Merhabalar, yine ben. Aşağıda yalnız bırakmayın.
Oy ve yorumlarınızı lütfen eksik etmeyin, keyifli okumalar.
Bölüm Şarkısı;
Bülbülüm Altın Kafeste, Deniz Toprak
Unutamadım, Müslüm Gürses
🕊️
XX
16 Ocak 2022 / Şırnak
Asena Eyşan Boduroğlu, Ağzından
Akıl oyunlarıyla dolu bir dünyada, vatan uğruna attığım her adımın ardında bir iz bırakıyorum. Kaybettiğim dostların, geçtiğim yolların, içimde büyüyen pişmanlıkların izleri ama sevgi, bir asker için en zayıf nokta değil midir? Kalbime düşen her his, zihnimde bir savaşı tetikliyor.
Düşmek.
Bedenle yere değil, ruhla karanlığa çakılmak.
Bu savaşta düşmek bir seçenek değil, bir zorunluluk. Çünkü ayağa kalkmanın değerini bilmeden, vatan uğruna savaşmanın anlamını kavrayamazsınız.
Bugün, adımlarımın beni nereye götürdüğünü bilmiyorum ama aklım, sevgiyle çelişen her hissi dizginlemek için tetikte. Hâlâ savaş alanındayım ama bu kez düşman, dışarıda değil hemen ensemizde.
Güvercin Timi'nden tut Alparslan albaya, herkes odama girip çıkıyordu. Kalbimin beş santim yanına girip orada kalmış kurşunla nasıl hayatta tutunduğumu görmeye geliyorlardı. Çıkan başka bir timin geçmiş olsun sözlerinden sonra hiç yanımdan ayrılmayan Mete'ye bıkkınlıkla baktım.
"Hani bugün çıkıyordum ben?"
Mete, gülümseyerek yanımızdaki masada oturan Ümit'e baktığında Ümit, ayağa kalktı ve sargı dolu bir poşeti Mete'ye verdi.
"İki günde bir pansumanlarını değiştir. Bir hafta sonra, ayın 26'sında gelip dikişleri aldırın." dedi ve yerine geri oturdu. Mete, kalkmam için elini uzattığında elini tuttum ve ayaklarımı aşağıya sarkıttım. Yatakta yatmaktan götüm uyuşmuştu. Çaktırmadan kıymetlimi okşadım ve yüzümü buruşturdum. Birlikte odadan çıktığımızda elindeki küçük sırt çantasıyla Cemile ve Osman bekliyordu.
"Züğürt, nerede?" diye sorduğumda Osman, kenara çekildi.
"Sizi Mete eve bırakacak. Bende Züğürt'ü alıp geleceğim."
Kafamı salladığımda Mete ve Cemile koluma girdiler ve yürümem için eşlik etmeye başladılar.
"Ya gören de ayağımda sıkıntı olduğunu sanacak. Niye koluma giriyorsunuz?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜVERCİN
ActionAsker konulu bir kitaptır, kişiler ve kurumlar tamamen hayal ürünüdür. Ruh, insanın dipsiz bir kuyusudur. Sen ruhunda dolaştığını sanırsın ama onun ne kadar derin olduğunun hiçbir zaman farkına varamazsın. Ta ki biri çıkıp orayı talan edene kadar. "...