BÖLÜM 9

58.2K 2.4K 61
                                    

Nihayet düğün bitmişti. Misafirleri teker teker ugurladık.
Çok yorulmuştuk. Hele Poyraz a yetişebilmek için giyindiğim topuklular beni benden almıştı. Salonda kimse kalmayınca kendimi en yakın sandalyeye attım. Bir tek ailelerimiz kalmıştı. Ayaklarımdaki topuklulardan kurtulmak istiyordum. Ama birazdan gideceğimiz için uğraşamadım. Arkama yaslanıp gözlerimi kapatmıştım. Bu tür şeyler çok faklıydı. Bazen restoranda gece geç saatlere kadar çalışıp ayakta kalırdım. Ama bu kadar yorulduğumu hatırlamıyordun.
Yine aynı şey oluyor. Şu an tam dibimde ve benim kalp atışlarım hızlanmaya başladı. Yine kulağıma eğiliyor.

" Karıcım gece daha yeni başlıyor. Uykun gelmiş olamaz."

Anında gözlerimi kocaman açtım. Bu adam ne saçmalıyordu. Ne gecesi ne başlaması... Kafamı kaldırıp gelinliğime cekidüzen verdim.

" Acaba tam olarak ne saçmalıyorsun hah? "

" Kocanla böyle konuşmamalısın
Kocan sinirlenirse senin için iyi olmaz."

Anlamaz gözlerle ona bakmaya devam ettim ama o hiç umursamadı. İçinde yanan ateş git gide büyürken kimse farkına varmadı. Aynı şeyi tekrar yaşayamazdım. İstemediğim bir adamın bana dokunmasına izin
Veremezdim. O günleri nasıl atlattığımı sadece ben ve Buse biliyordu. Tekrar öyle bişey olursa bununla baş edemezdim.

~Buyrun efendim beni çağırmışsınız..

~Evet Masal bu gün mesaiye kalmanı istiyorum. Önemli bir müşterimiz özel biriyle yemeğe gelecek ve servisi sen yapacaksın.

~ Ama ben garson değilim . Anlamam ki...

~ Hadi ama Masal senin çok yetenekli bir çalışan olduğunu biliyorum. Bir aşçı için hizmet ve serviste önemlidir unutma.

~ Peki efendim.

Saat baya geç olmuştu. Restoranda benden başka kimse yoktu. Yemek salonunun en nadide yerindeki masayı hazırladım. Patron özel dediği için baya emek harcamıştım. Belliki romantik bir yemek olacaktı. Hazırladığım masayı
izlerken ayak sesleri duymamla arkamı döndüm. Bu adam her sabah kahvaltıya gelen adamdı.

~ Hoşgeldiniz beyefendi. Masanız hazır . Misafiriniz gelmeden bişey alır mısınız.

~ Teşekkürler iki beyaz şarap koyun lütfen.

Kafamla onaylayıp kadehleri doldurdum. Kadehleri masaya yerleştirirken adamın bana olan arsız bakışlarını yakaladım. İçgüdüsel olarak uzaklaşma isteğiyle doldum. Servis yaptıktan sonra en azından misafiri gelene kadar mutfağa kaçmayı düşündüm.

~ Müsadenizle...

Cevap vermesini beklemedim. Koşarcasına mutfağa girdim. Kafamı dağıtmak için tatlının süslemesiyle uğraşmaya karar verdim. Birkaç dakika sonra tamamen pastaya odaklanmıştım. Birden belimde hissettiğim ellerle olduğun yerde sıçradım.

~ Çok güzelsin..

~ B-ben ....Lütfen bırakın...

~ Seni istiyorum Masal...

~ Bakın lütfen diyorum. Şimdi misafiriniz gelir . Sizi görmezse hoş olmaz...

Adam kısa bir gülüş attı. Belimdeki ellerini sıkılaştırıp
beni kendine çevirdi.

~ Hala anlamadın mı? Herşey senin için.

Böyle bişey olamazdı. Adamın kollarından kurtulmaya çalıştım ama adam izin vermedi beni tezgahla kendi arasında sıkıştırıp bedenini tamamen bana yasladı. O an nefesin kesildi sanki... Hemen sonra dudaklarıma yöneldi. Kafamı çevirdim. Bu seferde dudaklarını gerilen boynuma değdirdi. Yavaşça öpmeye başladı. Tenimde hissettiğim ıslaklıkla midem bulandı. Daha kuvvetli itmeye başladım ama nafile... Adamım elleri yavaş yavaş aşağı inerken direnecek gücün kalmadı. Gözlerimin kenarlarından akan sıcak sıvı yanaklarımdan aşağı iniyordu. Tükenmiştim.
Gözlerim kararmaya başlamıştı. Ve sonu olmayan bir karanlık beni içine hapsetti.

Kolumun bir tarafından dürtülmesiyle kendime geldim. Gözlerim dolmuştu etrafı bulanık görüyordum. Yanımdakinin kim olduğunu henüz göremiyordum.

" Tamam sakin ol. Ona gelmeden önce daha ne işkence yöntemlerim var göreceksin."

Bu adam piskopattı. Bu söylediklerine sevinmem gerekiyordu sanırım. Daha fazla ona bakamadım. Kafamı başka yöne çevirdim. Onunla daha fazla konuşmayacaktım.

" Kalk hadi Masal düğün bittiğine göre evli evine..."

Gelinliğimin eteklerini toplayıp ayağı kalktım. Serhat amca ve bizimkilerin yanına gittik. Hep beraber evin yolunu tuttuk. Ben yine gerilmeye başlamıştım. Napacaktık ki. Aynı odalarda mı kalacaktık. Ahh biri artık bir açıklama yapsın diye içinden isyanlara bağlamıştı. Evin önüne geldiğimizde Poyraz arabadan inip benimde inmem için yardım etti. Bunların hepsi bir oyında babasını gözünü boyamak için benimle ilgileniyormuş gibi yapıyordu. Diğer arabadan annemler indi. Sarıldık vedalaştık derken kendimi kocaman bir odanın içinde buldum. Ne yapmalıydım bilmiyorum. Daha fazla düşünmeden dolapları karıştırdım. Elime aldığım ilk pijamayla banyoya girdim. Gelinliği çıkarıp saçımı çözmem bir saatimi almıştı. Ve saçlarım spreyden dolayı kalıp gibi duruyordu. Çekmeceden bulduğum bir lastikle olabildiği kadar topladım saçımı. Daha fazla ayakta kalamayacaktım. Hemen yatağa girip uyumak istiyordum. Poyrazda ne yaparsa yapsın hiç umrumda değildi. Kapıyı açıp içeri girdim. Sarsak adımlarla yatağa girip gözlerimi kapattım. Uykunun beni kollarına alması uzum zaman almadı.

Gözlerimi açmakta güçlük çekiyordum. Gözlerime vuran güneş ışığından rahatsız olup arkamı döndüm. Dün baya yorulmuş olmalıyım. Yoksa böyle deliksiz bir uyku uyumayalı baya oluyordu. Gözlerimi hala açamıyordum. Yüzüme vuran nefesle kendime geldim. Yataktan fırlar gibi kalktım. Poyraz la beraber uyumuştuk. Hangi ara yanıma gelmişti bu adam . Poyraz benim sıçramama uyanınca bişey oldu sanmıştı.

" Sen. Sen neden benimle yatıyorsun."

"Kimle yatmamı isterdin ? "

" Bak Poyraz bir anlaşma yaptık. Sen ve ben diye bişey yok. İki gün içinde evlendik zaten. Bana sadece Umut a annelik yapacaksın dedin kabul ettim. Ama dahası yok anladın mı?"

" Hayal dünyanı yerle bir etmekten büyük bir zevk alacağım malesef. Sen benim karımsın ve biz gerçekten evlendik. Sen de ölene dek benim yanımda kalacaksın. Saçma sapan kaçışlar yapma yeni hayatına alış."

"Bana böyle anlatmadın Poyraz..."
Ağlamaya başlamıştım. Bu adam ne diyordu böyle beni nasıl bir hayata mahkum ediyordu.

" Ne zannediyordun. Umut a annelil yapıp bir süre sonra aynı yaşamına geri dönmeyi mi hah ?
Yok artık anlıyor musun benden başka hayatın yok. Bana ve bu evliliğe alışman senin için iyi olur."

Kafama ağrılar saplanıyordu. Bu hayatı kendim seçmiştim. Haklıydı Umut a anne olmayı kabul ettğimde bunların hepsini kabul etmiş oldum. Umut bana iyice alışınca beni bırakmazdı ki.
Bunları nasıl düşünememiştim.

" Bana bak sana son kez anlatıyorum. Artık benim karımsın. Bana yabancı gibi davranmayı kes. Ve bu evliğiğe bir an önce alış... BEN SENİN KOCANIM VE UMUT BİZİM OĞLUMUZ...."

ANLAŞMALI İNTİKAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin