BÖLÜM 35 (Final part 2)

47.5K 1.7K 20
                                    


Aşk zaman ister...
Kalbim hemen olsun der.
Sevda gemileri uzak denizlere yol alırken...
Sevdiğin en yakın limanda bekler....
Sırt çevirip gidince kısmet değilmiş der...
Yıllar sonra geri gelip bulunca onu...
Kaderimmiş der ♥♥♥

♡keynes_s♡

Daha çok yolu vardı Poyraz'ın şimdiden pişman olmuştu. Hangi akla hizmet babasına uyup küçücük çocukla yollara düşmüştü ki... Direksiyondaki parmaklarını sıkıp aynadan Umut'a baktı. Melekler gibi uyuyordu. Masal'ı gibi... Mutlu oldukları o küçük süre boyunca en sevdiği şeylerden biri Masalı uyurken izlemekti. Masalı özlemişti...Hemde çok... Ama artık onlar diye bişey olmayacaktı. Poyraz bunu çok iyi biliyordu. Masal'a yol verirken daha o dakka pişman olmuştu. Belki korkar geri döner diye tehdit etmişti.Gidersen dönenezsin demişti. Ama Masal hiç olmadığı kadar kararlı olup arkasına bakmadan gitmişti. Keşke peşinden koşup durdursaydım diyerek geçirdiği günleri artık saymıyordu...

Yaklaşık bir saat sonra Antalya'ya varmıştılar. Arabayı otelin önünde durdurup anahtarı görevliye verdi. Başka bir görevli gelip bavulları alırken Poyraz da Umut'u kucağına alıp otele girdi. Odanın kapısını açıp içeri girdikten sonra Umut'u yatağa yatırdı. Hala uyuyan Umut'un başına küçük bir öpücük koyup üzerinde gömleği çıkardı. Bavuldan ihtiyacı olan şeyleri alıp duşa girdi. Kısa bir duşun ardından uyanmış olan Umut'u kucağuna alarak oteli biraz gezmeye karar verdi. Otelin arka tarafındaki küçük parkı keşfedince keyiflendi. Bu park otelin eski parkı olmalıydı çünkü ön tarafta devasa bir park vardı zaten...

"Oğlum bak sana özel bir park buldum. Hem sen oynarsın hem de ben kafamı dinlerim. Olur mu babacım ?"

Babasını kucağında olan Umut Kocaman gülümseyip babasını boynuna sarıldı. Onun bu hallerine bayılan Poyraz burnunu oğlunun boynuna gömüp kokusunu içine çekti...

"Baba..."

"Söyle babacım..."

"Hop yap..."

"Tamam...Hadi bakalum hoop.."

Poyraz ve Umut'un arasındaki gizli dili kimse çözememişti henüz... Umut ne zaman babasının kucağından inmek istese hop diyordu...Umut babasının kucağundan inip parka koştu. Poyraz da arkasından gidip bulduğu banka oturdu. Hüzünlü gözlerle oğlunu izlerken Umut ordan oraya koşuşturuyordu. Aradan geçen yarım saat boyunca böyle de devam etti. Poyraz bi ara kafasını kaldırıp gökyüzüne baktı. Gözlerini kapatıp pişmanlığını hatırladı. Bunu sık sık yapmalıydı. Çünkü pişmandı acı çekmeliydi... Derinlerden Umut'un sesini duyunca gözlerini açıp etrafta oğlunu aradı. Umut parkın çıkışına doğru yürüyordu. Kollarını açıp anne demesiyle etrafı taradı. Umut'un gittiği yöne dikkatlice bakınca arkasu dönük hamile bir bayan gördü. Koşup Umut'u yakaladı. Umut anne diye ısrar edince oğlunu sakinleştirmek için başka şeyler aradı. Umut'u kum parkına getirip kuma otutturunca Umut'un nihayet dikkati dağılmıştı. Poyrazbir yandan oğluyla uğraşırken diğer yandanda az önce olanlar düşündü. Umut o kadını Aylin'e benzetmişti galiba diye düşündü ama Umut'un Aylin'e hiçbir zaman anne demediğini hatırladı. O sadece Masal'a anne demişti. Sadece onu sevip kabullenmişti. Poyraz'ın aksine...

Akşama kadar parkta deli gibi oynayan Umut kendini huzurlu bir uykuya bırakırken Poyraz da yanına uzanıp onun mis kokusunu içine çekti. Oğlu yanında olunca kalbindeki yaralar acımıyordu. Başka bir teselli aramıyordu. Bir süre sonra Poyraz 'da kendini uykuya teslim etti...

◇◆◇◆◇◆◇◆◇◆◇◆◇

"Merhaba yakınlarda kahvaltı yapabileceğimiz bir yer var mı?"

ANLAŞMALI İNTİKAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin