25 Ağustos 2024
Dinle Beni Bi', Yüzyüzeyken Konuşuruz
Oy ve yorumlarınızı lütfen eksik etmeyin, keyifli okumalar.💃
🕊️
13 Eylül 2018 / Başkale, Van
Karanlık, puslu bir geceyi koynunda büyütmeye ant içmişti. Kurak ve sert toprak ellerimi koyduğum yerde dağılıyor ve asla yardımcı olmuyordu. Soğuk rüzgar uğuldayarak bir tokat misali yüzüme çarpıyordu.
"Güvercin 1, durum nedir?"
Telsizin bağlı olduğu kulaklıktan ses yükselirken derin bir nefes aldım ve başımı sağıma doğru eğdim.
"Hâlâ bir hareketlilik yok. Benden komut bekleyin."
Telsizdeki kuvvetli hışırtı kulağımı dürttüğünde dişlerimi sıktım.
"Kimin telsizi o?" dedi hışırtıların arasında, Osman. Rüzgar sesi devam ederken dilimi dişlerimin arkasında gezdirdim. Birkaç saniye sonra ses yavaşladı ve Kubilay'ın sesi meydana çıktı.
"Yüzüm gerildi komutanım. Burası çok rüzgarlı."
Sinirle kafamı yeniden sağa eğdim.
"Güvercin 2; bana döndüğümüzde hatırlat, Güvercin 5'in üç numara saçlarından battaniye yapacağım."
Kubilay'ın telsizinden yine hışırtı geldi. "Ama komutanım."
Karşımdaki araziye iki araç yaklaştığında hızla kaskımdaki dörtlü dürbünü indirdim.
"Güvercin, geldiler. Kimse başına buyruk iş yapmasın. Bu fırsatı elimizden kaçıramayız."
Arazideki iki araçtan iri yarı korumalar çıkarken pustuğum yerden yavaşça yükseldim. Gözümdeki dürbünü yukarıya ittirip tüfeğin merceğine baktım. Soldaki araçtan beklediğim kişi çıkarken dudağımın kenarı çarpıkça eğildi. İşaret parmağımı tetiğe bastırdığımda dağda silahın sesi yankılandı. Eş zamanlı olarak adam yere yığıldı.
"Şimdi!"
Telsizdeki seslere kulak aldırmadan önümde, önceden açtığım toprakta kayarak aşağıya doğru inmeye başladım.
"Bizi buldular, lanet olsun!"
Silah sesleri birbirine karışıyor ve arazi daha da kalabalıklaşıyordu.
"Silah sesini duyan geliyor amına koyayım!"
Osman'ın peşinden gülerek önümden geçen Kubilay'ı gördüm.
"Gelsin leşler, ölsün keşler."
Koşar adım aracın arkasına pustuğumda, Kubilay sertçe arabaya çarptı ve sırtım salladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜVERCİN
AzioneAsker konulu bir kitaptır, kişiler ve kurumlar tamamen hayal ürünüdür. Ruh, insanın dipsiz bir kuyusudur. Sen ruhunda dolaştığını sanırsın ama onun ne kadar derin olduğunun hiçbir zaman farkına varamazsın. Ta ki biri çıkıp orayı talan edene kadar. "...