BÖLÜM 12

57.3K 2.2K 142
                                    

    " Sen ne biçim bi adamsın. Neden karını korumadın. "

  " Baba abartılacak bişey yoktu."

  " Allah' ım sen bana sabır. Bu kızla neden evlendin hah? Madem koruyup kollamayacaktın neden evlendin."

  "Umut için baba sadece Umut için..."

   " O kız hayatını Umut'a adadı. Yaşadığı hayatı bırakıp seninle evlendi. Belki sevgilisi vardı. Belki onunla evlenecekti..."

  "Baba sus..."

  " Ne sus hah? Ne sus... Defol... Yarın İstanbul'a defol git aklını başına almadan gelme sakın."

  " Benim aklım gayet başımda."

  "Kesin öyledir. Sen hiç suçu olmayan bir kızla Umut için evlen ne sev ne koru amagit dudaklarına yapış."

  "Baba o benim karım ama onu sevmek zorunda değilim."

   Artık araya girmenin vakti gelmişti. Yalandan öksürüp içeri girdim. Poyraz  umursamaz tavrıyla bana baktı ama Serhat bey gerçekten sakinleşmeye çalışıyordu.

  "Gel kızım."

  "Yok baba ben sizi rahatsız etmiyim. Zaten çok yoruldum uyumak istiyorum."

"Gel kızım gel konuşacaklarımız var."

"Serhat baba hiç gereği yok ben duydum duymam gerekenleri."

"Hayır! Hemen gel otur kocanın yanına." Mecburen Poyraz'ın yanına gidip paşa paşa oturdum.
Bakışlarımı  kucağıma indirdim ve serhat beyin konuşmasını beklemeye başladık.

  " Bu evliliği Umut için onaylamış olsamda asıl niyetim Poyraz'ı evlendirmekti. Masal hayatımda gördüğüm en merhametli insan bunun için sana onu seçtim Poyraz. Onu kızım yerine koydum. Bunun ne demek olduğunu biliyorsun."

" Biliyorum baba. Üzgünüm ama elimden bişey gelmez."

  "Beni çıldırtma Poyraz. Sen ne ara sözüme karşı gelir oldun."

  "Sana saygıda kusur etmek istemem baba ama bu benim evliliğim lütfen bize karışma."

Nasıl söylemişti o sözü babasına şimdi nasıl saygıdan bahsedecekti.

   "Poyraz pişman olacaksın yapma "dedim ama beni dinlemedi bile hızla  ayağa kalkıp merdivenleri çıkmaya başladı. Ama Serhat bey son sözünü söylememişti anlaşılan.

   " Masal sen Umut 'un yanındaki odada kal. Poyraz sende ben söyleyene kadar İstanbul'dan dönme."

   *******

İki hafta sonra (Poyraz'dan)

    Yaklaşık iki haftadır İstanbuldayım. Yüksek bir tempoyla çalışıyorum. Yokluğumda ne kadar çok iş birikmişti.  Babamla tartışıp istanbul'a geldiğimde kafamı toplamam bek kolay olmamıştı. Neyseki asistanım Arzu bana baya bi yardımcı olmuştu.

   Odamın kapısını çalmasıyla uzandığım  koltuktan kalktım içeri Aylin girdi. Gayet hoş bir kızdı. Uzun boylu uzun sarı saçları vardı. Dokuz ay önce işe başlamıştı. Aramız baya iyiydi. Bazen patron çalışan ilişkisini aşsakta idare ediyorduk.

  "Gel Aylin..."

  "Nasılsınız Poyraz bey?

  "İyim ..."

  " Bana pek öyle gelmedi. Yorgun gibisiniz."

  "Önemli bişey yok. Sen neden geldin. "

  Birden ses tonu değişti. Bana buğulu gözlerle bakıp konuşmaya başladı.

ANLAŞMALI İNTİKAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin