14

102 1 0
                                    

                                                                                  Sara Coppola


   

Helikopter sesi beni uyandırdı. Bir heyecan çırılçıplak yataktan fırladım. Pencerenin önü geldim.

Önce Dominic indi. Elini uzattı, sarı saçlar pervanenin rüzgârıyla savruldu. İnce uzun bir kadın,  ardından Russel.

" En azından  bir ay dayandı orospu çocuğu. Sana söylemiştim Dom, önce o kadın ölecek, sonra sen. Kendimi öldürmeyeceğim vazgeçtim." 

Saçlarını gelişi güzel tepesinde topladı. 

Ağlamayacaktı. İçi acıyordu ve çok öfkeliydi. 

" Sakin kalmalıyım. Bir şey belli etmemeli plânımı sakinlikle uygulamalıyım."  Baş ucundaki çekmeceyi açıp silahı okşadı.

Kendi kendine konuşarak, uzun, düz, askılı bir elbise giydi, sadece dudaklarına nar çiçeği ruju abartarak sürdü. Bolca parfüm sıktı. 

" Günaydın hazırlanmışınız! Lordum sizi salonda bekliyor yanında bir misafiri var."

" Gördüm, bende iniyordum." 

Sekizin suratına bile bakmadan kapıdan hızla çıktı.

Salona girdiğinde şok oldu, kız az önce gördüğünden çok daha güzeldi. Boyu neredeyse bir yetmişin üzerinde uzun bacaklı mavi gözlü ve güneşten bronzlaşmış teniyle en fazla on sekizinde görünüyordu.

 Dişleri, diş hekimlerinin bile başaramayacağı kadar düzgün ve beyazdı. Gülümsüyordu. Minnacık şort, Madonna yaka crop giymişti. Sütyensizdi ama, ihtiyacı da yoktu.

Dominic, kollarını açıp karısına sarıldı. "Seni özledim."

" Belli ki, o kadar da özlememişsin!"

" Ne demek bu?"

" Beni tanıştırmayacak mısın?"

Başıyla Russel'a selâm verdi.

" Bu güzellik, Sara Coppola."       

Laren, elini uzattı kız da bir şeyler söyleyerek elini uzattı.

" Dilimizi çok iyi bilmiyor."

Laren, akıcı bir İngilizceyle ona hoş geldin yolculuğun nasıl geçti gibi sorular sordu. Dominic ve Russel, Laren'a şaşkınlıkla bakıyordu.

" Sen İngilizce biliyor musun?"

" Bunda şaşılacak ne var. Okulda öğrettiler. Bende turistlerle çalışarak ilerlettim. "

"Konuğumuz yorgun. Şikago dan buraya uçakla uzun bir yolculuktu. Sekiz, Sara'yı odasına götür. Ben duşa girip sonra kahvaltıya inerim."

" Abi ben de aynısını yapacağım kahvaltıda görüşürüz."

Dominic, Laren'ın elinden tutup odaya çıkarttı. Karısı çok soğuktu bu Dominic'i rahatsız etti.

 Odanın kapısını kapatıp Laren'ın saçlarını açtı ellerimi giysisinin içine soktu ve çıkarttı.

Karısı bayıldığı vücuduyla karşısında duruyordu.

" Neyin var güzelim. Canın neden sıkkın. Ben daha ateşli bir karşılama bekliyordum seni özledim."

 " Yanında getirdiğin ateşini söndürmedi mi?"

Diz çöküp kocasının erekte olmuş sikini yaladı.

KİMSESİZ + 18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin