10

782 96 50
                                    

"Bizi açık açık anladığınız düşünürüm, biz öyle kavga etmeyi seven insanlar değilizdir" dedi Hamza.

"Si, evet"

"Yani bu ite uyup buraya geldiniz payınıza düşeni de aldınız ortada bizlik bir durum yok, anladın?"

"Si anladım" dedi İtalyan adam tekrar.

"Bundan sonra öyle her aklınıza estiği gibi bu kahvehaneyi basmaya kalkmayacaksınız. Yoksa ne yaparız gördünüz. Haydi daha fazla aramızda husumet çıkmasın, ki bizde istemeyiz bunu. Tamam mıdır?"

"Si"

"Bende seni si-öhm haydi hepiniz öpüşün barışın"

Yapılı bir Rum adamını tutan Şahin adamın ensesine vurarak öpmesi için elini uzattı.
Öbürleride aynı şekilde tuttukları adamları sert bir şekilde bıraktılar.

Tito denen adam yani Ustura Kemal'den ölesiye nefret eden bu adam bugün bütün yakınlarını toplamış, öyle iki üç adamda değil, intikamını almak için kahvehaneyi basmıştı.
Fakat Kemal ve onun gibi beş kabadayı, öbür arkadaşlarını bile araya karıştırmadan bıçak ve sopalarla gelen bu adamların pestilini çıkartmıştı.

"Ağh kolumu kirilirken bu kadar acimadi" dedi Tito dişlerini sıkarak.

"Sende ne hamam oğlanı çıktın bre! Sızlanmayı kes yoksa öbür kolunu da kıracağım" dedi Kemal, adamın kolunu sararken. Aslında bu sefer haketmişti Tito ama Kemal geçmişte neredeyse bu adamı istemeyerek de olsa öldüreceği için bu seferde dayak konusunda biraz daha fazla ileri gittiği için şimdi bu adama yardım ediyordu.

"Ne kadar delikanlı adamlar olduğumuzu gördün mü he? Kendi açtığımız yarayı da kendimiz sarmasını biliriz evelallah"
Şahin'in bu sözleriyle Kemal de dahil, kahvehanedeki diğer adamlarda onunla beraber gülmeye başladılar.

Nihayet Ustura Kemal işini bitirdikten sonra Tito'nun kafasına vurarak yerinden kalkmış onu göndermeden öncede son bir söz söylemeyi ihmal etmemişti.
"Bu seferlik sineye çektim amma bir daha böyle bir halt yemeye kalkarsan kolunla beraber kafanıda kırarım ona göre"

Tito yutkunarak diğer arkadaşlarını da alıp oradan uzaklaştı. Elbette bir daha böyle bir şey yapmaya kalkamazdı.

"Kemal, sen bu Ramiz Beyin davetine gidecek misin bu akşam?" Diye sordu Şahin onun yanına oturarak.

"Evet" dedi Ustura çünkü orada görülecek bir hesabı vardı.

"Yalnız bu böyle bizim kahvehanedeki yaptığımız eğlencelere benzememiş Kemal. Epey lüks olacakmış, eh seninde buna ayak uydurma gerekecek"

"Bilirim, hazırlığımı da ona göre yaptım zaten"
Elindeki tespihi çevirirken kısık gözlerle bardağına bakıyordu Kemal. O eğlencede onu bekleyen biri vardı, Bennet.
Bu adamın yediği haltlar saymakla bitmezdi ama yüksek zümreden olduğu için kolay kolay kimse bu soylu adama bir şey yapamıyordu.

Ustura Kemal ise bu adamı hapse girmeden önce öğrenmişti. Eğer hapse girmemiş olsaydı bu adamdan sonra mutlaka girerdi.
İlk başta onun ismini mahallede yaşayan Rum güzeli Angeli'den öğrenmişti.
Angeli yanıktı Kemal'e ama adam kadınlardan hoşlanmıyordu.

Bir gün nasıl olduysa oldu bu Bennat'ın bahsi geçince genç kız onun yanında hizmetçilik yaptığı sırada bu adamın kendisine tecavüz ettiğini söylemişti ki bu zaten doğruydu. Sadece o değil başka kızlarda onun bu iğrenç hareketine maruz kalmıştı. Ayrıca elalemi dolandırmaktan tut tefeciliğe kadar yapmadığı şey yoktu.

KABADAYI BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin