17.

3.2K 332 95
                                    


"Hapşuu!"

"Aman oğlum, ben sana çıkarken sıkı sıkı giyin demedim mi?"
Dedi Gülnihal Hanım ayıplayıcı bir sesle.

Bir şey diyemeyip öksürdüm. O günkü olaydan sonra grip olmuştum ve daha da kötüsü birde âdetimin ilk günüydü.
Kısacası per perişandım.

"Öhhö- öhö" bugün hiçbir işe de yardımcı olamamış hep yatmıştım. Daha biraz öncede hekim gitmişti, birde bu masrafa sokmuştum onları. O yüzdende kendimi mahçup hissediyordum.

"Ah zavallı Matteo, halini o kadar iyi anlıyorum ki"
Neriman yanımda oturmuş elinde de kitapları vardı. Darülelhana gitmek için hazırlanmıştı ama bir türlü kopamıyordu yanımdan.

"Hadi Neriman-öhhö geç kalacaksın" dedim.

Neriman saatini kontrol edip omuzlarını silkti onunda pek gidesi yok gibiydi ama ısrarlarım ve annesinin uyarılarıyla gitmek mecburiyetinde kaldı.

"Gelirken istediğin bir şey var mı Matteo?"

"Yok Neriman. Sağol"

O gittikten sonra Sabire ablada bana yemek getirmişti.
"Ne yapıyorsun Sabire abla? Ben yerim, zaten onca işin gücün arasında birde benimle uğraşıyorsun"

"Hele küçük pisinin ettiği lafa bak! Hadi bunların hepsi bitecek bak sonra bozuşuruz ona göre"

Onun bu uyarılarını başımla onaylayarak güldüm. Daha doğrusu gülmeye çalıştım öksürüklerimin arasından.

~

"Nereye Kemal daha yeni oturduk!" dedi Şahin ayaklanan arkadaşına hitaben.

"Gitmem icap eder siz bensiz devam edin"

"Eğlence hiç sensiz olur mu be Kemal"
Bu sefer konuşan Hamza'ydı.

Kahvehanede kendilerince güzel yemekli çalgılı bir eğlence düzenleyeceklerdi.
Tabi bu gibi organizeleri ancak hali vakti yerinde semtin saygıdeğer Kabadayıları yapardı. Onlar kendi yaptıkları bu eğlencede hiç kimsenin elini cebine attırmaz bütün masraflar neyse kendileri karşılardı.

Şahin, Ustura Kemal, Hamza hepside hem saygı hemde para konusunda sıkıntı çekmedikleri için sık sık böyle kendi aralarında eğlenceler düzenlettirirlerdi.

"Bu seferkini bensiz idare edin. Benim daha mühim işlerim vardır, haydi Allah'a emanet"

Eve gitmeden önce eczaneye uğrayarak Metteo'nun ilaçlarını daha sonrada manava ve bakkala giderek ihtiyaç olunabilecek her şeyi almıştı Kemal.

Şimdi sevdiceği hasta yatağında yatarken o nasıl eğlencelere katılabilirdi ki?

"Oğlum erken gelmişsin?" dedi Gülnihal Hanım.

"Öyle validem. Metteo'nun ilaçlarını getirdim"

İhtiyar kadın oğlunun bu hareketiyle pek bir memnun olarak meseleyi hemen anlamıştı.
"Ah ne iyi ettin. Bende doktorun tavsiye ettiği çorbayı şimdi hazırlatmıştım. Sen ilaçlarını götürüp içirti ver oğlana. Sabire de çorbayla ilgilensin"

Ustura Kemal aldıkları dışındakileri mutfağa bıraktıktan sonra merdivenlere yönelerek bir üst kata çıktı.

Oğlanın Odasından içeri girdiği zaman Matteo gördüğü adamla beraber hemen toparlanmaya kalkıştı.
Onun bu saatte ne işi vardı ki evde?

Adam oğlana doğru yaklaşarak aldıklarını bir kenara bıraktı.

Yorgun gözüküyordu çocuğun yüzü, gripten olacak hem burnu hemde kulakları kızarmış ona bambaşka bir tatlılık vermişti.
Kemal derin bir nefes vererek ilaç paketlerine uzandı Matteo ise şaşırmış bir halde kendisini izliyordu.

KABADAYI BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin