"Bu Adam Benim Kocam mı?"

"OHA!"

3 günün ardından harika bir yb'le karşınızdayım... Bölümleri ileri sarmaya karar verdim. Sınavlar falan bitiyor...

Bölüm şarkıları:

"Soner SARIKABADAYI-Unuttun mu beni?"

"Esin Iris- Kötü kötü şeyler"

2 Ay sonra Hazel'in Ağzından:

Gözlerimi yavaşça araladım. Öncelikle elimi komidine uzatıp susmak bilmeyen alarmı kapattım. Daha sonra üzerinde yattığım Egemen'in yanağına bir öpücük kondurup yataktan kalktım. Sıcaktan üstüme yapışmış mor sincaplı geceliğimi aşağı doğru çekiştirip banyoya girdim...

Bugün okulun son günüydü. Yaz tatili başlayacaktı. Aslında Egemen internetten de karnelerimize bakabildiğimiz için okula gitmek istemedi. Ama onu zorda olsa ikna ettim. Gidip son emeğimin karşılığını ellerimle almak istiyordum. Kısaca geçirdiğimiz 2 ay boyunca sınavlarla ve üniversite sınavıyla uğramıştık. Son sınavımıza da 2 hafta var. Ancak çalıştığım için ondan korkmuyorum. Her neyse Egemen'le çalışıp girdiğimiz sınavlardan ben en aşağı 80 alırken beyimiz de 50 aldı. Sonuçta başarıyla okulumuzu bitirdik...

Banyodaki işlerim bitince odamıza -Tamir edilmiş ve bizim için dekore edilmiş Egemen'in karanlık odasına- döndüm. Öncelikle ne giyeceğimize karar vermem gerekiyordu. Egemen'le bir anlaşma yaptım. Onun giydiklerini ben seçeceğim karşılığında da onun giymemi istemediği şeyleri giymeyeceğim... Uzun uğraşlar sonucu Egemen'e beyaz şort, kahverengi ayakkabı ve açık mavi bir gömlek , kendime koyu yeşil büzgülü etek, sade desenli gömlek ve kırmızı dolgu topuk ayakkabı çıkardım. Çantayı da Egemen'e soracaktım. Sebil Teyze dünden kahvaltıyı kendinin hazırlayacağını söylemişti. Yani bizim sadece hazırlanmamız gerekiyordu. Çıkardıklarımı bir kenara bırakıp Egemen'in yanına gittim.

"Sevgilim..." mırıldandım. Yüz üstü yatıyordu. Sırtına masaj yapmaya başladım.

"Mhhıhh?" gülümsüyordu. Yanağını öptüm.

"Hadi uyan bebeğim. Uyan kocişkomm." saçlarını karıştırdım.

"Mmhıhhhhh." beni zor kullanmaya mecbur bıraktı. İki dakika romantik kalamıyorduk. Dişlerimi bir vampir edasıyla en sert biçimde omuzlarına geçirdim. İnleyerek yataktan kalktı.

"Ahh... Sikeyim... Sikeyim..." tepinerek sırtını tutmaya başladı. "Hazeel. Sıçtım... Ahhhş... Ağzına..." kahkahalarala gülerek kıyafetlerimi kaptığım gibi banyoya girdim. Kapıyı kilitledikten sonra Egemen'in küfürlerini umursamadan soyunup yeni cicilerimi giyindim. Saçlarımı gece yıkamıştım ve sabaha kadar kabarmıştı. Bu yüzden modern bir topuz yaptım. Ayakkabılarımı da ayağıma geçirip banyo kapısını usulca açtım. Egemen ortalıkta görünmüyordu. Adımımın tekini attım ve odaya girdim. Bir adım daha. Bir adım daha...

"Aaaaah! Egemeen! Bırak benii!" Hayvanat Egemen beni belimden yakalayıp kendiyle birlikte koltuğa oturdu. Daha doğrusu o oturdu bende yüz üstü, yan bir şekilde dizlerine uzandırıldım.

"Sen sabah ne yaptın güzelim?" dedi eteğimi yukarı doğru çekerken. Eli tenimde geziyordu.

"Şaaap!" eliyle kalçama tokat atmıştı.

"Aaah! Özür di-dilerim." gözlerimden yaşlar akmaya başladı.

"Cıkcıkcık. Özürle olmaz. Bir daha yapacak mısın?!" oldukça sakin konuşuyordu. Fakat benim canım çok yanıyordu. Cevap vermeye mecalim yokken vurmaya devam etti. En son hıçkırıklarda bana eşlik edince işini bitirip beni kendine dönderdi. Tam oturamadığım için bacaklarını açıp popom boşluğa gelecek şekilde beni kucağına at biner pozisyonda otutturdu. Hala ağlarken boynuna sarıldım. Çok acıyordu. Tek eliyle belimi sarıp tek eliylede saçlarını hem öpüp hem okşuyordu.