32.Bölüm: "Kıyamadım. Çok güzel gözüküyordunuz."

383 52 51
                                    

(Oy vermeyi unutmayalım lütfen ey cemaat. Emeğe saygı.)

GÖKÇE ASLANSOY

"Göççe!"

"Aşkım." Ciro'yu kucağıma alıp tombul yanaklarını öptüm.

"Naber lan?" Barış gelip Ciro'nun saçlarını karıştırdığında Ciro da onun elini itmişti. "Kerata çok büyüdü ya."

"Aha yine gelmiş bizim bebe." Kerem de elinde çayla yanımıza gelip Ciro'nun yanağını sıkmıştı.

"Ay ben gideyim de şimdi sizi yine çekerler paylaşırlar falan. Aile fotosunu bozmayayım." Barış sırıtarak giderken biz de arkasından gülmüştük.

"Sabah annem aradı. Sana çok selamı var. Özledim ballı katmerimi getir bana diyor."

"Aleykümselam. Ben de onu çok özledim ya. Bir ara gidelim ziyarete."

"Tamam güzelim." Kerem yanağımı öpüp çayını içerken Ciro sert bir şekilde Kerem'n eline vurunca sıcak çay Kerem'in yüzüne ve üstüne dökülmüştü. "Ağzına sıçayım! Yandım!"

"Kerem!" Ciro'yu yere indirip Kerem'e döndüm. "Üstünü çıkar." Kerem dediklerimi duymuyor gibi eliyle yüzüne hava yaparken ben de tişörtünü tutup çıkardım.

"Yandım anasını satayım."

"Su tutmak lazım." Etrafıma bakınınca masanın üstündeki suları fark ettim. Bir tanesini alıp elime döktüm ve Kerem'in göğsünü ovdum. "Acıyor mu çok?"

"Biraz daha geçti. Ama hala acıyor. Boynuma da sürsene." Hem boynunu hem de göğsünü ovarken yüzüme patlayan flaşla gözlerimi kapattım. Tekrar açtığımda karşımda Yunus ve Barış'ı gördüm.

"Tüh ya. Yine flaşı açık unutmuşum."

"Ne yapıyorsunuz oğlum siz?"

"Asıl siz ne yapıyorsunuz? Tesisin ortasında soymuşsun kardeşimi elliyorsun. Sahipsiz mi sandın lan bu çocuğu?"

"Ne? Ne saçmalıyorsun be gerizekalı?"

"Haliniz diyor, çok artı on sekiz duruyor." Yunus'un söylediğiyle Kerem ile birbirimize baktık. Durumu fark edince elimdeki su şişesini Kerem'e verip ondan uzaklaştım.

"Ya onu mu düşündük Allah aşkına? Haşlandı çocuk bildiğin."

"He ya. Ciro elime bir vurdu çay üs- Bir dakika. Nerede lan o veled?" Kerem etrafına bakındığında Ciro da benim ayağıma tutunup arkasına saklanmıştı. "Ulan kimse görmeden ısırsam mı ne yapsam? Haşladı beni bebe." Eğilerek Ciro'nun ellerini tuttum.

"Niye Kerem abiye vurdun aşkım? Bak canı çok yandı." Omuz silkti.

"Keyem, Göççe'yi ödtü!" Ben dediğiyle gülerken Kerem de sabır çekmişti. Barış ve Yunus ise bize gülmekle meşguldü.

"Kızı bulduğun her yerde öpersen böyle olur. Kuduruk göt." Kerem, Barış'a vurmak için hareketlendiğinde Barış koşarak kaçmıştı. Yunus da Ciro'yu kucağına almıştı.

"Gel biz babaya gidelim." İkisi gidince Kerem ile başbaşa kalmıştık. Ona baktıkça gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırıyordum.

"Gülme."

"Gülmüyorum."

"Gülüyorsun."

Ufaklık | Kerem AktürkoğluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin