BÖLÜM 25

50.8K 1.9K 61
                                    

Şarap kırmızısı elbisemi giyinmiş aynanın karşısında dikiliyordum. Elbise üstüme tam olmuştu. Ama derin yırtmacı beni endişelendiriyordu. Bir aşçı nerde bu kadar şık ve açık bir elbise giyinebilirki. Ayakkbılarımı giyinip yavaşça aşağı indim. Topuklu ayakkabılara alışık değildim. Her an düşme tehlikesindeydim yani. Aşağı indiğimde keyifle gülümsedim. Kazasız belasız aşağı indim.

"Giyindiniz mi Masal hanım?"

"Evet başlayalım. "

"Peki buyrun şöyle oturun hemen başlayalım. Poyraz bey saat yedi gibi hazır olmanızı istedi."

"Tamam hadi başlayalım. Yalnız makyajım çok koyu olmasın."

Karşımdaki kadın başıyla beni onaylayınca gösterdiği yere oturdum. Oturduğum anda etrafıma iki üç kişi toplandı. Saçım makyajım manikür fakan derken baya zaman geçmişti. Yanımdakiler benden uzaklaşmaya başlayınca içim rahatladı.

"Hazırsınız Masal hanım iyi eğlenceler."

"Teşekkür ederim."

Onlar seri bir şekilde evi terk ederken bende bahçeye çıktım. Umut'u Semih'e emanet etmiştim ve hala sesleri çıkmamıştı.

"Semih..."

Ses gelmedi. Birkaç kere daha bağırdım tam içeri girecekken bahçe kapısı açıldı. Semih Umut'u kucağıba almış ellerinde poşetlerle içeri girdi. Sesim ister istemez yüksek çıktı.

"Nerdesin Semih ?"

"Umut huysuzlanınca biraz gezmeye götürdüm. Birkaç şey alınacaktı onlarıda gitmişken aldım."

"Aklım çıktı. Kaç kere seslendim sana..."

"Özür dilerim bir daha olmaz."

Umut'u kucağıma aldım. İçeri girdiğimde kapı çalıyordu. Hızlı adınlarla kapıya ulaştım. Kapıyı açar açmaz ağzım açık kaldı. Poyraz tam karşımda jilet gibi bir takımla duruyordu. Umut'un sevinç çığlığıyla kendime geldim.

"Hoş geldin Poyraz."

"Hoş buldum. Hazır mısın?"

"Evet ama Umut 'u uyutmam lazım."

"Tamam ama biraz acele et."

"Tamam."

Arkamı dönüp merdivenlere doğru yürümeye başladım. Elbisemin uzun eteği ayakkabıma takılınca sendeledim. Tam o anda belimde iki güçlü kol hissettim.

"İyi misin? "

"E-evet. Elbisenin eteği takıldı."

"Tamam Umut 'u bana ver ben onu odaya çıkarayım sende daha dikkatli ol."

"Tamam."

Poyraz önde ben arkada odaya çıktık. Odaya gelince ayakkabılarımı çıkarıp Umut'u Poyraz'ın kucağından aldım."
Umut'u uyutunca ayakkabılarımı elime alıp aşağı indim. Tam tahmin ettiğim gibi Poyraz kanepede oturmuş beni bekliyordu.

   "Umut uyudu çıkalım mı?"

Beni duyunca kanepeden kalkıpyanına geldi. Kolunu uzattı.

   "Çıkalım o zaman."

Yüzüme gülümsememi yerleştirip koluna girdim. Beraber evden çıkıp arabanın yanına geldik. Bana arabaya binmem için yardımcı oldu ve sürücü koltuğuna geçti. Beş  on dakikadır yoldaydık ve ağzından tek kelime çıkmamıştı. Bende onun sessizliğine eşlik edip camdan dışarıyı izledim. Aramazdaki sessizlik anlaşmasını bozmak istemedim.

ANLAŞMALI İNTİKAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin