BÖLÜM 18

58.1K 2K 223
                                    

Zincirledim kalbimi...
Kanmasın diye kimseye...
Kanıpta yanmasın diye...
Kara zincirler vurup
Kapattım pencereleri...
Uçupta gitmesin diye...
Kapadım gözlerimi
En ufak ışığı görüpte
Umutlanmasın diye...

Kahvaltı faslı bittiğinde bende bitmiştim. Poyraz'a bakmamak onunla en ufak bi iletşime geçmemek için baya bir savaş vermiştim. Masanın toplanmasına yardım için ayaklanmıştım. Ama Gülseren abla elinde telefonumla geldi.

" Masal kızım telefonun çalıyor." Telefonu elinden alıp onu küçük bir gülümseme yolladım. Melih arıyordu. Ve Poyraz gözlerini bana dikmişti.

"Efendim."

"İyiyim. Sen nasılsın ?"

" Ben iyiyim ama sen biraz sıkkın gibisin. "

"Yok ya... İyiyim sen neden aramıştın."

"Ooo sen ne ara bu kadar oyunbozan oldun yaa?" İster istemez gülümsedim. Gülmez olaydım. Poyraz'ın bakışları kararmıştı. Beni her an öldürebilirdi.

"Hani bana kahve sözün vardı. Unuttun mu hemen?"

"Yok ama gelemem. Umut'u yalnız bırakmayayım."

"Hadi ama Masal sanki daha önce umut'la beraber dışarı çıkmadık. "

"Melih... lütfen daha son..." ne olduğunu anlamadan telefon elimden çekilmişti.

"Karımdan uzak dur demiştim sana!"

"........................"

" Karım olduğu için karışıyor olabilir miyim?"

"........................."

" O benim anladın mı? Bana ait.
Karımdan ailemden uzak dur Melih."

Telefonu kapatıp sıkıca kolumu sıktı. Gözlerinden alev çıkıyordu resmen. Korktum yine bana vuracak diye durduğum yerde büzüldüm. Kolumdaki baskı artınca canım acıdı. Her şeyi yok sayıp Poyraz'a yalvarmaya başladım.

"Yemin ediyorum sen istediğini söyledikten sonra hiç konuşmadım. Sen yokken bana arkadaş oldu sadece kalbi kırılmasın diye telefonu açtım.Hem sende duydun söylediklerimi...."

Kolumdaki baskı gitgide artarken ayaklarımın gücü kalmamıştı yavaşça çöktüm olduğum yere Poyraz hala kolumu bırakmamıştı.

" Lütfen... Kolum acıyor... Daha fazla yakma canımı. Ne istersen yaparım yeter ki vurma bir daha..."

Kolumu bırakmasıyla tüm gücümü yitirdim. Gözyaşlarım yanağımdan akarken Poyraz beni kucağına aldı. Gözlerimi kapatıp yüzümü göğsüne gömdüm. Poyrazda burnunu saçlarıma gömdü. Hiç itiraz etmedim. Beraber odamıza çıktık. Beni yatağa bıraktı. Kendide yanıma uzanıp beni kollarına aldı. Kafamı kaldırıp iyice göğsüne yerleştim.

" Ben gitmem Poyraz... Zaten sende duydun gelemem dedim."

" Neden ona gülümsedin Masal?"

"B-ben farkında değilim...Ger-gerçekten isteyerek yapmamışımdır."

"Bana bir kere öyle gülmedin bunu biliyor muydun?"

"Poyraz ben korkuyorum. Senden vereceğin tepkilerden..."

"O kadar mı kötüyüm ?"

"Sen beni her zaman intikam aracı olarak gördün. Sana söyledim beni kullanarak onlardan intikam alamazsın dedim. Onlar beni hiç sevmedi."

"Biliyorum Masal...Vazgeçtim her şeyden..."

"Nasıl yani ?"

"Umut sana anne dedi artık bana bişey düşmez. O seni sevdi, seni seçti."

"Peki sen ?"

"Benim için değişen bişey yok Masal ben aynıyım." Daha ne kadar parçalanabilirdi ki kalbim. Bana sadece Umut için katlanacaktı.

"Onu seviyorsun." Cevap vermedi. Sadece iç çekti. Anladım. O hiç bir zaman bana ait olmayacaktı. İçimde büyüttüğüm o sıcak hissi en soğuk köşeme göndermeliydim. Unutmalıydım. Bir anda bulunduğum pozisyon aklıma gelince yerimden doğruldum.

"Bu doğru değil . Biz böyle olmamalıyız."

" Yapma Masal ben senin kocanım."

"Evet başka bir kadına aşık olan kocam!"

Yataktan kalktım. Kapıya ulaştım. Kapıyı açacağım sırada Poyraz beni güçlü kollarına hapsetti.

"Sende benim inatçı ve asi karımsın."

"Poyraz...Bırak beni"

"Bırakacağım ama önce patronun kim olduğunu öğren masum prensesim..."

Prensesim... Kalbimde büyüttüğüm şey canlandı birden. Dudaklarımı şaşkınlıkla aralarken Poyraz dudaklarımızı birleştirdi. Yavaşça özenle öpüyordu. Geçen seferki gibi tüketirçesine değildi...İçimdeki sese kulak verip acemice karşılık verdim. Öpücüğü iyice derinleşince boynuma yöneldi. O gün geldi aklıma yıllar öncesi... Beni zorla öpen o adam... Midem hareketlenmeye başladı. Poyraz'ı omuzlarından itmeye çalıştım. Ama o öpmeye devam ettim. İçimde daha fazla tutamadım ve onu savurarak banyoya koştum. Arkamda hiçbir şeyden haberi olmayan Poyraz'ı bırakıp midemde ne varsa çıkardım. Banyonun kapısı vurulunca kafamı kaldırdım.

"İyi misin Masal?"

"Şey iyiyim. Birazdan çıkarım." Kapıyı açıp dışarı çıktım. Poyraz yatağa oturmuştu. Beni görünce hemen ayağı kalktı.

"İyi misin? Ben böyle olsun istemedim. Seninde istediğini düşündüm..."

"Poyraz senin bir suçun yok..."

"Bendrn bu kadar nefret ettiğini bilmiyordum kusura bakma."

"Poyraz...Gerçekten seninle ilgili bişey değil. Senden nefret etmiyorum ama..."

"Ne aması Masal?"

"Neyin var?"

"Bunu anlatamam Poyraz hazır değilim. Anla beni?"

"Ne? Hamile falan mısın?"

"Poyraz!!! Ben seninle evliyim farkında mısın?"

" Ne öylese... Söylesene?"

"Hayır dedim. İstemiyorum."

"Tamam sen öyle diyorsan... Yani bir daha karımı öpemeyecek miyim?"

"Beni sevmiyorsun Poyraz başkasını seviyorsun."

"Kimseyi sevmiyorum tamam mı? Şu saçma konuya son ver. Aylin senden önceydi ve bitti anladın mı tek bir soru daha istemiyorum.

Kapıyı çarpıp çıktı. Bu adamın değişen ruh halini hala çözebilmiş değilim. Bana beni sevmediğini ima ediyordu. Sonrada karım diyordu. Ama bu sefer izin vermeyecektim. Kapıyı açıp bende peşinden gittin. Tam evden çıkarken kolundan yakaladım. Bir an şaşırsada yine o ruhsuz haline döndü.

"Ne oldu Masal?" Bu sefer haklı çıkamayacaktı. Sorusunu gözmezden gelip ondan hesap sormaya başladım.

"Amacın ne ? Benden ne istiyorsun . Bazen seni anlayamıyorum. Sevmiyorum diyorsun. İstemiyorsun ama beninle öpüşmek istiyorsun. Bana karımsın diyorsun."

" Bu mu yani sorun bu mu?"

"Seni seviyorum ben.... Anladın mı ? Seninde beni sevmeni istiyorum..."

"Beni seviyor olamazsın. Ben sana sevgi kırıntısı bile vermedim ki"

"Bilmiyorum... Sadece seviyorum..."



Arkadaşlar bu ara hiç yazamıyorum. Kusura bakmayın.....

Keyifli okumalar....

ANLAŞMALI İNTİKAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin