Olaysız sorunsuz fıstık gibi bölüm. İçiniz rahat okuyun.
Yorum yapıp oy vermeyi unutmayınn keyifli okumalar ❤️
***
08.02.2025
"Yusufi sence ben sarı gül müyüm papatya mı?"
Yusuf, belinden tuttuğu çocuğu sürükleyerek asansöre götürürken düşmemek için zor duruyordu. Kendi bedenini bile şu an zor taşırken bir de Oğuz'u yürütmek hiç kolay değildi.
"Sarı gül."
"Yusuf sence benimde bir gün sevgilim olur mu?"
"Olur tabii."
"Hmm sence nasıl bir kız olur?"
"Ne bileyim Oğuz. Kız gibi bir kız olur işte." Üçüncü kata basmıştı ki nefes nefese durdu.
"Sarışın olmasın, kumral ya da esmer olsun." Gözlerini kısarak Yusuf'un yüzüne baktı. "Kuzenin falan varsa ayarlasana bana."
"Pek akrabam yok."
"Nasıl yok?" Dedi kaşlarını huysuzca çatarak. "Kürt'sün lan sen? Nasıl akraban yok amına koyayım? Senin bin tane kuzenin olmalı. Hatta içlerinden biriyle evlenmelisin."
Gözlerini devirdi Yusuf. "Aşiret dizilerindeki gibi bir hayatımız yok... Ayrıca hayatta evlenmem ben akrabamla."
"Halanın kızıyla da mı?" Dedi Oğuz ve yandan kollarını boynuna dolayıp yüzünü omuzuna yasladı. Ayakta durmakta zorlandığı için yapmıştı.
"Evet Oğuz. Halamın kızıyla da." Sarhoştu ve ağzına gelen ilk cevabı sunuyordu sarışına. Düşünmek tam bir işkenceydi şu anda.
"Hmm peki amcanın?" Gözlerini zor açık tutuyordu.
Esmer oğlan cevap vermedi. Bu sırada asansörün kapıları açıldığında Yusuf tekrardan Oğuz'un kolunu omuzuna aldı ve elini beline sarıp onu Ata'nın evinin kapısına kadar yürüttü. Oğuz'u getirecek en uygun yer burası gibiydi.
Oğuz parmaklarına doladığı Yusuf'un iki tutam saçıyla ciddi bir şekilde oynarken çatık kaşlarıyla "Saçın niye bu kadar siyah lan?" Diyerek çekti elindeki tutamı. "Boya kesin değil mi?"
"Çekmesene." Dedi Yusuf hafifçe Oğuz'un eline vurup.
"Ayy!" Diye bir ses çıkardı Oğuz elini çekip. Yusuf, çıkan sesle Oğuz'a garip bir bakış atınca Oğuz elini onun ağzına götürdü. "Öp."
Yusuf dişlerini çıkarıp ısırmak için bir hamle yaptığına gülerek çekti elini. "Ben de ısırayım mı lan seni." Diyerek bir anda doğruldu.
"Lan madem yürüyebiliyordun ben niye yaralı asker muamelesi yapıyorum iki saattir sana." Dedi Yusuf kaşlarını çatarak. Bu sırada kapıya vurmuştu. Saat gece geç saatlere geliyordu ve Ata uyuyor olmalıydı.
Yusuf kapının açılmasını beklerken Oğuz onu omuzlarından tuttu ve koluna dişlerini geçirdi. "Hassiktir!" Yusuf irkildiği için gücünü ayarlayamayıp onu itince zaten zor ayakta duran Oğuz sendeleyerek geriye doğru düştü. Yusuf onu tutmaya çalışsa bile becerememişti.
Yere kapaklanan Oğuz acıyla bağırdığı sırada kapı açılmıştı. Uykulu bir şekilde bakan Ata'nın gördüğü görüntü karşısında gözleri kocaman oldu.
Oğuz düştüğü yerden kafasını kaldırıp önce Yusuf'a sonra Ata'ya baktı. "Teen Wolf'u fazla kaçırınca erkekler."
"N'oluyor lan burada?" Dedi Ata bir anlığına karşısındaki görüntüye anlam veremeyip. "Sarhoş musun Oğuz sen? Yusuf sen işe gitmemiş miydin? Nereden buldunuz birbirinizi?"
