Helloooo
Ben geldimmmmmm.
Nasılsınız bakalım. Valla ben bu bölümden sonra iyi mi olayım kötü mü olayım asla bilmiyorum.
Korkuttuğumun farkındayım. Ama korkmayın her şey daha yeni başlıyor. (Kötü gülüşü)
Neyse lafı uzatmayacağım. Keyifli okumalar o vakit....
😍
Duvarlarında boyası dökülmüş odanın içinde tıpkı bir köpek gibi boynuma takılan zincir yüzünden nefes alamıyordum. Boynumda ki zinciri çekiştirmekten dolayı boyum kan içinde kalmış ve ellerim çizilmişti. Odayı sadece bir cam aydınlatıyordu. O cam ise odanın en yüksek köşesinde, yuvarlak ve kulpsuz bir camdı. Odanın fayansları kirden ve kandan renk değiştirmişti, boş oda adeta kanlı ve çığlık kokuyordu.
Elim boynumda ki zincire giderken bir kez daha çekiştirdim. Kurumuş kan boynumdan aşağıya, yırtık kıyafetlerimin üzerine dökülürken yara olan yerler bu hareketimden dolayı tekrar kanamaya başlamıştı.
Kış ayı olduğu için odanın içi soğuktu ve ben kaç gündür burada olduğumu bilmiyordum. Günlerdir uğradığım şiddet yüzümü tanınmaz hale getirirken birbirine dolaşan saçım makasla şekilsizce kesildiği için birazı uzun birazı kısaydı. Üzerimde ki yırtık elbise kandan renk değiştirmiş ve yerde sürünmekten iğrenç kokuyordu.
Kafamın içinde çınlayan su sesi beni delirtmek üzereydi. Tuvaletin musluğu bozuk olduğu için her saniyede bi damlıyor ve bu sessiz odada ki sessizliği bölerek kafama kurşun gibi sekiyordu.
Günlerdir boş olan midem açlıkla guruldarken karnımda artık kıpırtı bile hissetmiyordum. İçimde ki bebeğim haftalar önce karnıma aldığım darbeler yüzünden ne hareket ediyor, ne de tekme atıyordu. Oğlumun sessizliği de beni terk ettiğini gösteriyordu. Artık burada düpedüz yalnızdım.
Kafam kitli fayansların üzerindeyken gözümden süzülen yaş yere damladı. Diğerleri de onu takip ederken elim karnımın üzerinde gezindi.
"Annem!" Dedim dudaklarımı hareket ettirerek. Eğer bunu sesli söylersem tam kapının üzerinde olan kameradan beni izleyen manyak kocam dakikasında burada olur ve bir fiske daha dayak atardı.
"Seni çok özledim annem!" Dedim titrerken. Üzerimde ki sıfır kollu elbise artık beni ısıtmazken donmak üzere olduğumu biliyordum.
"Sen de anneni özledin mi?" Dedim dudaklarım titrerken. Dudaklarım titriyor ve vücudum karıncalanıyordu.
"Az kaldı annem." Dedim bunun son anlarım olduğuna kanaat getirmiş gibi. "Az kaldı aşkım, kavuşmamıza sadece saatler kaldı."
Ağrıyan başımı zorlukla eğip karnıma baktım. Ellerim hala yuvarlak olan karnımda oyalanırken bulanıklaşan karnıma zorlukla gülümsedim.
"Sana bakmamı bu kadar mı istemiyorsun oğlum." Dedim karnımda ki ağrı yüzünden inlerken. "Sen de mi anneni istemiyorsun yani?"
Gözlerim haddinden fazla bulanık görürken, günlerdir boş olan midem de bulanıyordu. Bulanık gören gözlerimden bir damla daha yaş süzülüp fayansla buluşurken acı içinde güldüm. Her şeyin bitmesine saatler kalmıştı.
Nefesim boğazımı düğümlerken, güçlükle elimi zincire götürüp çektim. Nefes almam gerekiyordu ama o kadar zordu ki bu şuan acı içinde öksürdüm.
"Anneni." Dedim öksürüklerimin arasında. "Öldürdüğünün farkındasın değil mi?" Dedim öksürüklerimin arasına gülme sesim de eklenirken.
"Belki de!" Dedim gülüşüm bitip öksürüklerim azalırken. "Benimle bir an önce tanışmam istersin." Dediğimde ellerim yanıma düşerken bulanık gören gözlerim tamamen kapandı. Artık ciğerlerime hava dolmazken bilincimi yitirdim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaşanmış Sırlar
Misterio / SuspensoBakışlarımı tekrar babama çevirdiğimde gülümsedim. "Ben geldim baba." Dedim güçlü durmaya çalışırken. "Hiç sevmediğin, elinin tersiyle silip attığın kızın geldi. Sırf kendini öldürmek istedi diye namussuz ilan ettiğin, kendini neden öldürmek istedi...