XXXIV - AKREP VE YELKOVAN

22 1 0
                                    

Helüü, yine ve yeniden ben geldim. Oy ve yorum yapmayı lütfen unutmayın. Bomba bir bölüm okuyacağız. Hazırsanız, keyifli okumalaaar...

 Hazırsanız, keyifli okumalaaar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm Şarkıları;

Royalty, Egzod (Slowed)

Искупление, Ooes

Goth (Slowed & Reverb)

Can Dostum, Emir Can İğrek

Can Dostum, Emir Can İğrek

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🕊️

XXXIV

-

Her yara izi, bir hikâye anlatır.

Her biri ayrı bir meydan muharebesi, her biri başka bir yenilmezlik iddiasıdır.

Yüreğini açık eden her yiğit, en savunmasız yerinden darbe alır.

O yüzden aslanı kuyruğundan değil, yüreğinden vururlar.

Denizin sesi, geçmişten gelen bir ağıt gibi kulağıma doluyordu. Dalgaların her vuruşunda, sanki unutmaya çalıştığım anılar zihnime çarpıp geri çekiliyordu. Sahilin serin kumları ayaklarımı her adımda biraz daha içine alırken, içimde bir yük ağırlaşıyordu.

Birden gözlerim bir şeyde takılı kaldı. Bir ışık, dalgaların arasından bana ulaştı. Öylesine bir yansıma olamazdı bu. Kalbimde bir sıkışma hissettim. Dalgaların nazikçe kıyıya bıraktığı o küçük nesneye doğru eğildim.

Islak kumların içinden bir madalyon çıkardım. Elime aldığım anda soğukluğu iliklerime kadar işledi. Güvercin kanatları... Madalyonun yüzeyinde işlenmiş o zarif desenler, her şeyi anlatıyordu. Ama ne kadar güzel olursa olsun, üzerindeki kan lekeleri tüm ihtişamını gölgede bırakıyordu.

Madalyonu işaret parmağıma yasladığım başparmağının üzerine koydum. Baş parmağımı işaret parmağımdan sürükleyerek, madalyonu havaya doğru uçurdum.

GÜVERCİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin