BÖLÜM 13

58.6K 2.2K 121
                                    

Arabamı evin kapısının önüne park eder etmez arabamdan inip eve doğru yürüdüm. Kulağıma çalınan şen kahkahalar beni eskilere götürdü. Ablam ve eniştenmin bize tatile geldiği zamanları... Onları sabırsızlıkla beklerdim. Annemden sonra bu evin neşe kaynağı onlar olmuştu.
Gözümün önünde canlanan anıları geriye gönderip bu kahkahaların sebebini öğrenmek için kapıyı yavaşça açıp içeri girdim. Henüz kimse beni fark etmemişti. Babam bahçedeki masaya oturmuş gazete okuyordu. Masal... Üzerine beyaz keten pantolu ve tozpembe bir askılı giymişti. Umut'un koltuk altlarından tutup havaya kaldırıyordu. Umut her havaya çıkışında kahkaha atıyordu. Ve gözüm. onu yakalamaya çalışan adama kaydı. Melih... Onun burda ne işi vardı. Daha fazla dayanamayıp içeri girdim ve kapıyı çarptım. Bir an herkez bana döndü. Umudum beni görür görmez kollarını açıp mızmızlanmaya başladı. Masal ' ın yanına gidip Umut'un kucağıma aldım. O arada Masal'a da küçül bir öpücük verdim. Şaşırsada benden başka kimse fark etmedi.

"Hoşgeldin..."

"Hoşbuldum hayatım..."
Bütün bu davranışlarımı garipsedi ama bozuntuya vermedi. Sanırım alışmıştı artık. Benim yokluğumda kafasını koplamış kendine gelmişti.
Umut kafasını boynuma gömerken mırıltılar çıkardı.

"Ben Umut'u alayım Poyraz uykusu gelmiştir şimdi."
Kollarını Umut'a uzatırken belinden tutup kendime çektim.

"Tamam hayatım babamla selamlaşıp odamıza çıkalım. Malum bende yol yorgunuyum."

Elimin altında olan bedeni kasıldı. Ama bişey diyemedi. Beraberce babamın yanına gittik.

"Hoşgeldin oğlum. Karını özledin galiba. Benden önce onun yanına gittin."

"Yapma baba... Yoksa gelinini mi kıskandın."

" Yani... inşallah sen geldin diye beni unutmaz."

Masal tebessum edip babamın yanına gitti.

"Olur mu öyle şey babacım. Sanki beni tanımıyor sunuz?"

"Tamam kızım tamam hadi git kocanla ilgilen sen. Melih oğlum gelsene buraya neden öyle uzaktan bakıyorsun?"

Melih yanımıza gelip babamın yanına oturdu.

"Ne yapayım Serhat amca oğlun gelince hepiniz beni unuttunuz."

Sitemle Masal'a baktı. Masal da utanarak başını eğdi. Bu nasıl bir saçmalıktı. Utanmasa Masal'a kızacaktı. Masal kafasını kaldırınca benim kızgın gözlerimi görmeyi beklemiyordu tabiki ama onun canını okuyacaktım birazdan...

"Eee baba bize müsade odamıza çıkmamız lazım karımı ve oğlumu özledim."

Masal renk değiştirmeye başlamıştı. Rengi kırmızıya dönerken belinden tutup kendime yasladım.

"Hadi hayatım daha Umut'u uyutacağız."

Bişey söylemesine izin vermeden yürümeye başladım.arkamı dönerek Melih'e seslendim.

"Görüşürüz Melih"
Arkamı dönüp yürümeye devam ettim. Bu arada Masal'ı çekiştirmeyi ihmal etmedim. Arkamdan Melih'in sesini duydum.

"Görüşürüz. Masal yarınki kahve sözünü sakın unutma."

"Tamam Melih görüşürüz."

Masal'ın belindeki elimi etine geçirdim. Masalda hafif inledi. Kulağına eğilip" odada görüşeceğiz hayatım "dedim.
Korkmuş gibi görünüyordu. Umut iyice huyduzlanınca uzatmayıp odaya çıktık.

~~~~~~~~

Masal'dan...

ANLAŞMALI İNTİKAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin