BÖLÜM 19

56.9K 2K 63
                                    

Büyük bir tepenin üstündeyiz.
İkimizse gözlerimizi denize dikip öylece duruyoduk. Söylemiştim. Seviyorum demiştim. Beklediğim tepki bu değildi. Kolumdan tutup beni niye getirdi hiç bilmiyorum.
Saatlerdir burdaydık. Ama hiç konuşmamıştık. Sabrım taşmıştı artık. Koluna dokundum.

"Poyraz... Gidelim artık..."ne cevap verdi nede kafasını çevirmeye tenezzül etti. Gururumu yeterince çiğnemiştim. Onu beklemeyecektim. Ayağı kalkmaya hazırlanıyordum ki kolumdan tutup beni tekrar oturttu.

"Konuşacağız Masal."

"Geldiğimizden beri oturuyoruz Poyraz..." yine konuşmadı. Kafayı yemek üzereydim.

"Yalan söyledin..."

"Ne?"

"Beni sevmiyorsun..."

"Şimdide duygularıma mı hesap soruyorsun. Lanet olsun..."

"Sevseydin. Seni öptüğümde miden bulanmazdı Masal..." yine gözlerim dolmuştu. Tutamadım. Lanet olası göz yaşlarımı tutamadım.

"Bu mu sorun bu mu?" Cevap vermedi. Yine denize bakıyordu.

"Tamam anlatacağım Poyraz. Bunu sen istedin. Senelerdir kapanmayan yaramı bide sen kanat. Bakalım tatmin olacak mısın ?" Nihayet ilgisini çekebilmiştim. Ama anılar aklıma gelince kötü oluyordum. Çok zor bir dönem geçirmiştim tek başıma.

"İstanbul'a gittiğim ilk seneydi. Hayallerimde hep aşçı olmak istemişimdir. Oldum da buraya gelmeden önce çok ünlü bir aşçıydım. Ama geldiğim ilk günler ne yapağımı bilmiyordum. Yapabildiğim en iyi işi seçip küçük bir restoranda işe başladım. Genelde mutfakta çalışırdım. Bir gün patron bana özel bir müşterisinin sevgilisine süpriz yapacağını söyledi. Bana çok güvendiği için servisi benim yapmamı söyledi. O g-gün mesaiye kaldım." Nefes almam lazımdı. Boğazıma oturan yumruğu hafifletmem lazımdı. Bir an durdum. Burnumu çekip kafamı dikleştirdim. Poyraz'la gözgöze geldik. Kafamı hemen denize çevirip derin bir nefes aldım. Ve devam ettim.

" Bekledim. Adam gelmişti ama kadın hala gelmemişti. Adama bişey içip içmeyeceğini sordum. Daha sonra mutfağa gittim. A-ma o pe-peşimden gelmiş. B-birden arkamda sarılınca korktum. İtmeye çalıştım ama olmadı. Öptü b-beni Poyraz. İstemedim. Ama durmadı. Boynuma inmeye başlayınca nefesim kesildi zannettim. Gözlerim kararmaya bailamıştı ve kendimi karanlığa teslim ettim."

Bedenim sarsılarak ağlıyordum. Sanki o günü tekrar yaşıyordum. İki kol beni sarınca bedenim kasıldı.

"Özür dilerim Masal..." dur deyince durmuyorduki bu yaşlar.
Kocamın koşlarında hıçkırarak ağladım. Hıçkırıklarımdan bulduğum bir fırsatla tekrar konuştum.

"O olaydan sonra bir tek sana güvendim ben. Bir tek seni öptüm. Ama sen öyle birden öpüp ileri gidince o gün geldi aklıma. "

"Şşhht tamam geçti canım ben çok özür dilerim. Gerçekten."

"Poyraz..."

"Efendin..."

"Beni sevmezsen anlarım. Ama bari ümit verme. Öpme beni. İstemiyorsan hiç isteme..."

"Masal..."

"Şşhht biliyorum. Ama acı çekiyorum Poyraz... Canım acıyor."

Kafamı göğsüne gömüp öylece kaldım. Madem öpmesin yakın davranmasın istiyordun. Bari son kez kokusunı doya doya içime çekmeliydim.

~~~~~~~~~~~~~

Gözlerimi açınca odamızda olduğumu anladım. Gözlerimi kapatıp güç toplamaya çalıştım.
Eğer karşılaşırsak nasıl davranacaktım ki... Düşünmenin sonu yoktu. Yataktan kalkıp banyoya gittim. Duşumu alıp aşağı indim. Serhat baba ve Poyraz masadaydı. Demek Umut hala uyanmamıştı. Yanlarına yaklaşırken tebessüm ettim.

ANLAŞMALI İNTİKAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin