BÖLÜM 26

49.9K 1.9K 70
                                    

   Kafamı cama dayadım. Uzun bir yolumuz vardı ve biz yine sessizlik yeminlerimizi etmiştik. Kafamı Poyraz'a doğru çevirdiğimde yola odaklandığını gördüm. Gözlerini bile kırpmıyordu. Kafamı çevirmeye kalmadan aniden bana döndü. Gözlerinde çözemediğim pırıltılar vardı. Az önce yola odaklanan adam sanki o değildi.
Gözlerimiz buluşunca kafamı tekrar cama çevirmeyi düşündüm ama Poyraz'ın sesini duyunca gözlerimi tekrar ona çevirdim.

   "Masal..."

  "Efendim..."
Bir şeyler söyleyecekti. Bunu biliyordum. Uzun zamandır bekliyordum zaten.

  "Canın sıkılmasın istersen radyoyu açayım."

Yine yan çizdi. Yine son anda vazgeçti. Şu an radyo falan dinleyemeyecektim. Sinirden kudurma aşamasındaydım. Ama kafamı dağıtmaya ihtiyacım vardı.

    "Olur..."

Ağzının içinde bişeyler homurdandı. Zaten yol boyuncada başka bir şey çıkmadı ağzından.
    Evin önüne gelince korumalar bizi karşıladı. Semih benim kapımı açınca arabanın içindeki kasvetli havadan kurtulup kendimi arabadan dışarı attım.
Poyraz'ı beklemem gerektiğimi öğrenmiştim. Biraz üşüyünce kollarımı kendime dolayıp bekledim. Poyraz'la gözgöze gelince hızla arabadan inip yanıma geldi. Eline aldığı ceketi omuzlarıma atıp kollarıyla sardı tüm bedenimi. İçime dolan güven ve huzurla kendimi iyice ona yasladım. Beraber evim içine girdik. Bu kadar yakınlık iyi değildi. Kollarının arasında rahatsızca kırpırdandım. Beni bırakır diye. Ama hiçbir değişiklik olmadı.

   "Şey.... Teşekkür ederim. Ben odaya gidip üzerimi değiştireyim."

Kollarını yine açmadı. Kafasını kulağıma yaklaştırıp derin bir nefesle kokumu içine çekti.

  "Kaçıyor musun Masal ?"

Kalbim beni bırakıp koşmaya başladı. Kulağımın dibinde nefesini hissetmem benim içim iyi olmuyordu.

  "Ha-hayır..."

  "Hımm... Bence kaçıyorsun ama bu defa izin vermeyeceğim..."

  "Be-ben anlamıyorum."

"Ben sana çok güzel bir şekilde anlatıcam."

  "Poyraz ?"

  "Şşhht... Sakin ol güzelim. Şimdi odamıza gidip güzel güzel konuşacağız. Tamam mı?"

Çaresizce kafamı salladım. Neden burda konuşmuyorduk ki. Neden illa yukarı çıkacaktık ki?
Arkamdaki hareketlilikle düşüncelerimden koptum.Poyraz tek bir hamlede beni kucağına aldı. Ağzımdan kısıt bir çığlık kaçtı.

  "Sakin ol Masal..."

Utancımdan kafamı kucağıma doğru eğdim. Merdivenlerin tam önüne geldiğimizde yerimde rahatsızca kıpırdandım.

  "Poyraz... Ben kendim çıkarım."

"Olmaz. Giderken az kalsın düşüyordun."

  Başka seçeneğim olmadığı için yine ona teslim oldum. Kucağında ben vardım ama hiç etkilenmemişti. Hızlıca merdivenleri çıkıp odamızın önüne geldik.  Derin bir nefes aldı. Sanki bir şeye hazırlanıyordu. Zor bir şeye... Derin bir nefes alıp rahatlamaya ihtiyacı olan bir şeye... Odamıza girdiğimizde beni yere bırakır diye tahmin ediyordum. Ama Poyraz beni yatağa yatırıp yanıma oturdu. Ellerini saçlarıma götürüp dağılan tutamları kulağımın  arkasına yerleştirdi.

   "Masal..."

  "Efendim..."

  "Yoruldum..."

ANLAŞMALI İNTİKAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin