"Nişanlın demek?"Bunu derken sanki hayal görüyormuş gibi baktı bana Osman daha sonra ise nefretle yanımdaki adama yöneltti bakışlarını.
Kemal de aynı şekilde tiksintiyle bakıyordu ona.
"Seni davet etmedik diye mi husumet çıkarıyorsun yoksa?" dedi Kemal alaylı bir şekilde.
"K-Kemal, gidelim"
"Dur biraz gül yüzlüm ilk önce bu itbaşının derdini giderelim"
Umursamaz bir şekilde gülerek yanındaki adamlara döndü Seyrekbasan Osman.
"Duydunuz mu? Ustura Kemal bizim işimizi görecekmiş" tekrar bize doğru
dönerek "Gösterelim o zaman" dedi.Kemal beni nazikçe geri iterken ben ona hem gözlerimle hem de sesimle
yalvararak "Kemal lütfen, gidelim" dedim.Baş parmağıyla çenemi biraz okşayıp konuştu "Merak etme güzelim birazdan gideceğiz"
Ceketini omuzlarından iterken gömleğinin kollarını iliklemeye başladı.
İlk hamle öndeki uzun boylu adamdan geldi. O tam yumruk atacakken Kemal
hemen eğilip bu hareketten kurtuldu ve adamın yüzüne çok sert bir tokat attı.
Onun tokatlarının meşhur olduğunu biliyordum ama bir adamı bayıltacak kadar güçlü olduğunu kendi gözlerimle gördükten sonra 'Tanrım nasıl bir adamla evleniyorum ben?" Diye sorgulamadan edemedim.Neden şuan bende bir şeyler yapmıyordum hiç değilse bir zaptiye çağırabilirdim.
Ama eğer böyle bir şey yaparsam Kemal için bu affedilir bir şey olmazdı."Eeyt be Ustura Kemal! Bütün bu itler sadece senin mi?" Direkt sesin geldiği
tarafa döndüm.Delibaş Şahin'i gördüğüme bu kadar sevineceğimi bilemezdim.
Siyah ceketini çıkartarak bir kenara atıp Kemal'in yanına geldi ve Seyrekbasan Osman'a hitaben konuştu.
"Senin ifadeni birazdan göreceğim Osman lakin önce söyle bakayım Karayel nasıl?""Sanane lan ondan?" dedi Osman dişlerini sıkarak.
Şahin hiç oralı olmadan biraz ilerisindeki adama hızla yaklaşıp iyi bir yumruk attı.
Öte yandan Osman öbürlerinden biraz daha geride durmuş elleri ceplerinde,
rahat bir şekilde önündeki kavgayı izliyordu.Şaşırdığımı itiraf etmeliyim ki bu iki adam kısa denebilecek biri sürede
kendilerinin beş katı kadar fazla olan bu adamların pestilini çıkarmıştı. Şahin son olarak elinde kalan bir adamla dövüşürken Kemal de Osman'a atıldı.
Osman ilk vuruştan kurtuldu ama ikincisinden kaçamadı. Ağzındaki kanı tükürürken o da tekme atmaya çalıştı ama başaramadı Kemal onu yakalarında kavradığı gibi başını sertçe onun yüzüne geçirdi.Daha da üzerine gidecekken koşarak yanına gelip durdurdum onu.
"Yeter artık Kemal! lütfen"
Bana bakınca yüzündeki öfke bir anlığına da olsa geçmişti. Derin bir nefes verip başıyla onayladı beni.
Daha sonra da Şahinin yanına giderek birkaç şey söyledi ve tekrar bana doğru gelip elimi tuttu."Eve gitmek istiyorum" dedim.
Bugün daha fazla macera yaşamak istemiyordum. Her ne kadar bu Kemal için sıradan olsa da ben kavga işlerinden hiç mi hiç hoşlanmayan biriydim. O adamlarla beraber boğuşurken benim köşede neler yaşadığımı sadece yine ben bilebilirdim."Sen nasıl istersen güzelim" dedi ve bir araba çağırdı bizim için.
Nihayet eve vardığımızda bizi karşılayan Neriman oldu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KABADAYI BxB
Historical FictionAnnesinin ölümünden sonra hiçkimsesi ve kalacak bir yeri olmayan Matteo kendisine evini açan temiz kalpli Gülnihal Hanım'ın teklifini kabul eder bu sayede de hem onların evinde kalır hemde ev işlerini görür. Fakat Gülnihal Hanım aynı zamanda İstanbu...