınırlarımı çizeyim şu konularda da, maaşımın yüz katı kadar maaş alıyor olman hiçbir anlam ifade etmiyor. Herkesin cebindeki para kendine, böyle saçmasapan tekliflerde bulunma bana."

"Gökdeniz seni de yerim o kuş kadar maaşını da yerim, başlatma kızım parana puluna. Ben anlamam, bir yolunu bul bir şekilde gel. Bu saatten sonra bana öyle geliyorum yazdıktan sonra yan çizmeni kabul etmem."

"Yan çizmiyorum, yazı yazacağım işte."

"İster yazı yaz ister cami çıkışında dilen, parayı bul, o uçağa bin."

Güldüm ama "Alper..." dedim gülüşümün arasından. Son zamanlarda o kadar çok gülüşümün arasına onun adı karışıyordu ki. "Tek sorun uçak bileti parası mı sence? Şu dönemde vize alması kolay mı sanıyorsun? Şirketle gidince iş dolayısıyla vize çıkması daha hızlı ve kolay olur. O yüzden muhabir olarak gelmem lazım."

delibalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin