KİMSESİZ + 18

22

 Laren, Dom'un üzerinde adeta dans ediyordu, fazla zamanını almadı inleyerek zirveye tırmandı.

Dom, onu ters çevirdi, havaya kalkan poposuna esaslı bir şaplak attı, bir daha, bir daha. Bu arada dişleriyle prezervatifi yırtıp taktı.

" O da nereden çıktı."

" Karıcım yemeğe gideceğiz bacaklarından akanı görmeleri iyi olmaz. Bende sevmiyorum ama şimdilik idare et."

Dom da fazla bekleyemedi bir kaç darbeden sonra boşaldı.

Normale dönmeleri uzun sürmedi.

" Elda'nın evi çok mu uzak?"

" Arabayla on dakika."

" Eee çoktan gelmişizdir kapının önünde mi seviştik yani!"

" Hayır bebeğim, camı kaldırınca Kot1 bizi gezdirdi. Camı indirince evin bahçesine gireriz."

                                              ****        ****

Yeşil çitlerle   çevrilmiş, üç katlı  taş bir binanın önünde durdular.  Araba içeri girer girmez Elda evden fırladı.

"Heey hoş geldiniz özledim. Geç kaldınız!"

Laren, kapısının açılmasını beklemeden arabadan atladı. İki genç kadın sarıldılar ve kol kola eve yürümeye başladılar. Hem konuşuyor, hem gülüşüyorlardı.

" Heey, peri kızı, bende geldim ve seni özledim."

Elda, abisine dönüp kollarını açtı.

Havaya kaldırıp onu döndüren abisinin yanaklarını öpüyordu. Laren, gülerek ve birazda üzgün bu manzarayı seyretti.

Kapıda, Geart ve Russel belirince Laren, yanlarına gidip tokalaştı.

" Harika bir öğlen yemeği olacak. Abilerim, kocam veee en sevdiğim arkadaşım."

Laren, bu aileyi tanıdığından bu yana ilk kez bu kadar samimi ve neşe dolu bir yemek yedi. Dom onlara mağazada, Laren'ın yaptıklarını anlatınca Russel ve Elda alkışladı.

" Senin içinde ne cevher varmış arkadaşım. Bundan sonra oradan daha sık alış veriş yapacağım. Bana indirim yaparsın değil mi?"

" Eğer sık gelir ve çok alışveriş yaparsan düşünürüm."

Hep birlikte kahkaha attılar.

" Laren, beni batırmasına izin vermezsin değil mi?" Geart gülerek karısının yanağını okşadı.

İlk kalkan Russel oldu. İzin istedi. Abisi yüzüne bakınca, " Sonra konuşuruz," dedi.

" Biz de kalkalım."

" Elda, en kısa zamanda bizdesin arayı uzatma. Dom gidince sıkılıyorum."

" Senin bir işin var ama!"

" O iş hakkında hiç bir şey bilmiyorum. Bir mağaza nasıl yönetilir, gelir gider durumları ve mal tedariki. Zor yani. Ama öğreneceğim."

Arabaya bindiklerinde yüzü gülüyordu.

" Sen bize iyi geldin bebeğim. Sana bir hesap uzmanı ve deneyimli mağaza yöneticisi alacağım. Onlardan öğrenmen daha kolay olur."

" Sevinirim. Dom, giysileri almak için Milanoya veya Parise gitmem gerekecek mi?"

" Gerekirse gidersin. Hem modayı takip eder, hem iş bağlarsın."

" Sağ ol kalsın. Sensiz bir yere gitmem."