BÖLÜM 15

57.1K 2.2K 81
                                    

Kapıyı açar açmaz karşımdaki görüntü beni deliye çevirmişti. Hani onunla değildi?
Hani babam sormuştu? Karımın Melih denen adamın kucağında ne işi vardı? Hemde baygın bir şekilde...

" Artık çekilsen diyorum. Masal iyi görünmüyor onu odasına çıkaralım."

"Karıma ne oldu lan ne yaptın ona?"

"Bunu tartışmanın zamanı değil Poytaz çekil önümden."

Sinirden artık gözüm dönmüştü. Masal'ı kucağından çekip aldım. Masal uyanır gibi oldu. Daha sonra kafasını göğsüme koyup uyumaya devan etti.

"Sakın bir yere gitme birazdan gelicem."

Merdivenleri çıkıp Masal'ı odamıza götürdüm. Yatağa bıraktığımda bir şeyler sayıklamaya başladı. Ne kadar anlamasamda dinlemeye başladım. Benim yüzümden başına bişey gelebilirdi. Gitti diye endişelenmiştim ama sağolsun tam umduğum pozisyonda eve döndü. Vucudumu saran sinir artmaya başladı. Hızımı alamayıo aşağı indim. Babam ve Melih konuşuyordu. Konuşmanın ne anlamı vardı ki yanlarına gidip yakasına yapıştım.

"Karımın senin yanında ne işi vardı hah?"

"Sana ne? Şimdi mi aklına geldi."

"Sen nasıl böyle konuşursun lan o benim karım. "

" O yüzden mi evlendiğinin ikinci günü gittin. O yüzden mi Masal bu kadar mutsuz. Senin bıraktığın enkazı ne kadar zor topladım biliyor musun?"

"Seni ilgilendirmez tamam mı!"

"İşte orda yanılıyorsun. Serhat amca beni arayıp yardım istediğinden beri ilgilendiriyor."

"Baba ! Bu adam ne diyor?"

"Doğru söylüyor. Onu ben çağırdım. Masal çok yalnızdı. Kimi çağırsam diye düşünürken Melihle karşılaştım ."

"Sana inanmıyorum. Bir daha bu adamı karımın yanında görmek istemiyorum."

"Poyraz..."

"Bu kadar baba anladın mı ? Zaten iki üç güne İstanbul'a döneriz."

"Poyraz...Poy..."

"Bitti baba..."

Arkamı dönüp merdivenlere yöneldim. Odamın kapısını önüne geldiğimde Umut'un ağlama sesini duydum. Annesi olmayınca huzursuz olmuştu. Annesi ne kadar çabuk kabullenmiştik. O ablama anne demeliydi. Onunla gülüp ilk kelimesini annesine söylemeliydi. Allah'ın bir mucizesi işte Masal'ı hemen benimsemişti. Anne demişti ona. Yanına gidip kucağıma aldım.

"Babacım...Umudum. Neden ağladın sen uyandın mı? Anneyi özledin dimi oğlum."

Beraber Masal'ın yanına gittik. Umudu ortamıza koyup bende yatağa yattım. Umut hemen Masal'a dönüp kafasını onun karnına koydu. Ayaklarını bana uzatıp yatış pozisyonuna geçti. Bu inanılmaz bişeydi. Biz onun ailesiydik. O bizim oğlumuzdu. Kim nederse desin. Yol yorgunu olduğum için gözlerimi kapattım ve uykuya daldım.

~~~~~~~~~~

Masal'dan...

Kafamın içinde davul falan çalıyordu. Gözlerimi açmak istesemde olmuyordu. Karnımda hissettiğim ağırlığa bir anlam veremiyordum. Yavaş yavaş gözlerimi aralamaya başladım. Odamdaydın. Ama nasıl en spn taksiye binmiştim. Kafamı kaldırınca karnımda yatan Umut'u gördüm. Başka birinin nefes seslerini duyunca aniden kafamı yana çevirdim. Poyraz...
Onunla konuşmaya hazır değildim. Umut'u yavaşça karnımdan kaldırıp kafasını yastığa bıraktım. Hızlı ve sessiz adımlarla banyoya gittim. Banyo hala Poyraz'ın şampuanı kokuyordu. Nedenini bilmeden seviyordum bu kokuyu. Zaten Poyraz evde olmadığı için baya kullanmıştım. Kafamdaki düşünceleri bir kenara bırakıp aynadaki yansımama baktım. Dağılmıştım tek kelimeyle...
Yüzüne birkaçdefa su çarptım. Duş alsam daha iyi olabilirdi ama Poyraz'a tek başıma yakalanmak istemiyordum. Banyodan çıkarken yatakta uyuyan oğlum ve kocamı kontrol ettim. İkiside derin bir uykudaydılar. Odadan çıkıp aşağı indim. Ortalıkta kimse yoktu. Saat sabaha karşı
3.30 du. Ama benim karnım acıkmıştı. Mutfağa gidip kendime sandiviç hazırlamaya başladım.

" Umarım banada hazırlarsın."

Kulaklarıma dolan sesle yerimde sıçradım. Elimde bıçak olduğu için elimide kesmiştim. Bıçağı bırakıp parmağımı sıkı sıkı tuttum.

"Ne oldu Masal?"

"Bişeyim yok sadece ufak bir kesik."

Arkamı döndüğümde Poyraz tam dibimdeydi. Kalbim hızlanmaya başladı. Kafamı kaldırıp ona bakmaya cesaret edemedim.

"Bakayım."

Elimi tutmak için uzandığında elimi hızla çektim. O hiç aldırış etmedi ve bu sefer hızlı davranıp elimi yakaladı. Bi süre parmağımı inceledi. Neden bu kadar yakın olduğumuzu çözememiştim henüz.

"Evet ufak bir kesik ama biz yinede onu saralım. Gel şu dolapta yara bandı olacaktı."

Beni elimden tutup yanına çekti. Ondan korkuyordum. Kafamı kaldırmadan dediğini yaptım. Elimi bantladı. Kafamı kaldırmadan teşekkür ettim. Bu sefer itiraz etti. Elini çenemin altına koyup kafamı kaldırdı.

"Benimle kpnuşurken kafanı kaldır."

"Ta-tamam..."

Yarım bıraktığım sandiviçi tamamladı. Kendinede yapıp yanıma geldi. Bir elinde sandiviçler vardı diğer eliylede elimi tutup beni salona götürdü. Koltuğa oturup benide yanına oturttu.

"Konuşmamız lazım Masal."

"B-ben özür dilerim gerçekten."

"Özürü boşver şimdi. Bana Melih'in yanında ne işin vardı onu söyle."

"Melih mi?"

Bana iyi davranıyordu. Yetmezmiş gibi adam gibi konuşabiliyorduk. Kafam karışmaya başlamıştı. Ne yapmaya çalışıyordu. Kafamı kaldırıp gözlerine baktım. Gayet samimi görünüyordu. Ve cevap bekliyordu.

"Ben ne demek istediğini anlamadım."

"Seni eve Melih getirdi. Hemde kucağında." Sinirlenmeye başlıyordu tabi bende korkmaya.

"Yemin ederim bilmiyorum. Ben onun yanında değildim. Sahildeydim. Sonra taksiye bindim adresi verdim gerisini hatırlamıyorum. "

Ağlamaya başlamıştım. Bir kez daha aşağılanmaya dayanamazdım. Gözlerimi sıkıca kapattım. Gözyaşlarım kurusun istiyordum ama gözyaşlarım tek tek yanaklarıma düşüyordu. Koltukta hissettiğim hareketlilikle gözlerimi açmamla Poyraz'ın kollarının beni sarması bir oldu. İlk defa kocama sığındım. Gözyaşlarımı onun göğsüne akıttım.

"Şşşhht... Tamam sana inanıyorun. Bu defa ileri gittim kabul. Ama evden kaçmamalıydın"

"Kaçmadım. Sa-sadece kafamı toplamalıydım."

"Hımm belli toplamışsın."

İlk defa bu kadar samimiydi. Ne kadar yüzünü görmesemde kesin tebessüm etmişti. Kafamı kaldırıp ona baktım. Hiçbir şey söylemedi. Sadece gözlerime baktı. Yüreğim ona doğru akıyordu ama bunu kimse bilmiyordu. Bana yaklaşmaya başlayınca kendimi geri çektim.

"Uyusak iyi olur. "

"Daha konuşmadık..."

"Poyraz Umut uyanbilir. Vaika zaman konuşuruz lütfen. Hem ven hazır değilim. İkinci bir kavgaya gücüm yok. "

" Peki. Belki şu Melih beye verdiğin sözü kocanla gerçekleştirirsin ha?"

İçimdeki kelebekler en uzak diyarlara uçuşa geçerken gülümsemeden edemedim. Koltuktan kalkıp Poyraz'a arkamı döndüm.

"Olabilir."

Arkamdan bana sarılmasıyla nefesim kesildi. Bu imkansızdı yada rüya ... Tepkimi anlamış olacakki belimdeki ellerini çözüp elimi tuttu. O önde ben arkada merdivenleri çıktık. Odamıza geldiğimizde kapıyı açıp içeri girdik. Umut hala uyuyordu. Bizde yatağa gidip Umut'un iki yanına uzandık.

"İyi geceler Poyraz"

"İyi geceler Masal"


Dopdolu bir bölümle karşınızdayım... Umarım beğenirsiniz ♥

Keyifli okumalar...

ANLAŞMALI İNTİKAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin