Bölüm 29 : Aşk Yakar... İntikam Küle Dönüştürür...

1.1K 61 27
                                    

SÖZ VERDİĞİM ÜZERE BUGÜN PATLAŞACAĞIM İKİ BÖLÜMDEN BİRİNCİSİ CİDDİ ANLAMDA ZEVK ALARAK YAZIYORUM BU BÖLÜMÜ UMARIM HERKES BENİM GİBİ ZEVK ALARAK OKUR MULTİDEKİ ARKADAŞ HASTA OLMADAN ÖNCE TAM HAYALİME UYGUN OLAN KAYLA VİDEODA BU ARALAR ÇOK DİNLEDİĞİM BİR COVER... OY VE YORUMLARI UNUTMAYIP UNUTTURMAYALIM HEPİNİZİ KOCAMAN ÖPÜP BÖLÜMÜMÜ YAZIYORUMMM İTHAFIM asliersoy99  TAM SENLİK BİR BÖLÜM OLDU BAŞLANGIÇ OLARAK İYİ OKUMALAR İNTİKAMCILARR😍😘😘❤️📖✏️✏️

Not: Bu hikayeme geldiyseniz diğer hikayelerim olan Bir Sen Olsan ve İz e de şans vermeniz dileğiyle, mutlu günler dilerim...

💥💥💥💥💥💥💥💥💥💥
Önümdeki özenle hazırlanan kahvaltı tabağına bakmaya devam ettim. İnatla yemiyordum... Çünkü; yersem kusardım ve ben kusmaktan ölesiye nefret ederdim.

"Tabakla bakışman bittiyse yemeye başlayabilirsin Kızıl!"

Sinirle bakışlarımı karşımda bana ciddiyetle bakan mavilere çevirdim.

"Neden konuşmuyorsun Ateş... Konuşta bende gideyim artık!"

Sinirle ofladı ve önündeki kahvaltılıkları yemeye devam etti. Madem bana eziyet edecekti içini mi rahatlatmaya çalışıyordu, anlamıyorum...
Oturduğum sandalyeyi ittirerek ayağa kalktım.

"Otur ve bir şeyler ye Kayla!"

Onu takmadan mutfağın içinde ilerlemeye devam ettim. Beni bilmediğim bir dağ evine zorla getirmişti. Neymiş 'onu dinleyecekmişim!'
Hayır, bana sordun mu? Belki dinlemek istemiyorum!
Zaten herkes benim hakkımda karar verme yetkisine sahipti... Ben hariç!

"Kayla!"

Sinirle kafamı Ateş'e çevirip iki elimide havada şiddetle salladım.

"Lanet olsun şu çeneni kapa artık!"

Bana şaşkınlıkla baktığını görünce yüksek çıkan sesimden utandım ve mırıldanarak cevap verdim.

"Su içicem..."

Elimi dolabın içinde dolaştırıp bir bardak aldım ve tezgahın üstündeki sürahiden suyu doldurdum. Bugün yine yağmur yağıyordu ve ben nedensizce hem gergin hemde mutluydum. Bu iki anlamsız duyguyu aynı anda nasıl hissedebiliyorum... hiçbir fikrim yok! Sadece bazen Ateş'in yanındayken duygularımın bir kısmı maskenin altından firar ediyordu nedensizce... Cama vuran yağmur damlalarını izlerken yüksekte olan tezgaha zıplayarak oturdum.

Bir yandan boşta kalan bacaklarımı sallarken bir yandan da elimdeki sudan içmeye başladım... Bardak boşalınca tezgahın üzerinde ittirip kendimden uzaklaştırdım.
Uzun bir süredir yaptığım en ufak hareketi bile dikkatle izleyen Ateş'e kaşlarımı kaldırarak baktım ve karşılığında büyük bir gülümseme kazandım.

Guruldayan karnımı duyunca sırıtarak tezgahtan atladım ve eski yerime geçip umursamazca tabaktaki yiyecekleri hızlıca yemeye başladım. En sonunda önümdeki yiyecekler bitince elimi ağzıma kapatıp esnedim. En son Aresle yaptığımız sohbet beni çok yormuştu. Ecrinden de hiçbir şey öğrenememenin mutsuzluğu üzerimde büyük bir baskı oluşturuyordu.

Elimi yanağıma yaslayıp önümdeki boş tabağa odaklanıp Ecrinle bir daha nasıl konuşabileceğimi düşünmeye başladım. Birçok cevap onda gizliydi. Artık benim için çıkış yolu yoktu! Sadece kafamda oluşan taslaktaki planı uygulamalıydım. En az zararı görecekler ya da en çok zararı görecekler... Bir intikam sözüm vardı... Boş mezarlara yemin etmiştim belki... ama ben fark etmeden kendime etmiştim o yemini...

Belkide bu plan kusursuz değildi ve istediğim gibi işlemeyecekti... Belki istemeden birinin zarar görmesine sebep olacaktım... ya da ben zarar görecektim!
Ama bildiğim tek şey Kayla Akaydın her şekilde verdiği sözü tutardı!

İNTİKAM    SÖZÜ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin