VI - SINIR

87 4 0
                                    

4 Eylül 2024

Ah Bir Ataş Ver, Erol Köker

Oy ve yorumlarınızı lütfen eksik etmeyin, keyifli okumalar.💃

🕊️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🕊️

Sır, zamanı kollardı. Elindeki tüm kozlarla kenara çekilir ve pusuya yatardı. Pimi çekilmiş bir bomba misali, onu tetikleyecek kıvılcımı beklerdi.

Mücahit, suratına kapatılan telefona bakıp derin bir iç çekti ve telefonu cebine yerleştirdi. Bakışları dışarıda, evin önünde sigara içen komutanında takılı kaldı. Kafasını salladı ve 'Zamanı geldi.' dedi, dışarıya çıktı.

Yanındaki kişiyi hissettiğinde bakışlarını çevirdi, Mete. Düşünceyle ona bakan gözleri fark etti ve tek kaşını yukarıya kaldırdı. Mücahit "Bir Güvercin uçtu ve bilgiyi avucumuza bıraktı komutanım." dediğinde kaşları devrildi ve alnının ortasına düştü. Parmaklarının arasındaki sigaradan tüm ihtişamıyla son nefesini çekip yanındaki küllüğe bastırdı. Bedenini yanında bekleyen Mücahit'e çevirdi. "Seni dinliyorum."

Mücahit'te durumlar karışıktı ama yine de dudaklarını aralamayı başardı.

"Eyşan Boduroğlu, ajanmış. Raşit Fas için çalışıyormuş." dedi ve komutanının gözlerini inceledi. Mete'nin şaşırmasını beklemişti ama O, öldürücü sakinlikte bir sigara daha yaktı. Komutanı ciğerlerini kirli duman ile beslerken yalnızca izledi.

"Biliyorum Mücahit. Bana, bilmediğim bir şey söyle."

Mücahit'in dilindeki sır büyüdü ve dilinden bir zehir gibi havaya aktı. "Defterin peşindeymiş."

O an Mücahit, Mete'nin gözlerinde ilk defa olan bir şey gördü: Alabora.

Okyanusa benzettiği gözlerden bir anlığına ürktü ama sakinliğini korudu. 'Sinirlendi, bir daha böyle bir şey görmem.' diye düşündü kendi kendine ama yanılıyordu. Bu daha başlangıçtı.

"Defterin peşine düşmüş, öyle mi?" diye sorguladı Mete. Mücahit'ten yanıt gelmeyince parmaklarındaki sigarayı sertçe küllüğe bastırdı. Henüz daha yarısına bile gelmemiş sigara sünger yerinden kırılarak söndü. Mete, bakışlarını sigaradan çekti ve alayla tek kaşı yukarıya kıvrıldı. "Defter?"

Gülmeye başladığında Mücahit'e sırtını döndü ve evin içine girdi. Mücahit, karnındaki sancıyla koşarak komutanının peşinden gitti. Mete'nin odasına girdiğini gördüğünde kapının pervazında beklemeye başladı. Komutanı, masasının üzerindeki defteri alıp ona doğru salladı. "Bu defteri?" diye sorguladı yeniden kahkahalarının arasından.

Mücahit ise komutanın yapacağı hareketi kestiremiyor ve endişeyle yanağının içini dişliyordu. Ağzına gelen metalik tatla durduğunda komutanının kahkahası aniden kesildi. Mete, kabanının önünü açıp kalbinin üzerine denk gelen iç cebe defteri koydu ve önünü ilikledi. Masadan boş bir defter aldı ve üç adımda Mücahit'in tam karşısına geçti.

GÜVERCİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin