Bölüm 27 : İyi Değilsin!

1K 62 51
                                    

VAY CANINA NE KADAR GEÇ YAZDIM WUHUUUU CİDDEN ÖZÜR DİLERİM FİNALE AZ MI KALMIŞŞŞ KALMIŞ MI BİLEMEDİM GALİBA KALMIŞ AGSGSH NEYSE BÖLÜM FOTOSUNU NASIL İSTERSENİZ ÖYLE DÜŞÜNÜN ÇÜNKÜ YAKINLAŞMALI SAHNE BOL BEYBİLERİM VİDEOYA BAYILDIM SUMMERTİME SADNESS İN COVERI ÇOCUK EŞİTTİR AŞK TAMAM HEPİNİZİ ÇOK SEVİYORUM SAKIN UNUTMAYIN İNTİKAMCILAR HAYDİN VOTEYİ COŞTURUN ÖPTÜMM İYİ OKUMALAR😘😘📖✏️

Not: Bu hikayeme geldiyseniz diğer hikayelerim olan Bir Sen Olsan ve İz e de şans vermeniz dileğiyle, mutlu günler dilerim...

💥💥💥💥💥💥💥💥💥
Bazen ellerinden kayıp giden şeyin değeri sonradan artar ya...
Mesela elmasının diğer malları satın alma gücü vardır , bu yüzden insanlar için fazla değerlidir. Zenginlere göre ne kadar pahalı eşyan varsa o kadar harikasındır!

Peki şimdi suyu örnek alalım! Su elmastan daha ucuzdur ama göründüğünden daha değerlidir. Yani su bitse ölebilirsin ama elmasın bitse ya da tüm zenginliğin bitse de yine bir şekilde ayağa kalkarsın!

Şu an elimde hiç su kalmamış, ölümün kıyısındaymışcasına yorgunum! Başından beri güvenden bahseden bir insandım ama bu konuda çok fazla tekme yedim. En son tekme kalbimin üstüne isabet ettiğinde belki de su gören çiçek gibi canlanacakken toprağı alınan çiçek gibi bir anda ölmüştüm! Yaşayan ölü terimi zombilere söylenirdi, peki ben şu an neyim?

Elimin üst kısmını incelemeye başladım... Kısa tırnaklarımı, uzun ve ince parmaklarımı takip etti önce gözlerim... Sonra tam kemiklerin üstündeki kan lekelerine odaklandım. Eskiden kan tutardı beni...

Annem bu yüzden kafamı yukarı kaldırıp kanayan yaraya bakmamı sağlayıp hemen yarayı kapatırdı.

Annem... Gerçek sandığım... Sonra öldüğünü sandığımda vicdan azabı çektiğim... Bu hikayedeki en kirli insanı söyleyemezdim belki ama en masumun olmadığını söyleyebilirdim! Bu hikayede masum yoktu. Ben bile masum değildim artık! Ama belki de lekeler içindeki en silik olandım. Belki unutulan ya da terk edilen...

Yanıma oturan kişiyle elimdeki bakışlarım ona döndü.

"İyi misin?"

Ruhsuzca gülümsedim. Vay canına, benimle ilgilenen biri var, büyük olay!

"Masalların sonunda hep iyiler kazanırdı ya Faruk, hani annelerimiz bize öyle söylerdi..."

O da gülümsedi ama gerçek bir gülümsemeydi benim aksime...

"Hatta insanlar bu yüzden hep iyilerin kazanacağını düşünür! Ama bilmiyorlarki o masallardaki iyi son bile aslında yeteri kadar iyi değil!"

Kafası karışmışçasına yüzüme bakmaya başladı. Bende üstünde kurumuş kan lekeleri olan ellerimle oynamayı bırakıp birbirine kenetledim ve bakışlarımı gökyüzüne çevirdim.

"Hiç düşündün mü Faruk... Mesela ben hep şeyi düşünürdüm... Bu Sindirella camdan ayakkabıyı giydiğinde prensle evleniyordu ve masalın sonunda 'sonsuza kadar mutlu yaşadılar' diyordu. Ama bize sonu söylemiyorlardı. Belki de Sindirella yaşlandığında Prens onu eskisi kadar beğenmiyordu. Belki onu aldatmıştı ya da onu terk etmişti! Kovmuşta olabilir..."

Sözüm Faruk'un kahkahası ile kesildi. Bende kıkırdadım. Bugün cidden gariptim. Biraz önce bir adamı öldüresiye dövmeme rağmen şu an lanet olası Sindirella'nın hayatının lanet olası bir sonla bitmiş olmasını diliyordum içten içe...

Kimi kandırıyoruz ki mutlu son olmazdı!
Faruk elini omzuma koydu, kahkahası kesildiğinde...

"Onu bunu bilmiyorum Kayla ama ellerini yıkasak iyi olur. Bilirsin kan köpekbalıklarını çeker!"

İNTİKAM    SÖZÜ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin