Sizleri bölümle baş başa bırakıyorum. Ölmez sağ kalırsanız, aşağıda buluşuruz.
Oy ve yorumlarınızı lütfen eksik etmeyin, keyifli okumalar.
Bölüm Şarkısı;
Bir Ay Doğar İlk Akşamdan Geceden, Cengiz Özkan
Sırr-ı Müphem: Belirsiz, net olmayan sır.
🕊️
XVIII
13 Kasım 1994 / Sırr-ı Müphem
Her cümlenin bir ağırlığı, her eylemin ise bir sonucu vardır. Kapalı bir kapının arkasında konuşulmuş sözler, günü geldiğinde kulaklara fısıldanmak için sabırsızdır fakat bazı düşünceler, bunun saklı kalması için elinden geleni yapar.
İdlib'de, pusuda bekleyen askerlerin her biri aldıkları isimlerle hazır ola geçmişlerdi. İçlerinden biri elindeki kâğıdı sıktığında avucundaki yazılar zihnine kazındı. Çakmak bakışları dağın arkasındaki üsse çevrildiğinde, avcunda buruşturduğu kâğıdı ön cebine koydu.
"Vakit geldi, yola çıkalım."
Gecenin izbeliğine karışan sesiyle askerler ayaklandı ve tek sıra halinde yürümeye başladılar. Ufukta, dağların üzerine süzen üs ışıklarıyla ağırlaştılar ve büyük bir taşın arkasında beklemeye başladılar.
"İkinci, sen Dördüncü ile arka kapıya git."
"Anlaşıldı."
Sert bakışlarıyla kaskındaki dürbünü indirdi ve arkaya gönderdiği askerleri izledi. Gözden kaybolduklarında kulağındaki telsiz kulaklıkta bir ses yükseldi.
"Burada işler karışık, hepsi birbirine silah doğrulttu."
Duyduğu cümle ile gözlerinin önündeki dürbünü yukarıya kaldırdı.
"Bırakalım komutanım, birbirlerini gebertsinler." diye bir ses işitti sol yanından. Gözleri ahenkli bir yavaşlıkta solunu buldu.
"Bu millet, vatana ihanet edenlerin yüzünü görmek ister." dedi ve elini havaya kaldırıp öne eğdi. Hızla silahını kavrayıp yürümeye başladı. Adımları ardışık olarak birbirini takip ediyor, taş bile ayaklarının altında kırılıp parçalanıyordu. Kuru çöllere su getiren adam, bugün ilk defa ölüm getirecekti.
"Birinci ve Üçüncü, arka kapıya destek çık. Beşinci ve Altıncı sol pencere, Yedinci ve Sekizinci sağ pencere yerleş. Ana kapı benim." diye söylenip hızla kapıyı sessizce açtı. Herkes bir anda içeriye dalıp koridor köşelerine pustuğunda kafasını sola eğdi. Kalabalık kişilerin arasında ona anlatılan adamlar vardı. Bir anlığına arkalarında duran ekranı fark etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜVERCİN
ActionAsker konulu bir kitaptır, kişiler ve kurumlar tamamen hayal ürünüdür. Ruh, insanın dipsiz bir kuyusudur. Sen ruhunda dolaştığını sanırsın ama onun ne kadar derin olduğunun hiçbir zaman farkına varamazsın. Ta ki biri çıkıp orayı talan edene kadar. "...