24. Bölüm

21 3 30
                                    

Bölüm biraz heyecanlı olabilir...
Diğer bölümde görüşürüz 😍

Öptüm güzellerim🥰

Karanlık ve sisli bir yolda tek başıma bir aracın içindeydim. Yolda göz gözü görmüyor ve her kilometre başı sis daha da artıyordu. Aracın içinde, arka koltuka çığlık çığlığa ağlayan bir bebek vardı ve ben onu tanımıyordum. Bebek ağladıkça ben daha da gaza yükleniyordum ama bu yol sanki hiç bitmiyordu.

Yan koltuka bir melodi yükseldi. Uzun uzun çalan bir telefon melodisi. Bakışlarım yoldayken yanda duran telefona uzanmaya çalıştım. Ben telefona uzanmaya çalıştıkça telefon benden uzaklaşıyordu sanki. Bakışlarımı yoldan çekip telefona çevirdiğimde hemen elimin altında olan telefonu alıp bakışlarımı tekrar yola çevirdim. Yolda sisten bir şey görünmezken arabaya çarpan bir şeyle yoldan savrulduk ama yoldan çıkmamıştı.

Dışarıdan gelen sesle aracın içinde ki çocuk ağlaması daha da şiddetlendirince arkamı dönüp içli içli ağlayan bebeğe baktım.

"Seni hastahaneye götüreceğim bebeğim ama şimdi biraz susman lazım" dedim minik yüzüne düşen gözyaşlarını silerek. Bebeğim ağlaması biraz olsa durunca oturduğum yerden kalkıp dışarıya çıktım.

Dışarıya çıktığımda yolda kimse yoktu! Sağıma soluma bakındım ama kimse yoktu. Ama bir şeye çarptığıma emindim. Etrafta kimse olmadığını anlayınca arabaya doğru ilerledim.  Araca geri dönmek için yol aldığımda bir ses duydum.

"Azra!"

Biri ismimi bağırıyordu. Ses tanıdıktı ama görüntü yoktu. Sesle etrafıma bakmaya başladığımda arabanın içinde ki bebek ağlaması yine duyuldu.

"Nerdesin?" Diye bağırdığımda ses gelmedi. Ağlama sesleri arttı ama kimse gelmedi. Bakışlarımı hala etrafta gezdirirken onu arıyordum. Görünürde yoktu!

"Onu seçtin Azra!" Diye bağırdı bu defa! Sesiyle bakışlarım hemen yolun kenarında ki ormana kaydığında titreyerek o yöne ilerledim.

"Kimi seçtim?" Dedim göremesem de onunla konuşarak. Ona yaklaştığımı hissediyordum ama bebekten uzaklaştıkça bebeğim çığlıklar daha da çok artıyordu sanki!

"Öldürdün beni!"

Sesin geldiği yere adımlasam da onu bulamıyordum. Bebek çığlığı tüm ormanı kaplarken titrek adımlarla geri dönmeye karar verdim.

"Yine onu mu seçeceksin?" Diye hemen arkamda duyduğum sesle bakışlarımı o yöne çevirdim. Karşımda gördüğüm yüzle titreyerek yere oturdum.

"Abi!" Dedim yerde kanlar içinde yatan bedenine korkuyla bakarak.

"Beni sen öldürdün?" Dediğinde onu duymazdan gelip onu kaldırmaya çalıştım. Eğer arabaya binerse hastaneye gidebilirdik. Belki yaşardı.

"Sen onu seçtin ve o adam beni öldürdü!" Dedi beni kendinde uzaklaştırırken. "Sen benim katilimin evinde uyuyorsun Azra!"

"Uyan Azra!"

"Uyan!"

Gözlerimi araladığımda alnımdan kayıp giden terleri elimin tersiyle silerken yataktan nefes nefese doğruldum. Korkuyla göğüs kafesim inip kalkarken derin derin nefesler alıp sakinleşmeye çalıştım. Abimin sesi hala kulaklarımdayken titreyerek kendimi sakinleştirmeye çalıştım. Derin derin nefesler alırken söylendim.

"Geçti!"

"Rüya!"

Biraz daha iyi olunca bakışlarımı kaldırıp yanımda uyuduğunu sandığım Poyraza çevirdim ama o uyumuyor bana korku içinde bakıyordu. Ben derin derin nefesler alırken o ise ıslak, siyah uzun kirpikleriyle bana bakıyordu. Oturduğum yerden doğrulup onun yüzünü avucuna aldım.

Yaşanmış Sırlar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin