BÖLÜM 21

53.3K 2K 28
                                    

    Evden ayrılalı çok olmamıştı. Yalnız ve ıssız yollara yoldaşlık yapıyorduk. Biz iki kişiydik ama araba boş gibiydi. Ben ve U
mut arka tarafdaydık. Poyraz ise arabayı kullanıyordu. Umut arabaları çok seviyordu. Hemen uyuyakalmıştı. Bende karanlık yolları izliyordum. Poyraz'ın sesiyle kafamı ona çevirdim.

    "İlerde bir bezinlik var orda biraz durmamız gerekiyor. Su falan alalım."

   "Tamam... Yorulduysan bende kullanabilirim."

   "Daha samsun'dan çıkmadık bile. Yorulunca söylerim."

   "Tamam ben seni arabada beklerim. Umut uyudu. "

   "Ne ara uyudu benim aslanım..."

    "Bilmem. Sanırım arabaları seviyor. "

   "Evet çok seviyor. Eniştem Umut uyumayınca arabayla onu gezdirirdi. Bi keresinde evin etrafını tam on kez dolandı."

İçimde oluşan huzuru kelimelere dökemezdim. Gülüyordu. Bana ilkdefa hayatından bir parça anlatıyordu.  Bende ona gülerek cevap verdim.

     "Umarım sanada aynısını yapmaz "

    "Zannetmiyorum. Umut'un düzeni değişti. Artık elindekilerle yetiniyor."

   "Ben özür dilerim. Yani...Hiç p noktadan bakmamıştım."

    "Bir önemi yok zaten."

    "Poyraz...  İçindeki nefret hiçbir zaöan bitmeyecek değil mi?"

   Araba yavaşlayınca benzinliğe geldimizi anladım. Zaten Poyraz'da arabadan benzinlikteki küçük markete girdi. Yapabileceğim bir şey yoktu. Arabada Poyraz'ın gelmesini bekledim. Beç on dakika sonra elinde küçük bir poşetle arabaya bindi. İçinden küçük su şişesini çıkarıp yarısına kadar içti. Benim izlediğimi görünce suyu bana uzattı.

   "İçmek ister misin?"

   "Evet... teşekkür ederim."

Şişeden küçük yudumlar alırken Poyraz poşetten bu sefer küçük iki sandiviç çıkardı. Birini bana uzattı. Elime alıp yemeye başladım.  Poyraz elindekini bitirince tekrar yola koyulduk.

   ~~~~~~~~~~~~

   Sabah beş altı gibi İstanbuldaydık. Burdaki ev Samsundakinden çok farklıydı. Günümüze uyarlanmış bir kale gibiydi. Kocaman bir bahçesi vardı. Bahçe duvarları baya yüksekti. Dış kapıda iki adam bekliyordu. Bizi görünce sarışın olan hemen arabanın yanına geldi. Poyraz arabadan inip Umut'u kucağına aldı. Bende arabadan inip hemen Poyraz'on yanına gittim. Bu koca duvarlar beni korkutmuştu. Poyraz elimi tutup beni yanına çekti. Beraber büyük kapıya doğru yürümeye başladık.

    "Hoş geldiniz Poyraz bey."

   "Hoş bulduk Semih. Arabadaki eşyalarmızı alın hemen."

   "Peki efendim. Başka bir isteğiniz var mı?"

    "Şimdilik bu kadar. Her zamanki saatte kahvaltı hazır olsun."

Böyle bişey beklemiyordum. Poyraz'ın mafya babası gibi karşılanması beni baya şaşırttı.
Evin kapısından elele girdik. İçerisi saray gibiydi. Modern tarzda dizayn edilmişti. Herşey mükemmel bir uyum içerisindeydi. Samsum'daki evden sonra resmen boyut atlamıştık. Sadece mekan olarak değil  kişilik olarakta değişmişti. Poyraz başımıza mafya babası kesilmişti.

    "Masal hadi sen yukarı çık bende birazdan gelicem."

    "Şey ama ben hiç bir yeri bilmiyorum."

ANLAŞMALI İNTİKAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin